🪼 Bel Fıtığında Ozon Tedavisi Nedir
Ozon tedavisi ile fıtık hacmi küçültülebilir. Bel fıtığı, eğer erken teşhis ile tedavi edilirse cerrahi müdahale gerektirmeyen bir hastalıktır. Erken teşhis edilen uygun hastalarda, fıtıklaşmış disk içine ozon tedavisi (ozon nükleolizis) tedavisi uygulanmaktadır. Ozon, merkezdeki basınç artışına bağlı olarak sinir
Ozon gazı derinliklere, disk etrafına ve şişmiş sinir civarına nüfuz ederek emilir ve etkilerini gösterir. Her gün uygulanması gerekir toplam 12-14 uygulama ile hasta sorunlarından kurtulur. Bu yönteme DİSKOSAN adı verilmektedir. Ozon ile bel fıtığı tedavisi en çok kullanılan yöntemlerden bir tanesidir.
Ozontedavisi aracılığı ile de bel fıtığını tamamen ortadan kaldırmak mümkün olabilir. Adalelerin gevşemesi için uygulanan bu yöntem sayesinde hasta kısa sürede günlük hayatına geri dönebilir. Fizik tedavi egzersizleri de yine yaygın olarak kullanılan bel fıtığı yöntemleri arasında yer alır.
Ozonla Bel Fıtığı Tedavisi. Bel fıtığı kaynaklı mekanik baskıyı azaltmak, inflamasyonu ( kızarıklık, ağrı, yanma, fonksiyon kaybı) düzeltmek için ozon tedavisinden faydalanılır. Omurların arasında amortisör görevi gören diskler vardır. Bu diskler herhangi bir nedenle hasara uğraması sonucu fıtık oluşur. Diskin
BELFITIĞINA ALTERNATİF TIBBİ ÇÖZÜM HACAMAT,Tıbbi Hacamat, Tıbbi Sülük, Ozon Tedavisi, PRP Tedavisi, Mezoterapi, Fitoterapi ve Akupunktur Tedavisi - Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp - Yüksek Doz c Vitamini Dr Turanşah Tümer Kliniği
Ozontedavisi bel ve boyun fıtığında ortaya çıkan mekanik baskıyı en aza indirmek ve inflamasyonu onarmak için kullanılmaktadır. Özellikle İtalya, İspanya, Almanya gibi pek çok ülkede bel fıtığı tedavisinde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ozon tedavisinin yan etkisi yok denecek kadar azdır.
2 Haz 2021. #1. Bel fıtığı, Ozon İle tedavi!! Bel fıtığı, bel ve bacağa yayılan AĞRILARIN esas sorumlularındandır. Sistem olarak, ya sonlar üzerine mekanik baskı kelam konusudur ya da diskin içersinde bulunan nükleus pulpozus dediğimiz jöle kıvamındaki yapıdan salgılanan kimi biyoşimik madelerin tesiri ile oluşan ve
HJ3O2Cv. Bel Fıtığı Belirtileri. Bel Fıtığı Nedir? Bel fıtığı bel omurları arasındaki süspansiyon vazifesi gören kıkırdak dokunun farklı nedenlerle yırtılarak omurilikten çıkan ve kalçaya, bacağa dağılan sinire baskı yapmasıdır. Bel fıtığının meydana gelmesindeki en önemli sebep vücudun yanlış yaşından küçüklerde çok önemli bir kaza olmadığı takdirde bel fıtığı görülmez. Fakat 30 yaşından sonra kıkırdaklar bozulmaya başlar. 50 yaşından itibarense tüm kıkırdaklarda bozulma kaçınılmaz olur. Kıkırdağın bozulması suyunu kaybetmesi ve yüke karşı koyamaması anlamına gelir. Bu yüzden önemsiz sayılabilecek yüklenmelerde bile yırtıklar meydana gelir ve kıkırdağın kırılganlığı Fıtığı Nedenleri Ağır kaldırmak, travma, uzun müddet aynı pozisyonda çalışmak, yüksekten düşme, kilo fazlalığı, çok doğum yapmak, düzenli egzersiz ve spor yapılmaması ve kalıtsal faktörler fıtığa yol açabilir.• Bel fıtığı omurlar arasındaki disklerin bir sebepten ötürü bozulması veya yaş nedeniyle dejenere olup, özelliğini yitirerek balonlaşması ve bu balonlaşma neticesinde balonların yönüne göre farklı klinik şikayetler göstermesidir.• Bel ağrısı, kalçaya, bir ya da iki bacağa yayılan ağrı, yürüme zorluğu, ayaklarda uyuşmalar ve güçsüzlük bel fıtığının belirtileri arasındadır.• Her bel ağrısı bel fıtığı anlamına gelmez. Belde hissedilen ağrılar farklı sebeplere bağlı olarak meydana gelebilir. Belde ağrıya yol açan çok sayıda neden vardır. Bel ağrılarının yalnızca %5’i bel fıtığı sebebiyle meydana gelen ağrılardır. Bel ağrılarının %95’i duruş bozuklukları, bel kaymaları, omurganın denge bozuklukları, kireçlenme, bazı romatolojik rahatsızlıklar ve kas spazmları gibi sebeplerden ötürü görülür.• Bel fıtığında ağrı çoğunlukla hareket edildiğinde ve ayağa kalkıldığı zaman artar. Genellikle bacağa arkadan ya da önden vuran bir Fıtığı İçin Hangi Bölüme Gidilmeli?Ağrının bel kaynaklı olduğu saptanmışsa bel ağrılarıyla uğraşan bir uzmana gidilmesi gerekir. Bunlar ağrı klinikleri, ortopedi-travmatoloji servisi ve nöroloji Fıtığı Tedavi Yöntemleri• Manyetik rezonans, bilgisayarlı tomografi gibi yeni görüntüleme tekniklerinin kullanımı bel fıtığının doğru teşhis edilmesine ve doğru tedavinin uygulanmasına önemli katkılar sağlamıştır.• Uzmanlar bel fıtığının tedavisinde fizik tedaviden ameliyata kadar çeşitli yöntemler olsa da sadece %15’inde cerrahi yönteme başvurulması gerektiğini belirtiyorlar. Ancak bel fıtığının tedavisinde cerrahinin yerinin sadece %1 ile % 3 oranında olduğunu belirten uzmanlar da var. Tedavi yöntemleri konusunda da farklı görüşler mevcut.• Yalnızca bel ve bacak ağrısı varsa herhangi bir uyuşukluk, hareket kısıtlılığı ve güç kaybı yoksa bel fıtığı başlangıç aşamasındadır. Bu durumda hastaya kas gevşeticilerin verilmesi, yatak istirahatı ve belini zorlayacak hareketlerden kaçınması tavsiye edilir.• Bel fıtığı ilerlediyse, istirahata ve kas gevşetici ilaçların kullanımına rağmen hastanın yakınmaları sürüyorsa fizik tedavi uygulanabilir.• Yapılan tedavilere rağmen ağrılar geçmemişse nükleoplasti metodu uygulanabilir. Bu yöntem ileri aşamaya ulaşmamış bel fıtıklarında, fıtıklaşmış diske röntgen altında bir iğneyle girilerek radyofrekans dalgalarıyla diskin ısıtılması, diskin içindeki sinirlerin harap edilmesi ve diskin içinde boşluklar açarak fıtığın çökmesi temeline dayanır.• Fizik tedavi uygulanmasına karşın ağrılar sürüyorsa veya geriletilmeyen bir güç kaybı, bacakta incelme, idrar tutamama, şiddetli ağrılar varsa ya da MR’da diskten bir parça koptuğu saptanırsa cerrahi müdahale Mikrodiskektomi yapılır.• Meydana gelen bel sorunlarının yarısında kıkırdağın sert kısmı yırtılır ve içindeki yumuşak kısım çıkıp ordaki sinirlere baskı yapar. İlaç tedavisi ve istirahat tedavisi gibi uygulamalardan sonuç alınamıyorsa klasik bel fıtığı ameliyatı yapılır. İkinci sorun ise diskin bozulmasıyla oluşan ağrılardır. Bu durumda kıkıkırdak yapısı bozulduğu için biraz yayılır ve sinire basar. Fakat bu da bazen bel fıtığı olarak kabul edilip hastaya fıtık ameliyatı yapılmaktadır. Ameliyata rağmen hastanın ağrıları da devam ettiği için hasta mutsuz olmaktadır. Uzmanlar bu durumda fıtık ameliyatı değil füzyon ameliyatı yapılması gerektiğini fıtığı ameliyatı 3 değişik yöntemle yapılmaktadır;• Açık cerrahi,• Mikrocerrahi/ mikroendoskopik cerrahi• Tam kapalı endoskopik üç uygulamada da ameliyat edilen hastalarda ameliyat sonrasında yaklaşık %5 oranında ameliyat mesafesinde nüks olduğu ifade edilmektedir. Nüks eden vakaların %90’ı ilk 6 ayda yöntem bacağa ya da sinirlere basan diskin o kısmının çıkarılması esasına dayanır. Omurların üzerinde sinire ulaşmak için küçük bir pencere açılıp, sinirin üstüne basan kısmın çıkarılması ve sinirin bu konuda rahatlatılması Endoskopik Bel Fıtığı Ameliyatı KEBFA Artroskopik bel fıtığı ameliyatı olarak da adlandırılmaktadır. Yöntemin bel fıtığı olan her hastaya uygulanabildiği belirtilmektedir. Ancak omur kayması sebebiyle vida ve plaklayla dolaşan veya kanal genişletme ameliyatı gerektiren kişilere yapılabilmesi için özel endoskopik cerrahi aletler ve uygulayacak cerrahın uluslararası sertifika sahibi olması gerekir. Ameliyat santimlik bir kesiden yapılmakta. Kas ve kemik dokularda herhangi bir uygulama yapılmadığı için ameliyat sonrası erken dönemde bel ağrısının olmadığı ve hastanın aynı gün taburcu olabileceği bu yöntemi uygulayan uzmanlar tarafından Enjeksiyon Omuriliğin yanına veya kuyruk sokumundan girilerek yapılan iğnelerdir. Bel ve boyun fıtıklarında etkili olduğu belirtiliyor. Lezyonun olduğu alanda ödemin, iltihabın çözülmesini sağlıyor ve şikayeti azaltıyor. Bu yöntem hastalık omuriliği etkilemişse, iki siniri tutmuşsa Fıtığında Ozon Tedavisi Majör uygulamada hastadan alınan 100 cc kan özel bir alette işlemden geçirilerek yeniden vücuda verilir. Küçük uygulamada ise ozon gazı enjeksiyonla ağrının olduğu yere enjekte edilir. Ozon tedavisinin 10-15 seans uygulanması serbest oksijen radikallerin oluşumunu önler. Disk mekanik olarak büzüşür. Diskin küçülmesi sinirlerin basıdan kurtulmasına ve sinirlerin serbestleşmesine yol açar. Ozon antienflamatuvar ve kas gevşetici özelliğiyle sinir kökü üzerindeki baskıyı azaltarak ağrıyı keser. Bel fıtığında bel etrafındaki kaslara, sinir kökleri çevresine ya da disk içine ozon uygulaması Tedavi Omurgadaki küçük eklemler kilitlendiğinde açılması gerekir. Manipülatif tedavi kilitlenen noktaların belirli ve uzman tarafından yapılan el hareketleriyle açılmasına yönelik uygulamadır. Sadece uzman kişiler tarafından yapılabilir aksi takdirde ciddi sonuçlara yol açabilirAkupunktur Asıl tedavinin yanında destek tedavisi olarak uygulanabilir. Akupunktur uygulamasının ağrıyı kesici ve azaltıcı fıtığının tedavisinde önce istirahat ve ilaç tedavisi sonra fizik tedavi, ağrı klinikleri gündeme gelmelidir. Bu uygulamalarla iyileşme olasılığı yüksektir. Ancak hiçbirinden sonuç alınamamışsa ve kişinin yaşam kalitesi düşmüşse bu durumda ameliyat seçeneği çözüm olarak düşünülmelidir. İkinci bir doktora danışmak da daha sağlıklı bir karar verilmesi açısından faydalı yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.
Bel Fıtığı Bel Fıtığı Nedir? Boyundan başlayıp kalça kemiğine kadar inen omurlar, hareket sisteminin en önemli parçaları arasında gelmektedir. Bu omurlar arasındaki yer alan diskler hareketin rahat yapılmasını sağlamaktadır. Çeşitli sebeplerle omur arasındaki diskler oynamakta ve dışarıya doğru fışkırmaktadır. Bu olay halk arasında bel fıtığı olarak adlandırılırken tıp dilinde ’herni diskal’’ olarak adlandırılmaktadır. Toplumumuzda en sık görülen hastalıklar arasında gelen ve kişinin yaşam kalitesini önemli derecede etkileyen bel fıtığı, mutlaka tedavi edilmeli ve fıtığa karşı önlem alınmalıdır. Bel Fıtığının Belirtileri Nedir? Omur arasındaki disklerin omurdan dışarıya fışkırması ve bacaklara bağlı olan sinirlere bası yapmasıyla bacaklardan kalçaya doğru şiddetli ağrılar hissedilmektedir. Bacaklardaki ağrı bel fıtığında en açık belirtiler arasında gelmektedir. Bunun dışında; Belde, bacakta, kalçada ve ayakta ağrı Vücudun çeşitli bölgelerinde iğne batması hissi Vücudun çeşitli bölgelerinde karıncalanma ve uyuşma İlerleyen dönemlerde idrarını tumama ve ayakta duramama bel fıtığının diğer belirtileri arasında gelmektedir. Bel Fıtığının Nedenleri Nedir? Bel fıtığına sebep olan faktörler arasında yapılan yanlış hareketler en büyük sebepler arasında gelmektedir. Ağır yük kaldırmak, ani hareketler, düzensiz hareketler, yaşlanmayla beraber disklerdeki su miktarının azalması, disklerdeki oksijen miktarının azalması ve daha pek çok faktör bel fıtığına sebep olmaktadır. Yapılan ağır hareketlerin yanında bazen hafif hareketler de bel fıtığına sebep olmaktadır. Toplumsal bir hastalık olarak tanımlayabileceğimiz bel fıtığında özellikle; Orta yaş grubundakiler Oturarak çalışanlar Yanlış sandalye kullananlar Ağır yük kaldıranlar Spor yaparken dikkatsiz davrananlar ve yanlış hareketler yapanlar Egzersize ısınmadan başlayanlar Duruş ve oturuş bozukluğu olanlar Obez ve aşırı kilolu kişiler Sigara ve alkol kullananlar Aşırı stres altında olanlar risk grubunda yer almaktadır. Bel Fıtığının Komplikasyonları Nedir? Bel fıtığı kişinin hayatını önemli derecede etkilemekte kişinin sıkıntılar yaşamasına neden olmaktadır. Tedavi edilmeyen bel fıtığı en kısa mesafede dahi kişinin yoğun ağrılar yaşamasına, hareketsiz ve ilaçlara bağlı bir hayata mahkûm olmasına neden olmaktadır. Toplumdan uzaklaşan ve ağrı korkusu ile bunalıma giren kişi zamanla depresyon gibi psikolojik problemler de yaşamaktadır. İlerleyen ve tedavi edilmeyen fıtık sonunda yürüyememe gibi problemler de yaşanmaktadır. Bel Fıtığının Tetkik Yöntemleri Nelerdir? Nöroşirurji Bölümü Uzmanlarının yaptığı fizik muayene ve hasta şikâyetleriyle bel fıtığı teşhisinde ilk aşama tamamlanır. Doktor hastaya öne-arkaya eğilme, yürüme, uzanma gibi hareketler yaptırarak hastanın nasıl hareket ettiğini saptamaya çalışır. Bunun yanında ayakuçlarının üzerinde yükselme, ayak bilek hareketleriyle hastada oluşacak ağrı durumunu kontrol eder. Tüm bunların yanında tanıyı doğrulamak için MR çekilmesini ister. Gerekli durumlarda diğer test yöntemlerine de başvurarak teşhis konur. Bel Fıtığının Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Bel fıtığında cerrahi, fizik tedavi, ilaç tedavisi ve alternatif tedavi seçenekleri yer almaktadır. Hastalarda öncelikle bel bölgesini güçlendiren düzenli egzersizlerle kayan diskler düzeltilmeye çalışılır. Oluşan ağrılara karşı ağrı kesici ve kas gevşitici ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Bel fıtığı ileri derecede olanlar için cerrahi tedavi öncesinde fizik tedavi uygulanır. Bir takım hareketlerle bel ve kaslar güçlendirilmeye çalışılır. Tedaviye başlandıktan sonraki günler ağrı oluşabilir ancak tedavi kesinlikle bırakılmamalıdır. Hareketler düzenli yapıldığında ağrılar da geçecektir. Bel fıtığında son çare olarak cerrahi tedaviye başvurulmaktadır. İdrarını tutamama, ayakta durama gibi ileri dereceki bel fıtığı vakalarında cerrahi operasyonlara başvurulmaktadır. Gelişen teknolojiyle bel fıtığı ameliyatlarında da önemli bir başarı sağlanmaktadır. Genel anestezi altında hasta yüzüstü yatırılarak fıtıklı olan bölgelerden küçük kesiler yapılarak buradaki kayan diskler onarılır. İşlevini tamamen kaybeden diskler çıkarılır ve yerine aynı işlevi görecek olan yapay diskler yerleştirilir. Bel fıtığı olan hastalar yaptıkları hareketlere çok dikkat etmelidir. Ani hareketlerden kaçınmalı, duruş ve oturma pozisyonunu doğru ayarlamalıdır. Özellikle otururken belin boşlukta kalmamasına dikkat edilmelidir. Ağır kaldırmamalı, poşet vb taşırken tek ele yük bindirmemeli, yükleri iki ele eşit olarak pay etmelidir. Yere eğilirken dizler kırılarak çömelmeli, uzanırken veya yatarken sırt üstü yatmaya özen göstermelidir. Masa başında çalışanlar yine bel boşluğunu dolduran koltuklar tercih etmeli ve saat başı ara vererek vücudunu esnetmelidir. Topuklu ayakkabıdan uzak durmalı, bel bölgesini ve kasları güçlendiren egzersizleri düzenli olarak yapmalıdır.
24 Eylül 2021 İçindekiler Ozon Tedavisi Bel Fıtığına Nasıl Tesir Eder? Bel Fıtığı Ağrıları Konusunda Ozon Tedavisi Nasıl Uygulanır? Bel fıtığı, bacakta ve belde şiddetli ağrı ve uyuşukluklara neden olan bir kas-iskelet sistemi hastalığıdır. Sinirler üzerinde rahatsız edici bir baskı oluşturan bu hastalığın birçok farklı tedavi yöntemi vardır. Medikal tedavide ağrı kesiciler, kas gevşeticiler kullanılır. İki-üç haftalık bir fizik tedavi uygulanır. Eskiden tüm bu çabalara cevap alınamadıysa ameliyat düşünülürdü. Ancak günümüzde ameliyattan önce, hastanın mutlaka bir ozonterapiste gitmesi önerilmektedir. Cerrahi tedavi en son başvurulması gereken tedavi yöntemi olmalıdır. Zayıflama, diyabet, güzellik, kronik yorgunluk, fibromiyalji, migren ve kanser gibi birçok hastalıkta başarı ile uygulanan ozonterapinin popülaritesi son senelerde daha da artmaya başlamıştır. Ozon tedavisi yaygın bir biçimde bel fıtığı ağrılarında da kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde birçok kişi bu tedavi yönteminden yararlanmaktadır. Ozon tedavisi bel fıtığı rahatsızlığında meydana gelen baskıyı azaltarak inflamasyonu engeller dolayısıyla ağrıyı geçirir. En çok da İspanya, Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde bel fıtığına yaygın şekilde ozon tedavisi uygulanmaktadır. Ozon tedavisinin yan etkileri yok denecek kadar azdır. Ozon Tedavisi Bel Fıtığına Nasıl Tesir Eder? Diskin merkezinde bulunan, jöle kıvamındaki kısım dışarı doğru balonlaşarak sinirlere baskı yapar. Bu durum karşısında disk su toplar ve şişer. Neticede de bel ve bacakta rahatsız edici ağrı, uyuşma ve güç kaybı meydana gelir. Ozon, ameliyathane şartlarında ve görüntü eşliğinde, ince bir iğne yardımıyla disk içerisine aktarılır ve fıtık küçültülüp yok edilir. Tamamen doğal bir iyileşme sağlanmış olur. Başarı oranı %80-85 civarındadır. Bel Fıtığı Ağrıları Konusunda Ozon Tedavisi Nasıl Uygulanır? Bel fıtığına sebep olan diskin içine ozon verilmesi neştersiz bir seçenektir. Son derece faydalıdır. Bel fıtığı için ozon tedavisi ameliyathane alanında özel görüntüleme cihazlarıyla yapılmaktadır. İşlem genelde bir kez uygulanır. Ancak gerekirse 1 ay ara ile iki ve üç kez de uygulanabilir. Son derece nazik ve güvenilir bir tedavi şeklidir. İşlem süresi 10-20 dakikadır ve hastanın hastanede kalmasına gerek yoktur. Ameliyat kadar etkili olmakla birlikte acısız ve zahmetsizdir.
Lomber Disk Hernisi Bel Fıtığı Nedir? Lomber bölgemizde 5 adet omur kemiği bulunmaktadır. Omur kemikleri arasında disk dediğimiz yastıkçıklar bulunmaktadır. Bu diskler omurganın hareketlerine esneklik kazandırır. Lomber omurgamız öne, arkaya, yanlara eğilmemizi ve dönmemizi sağlar. Lomber disk hernisi bel fıtığı omurlar arasında bulunan diskin yer değiştirmesi ile birlikte omiriliğe ve omiriilikten çıkan sinir köklerine bası yapması durumunu ifade eder. Lomber Disk Hernisinin Sıklığı Hakkında Bilgi Verir Misiniz? Lomber disk hernisinin sıklığı % 1-2’dir. Erkeklerde kadınlara göre daha sıktır. Disk hernisi sıklıkla nukleus pulposus dediğimiz disk içindeki yapının jelatinimsi yapıda olduğu 30’lu 40’lı yaşlarda görülür. En sık görüldüğü bölge omur arka bölge yan kısmında L4-L5 ve L5-S1 seviyeleridir. Lomber Disk Hernisi Olduğunda Kişide Hangi Şikayetler Oluşabilir? Lomber disk hernisi oluşunca basının etki ettiği yapılara omirilik ve/veya sinir kökleri göre değişkenlik gösteren şikayetler oluşmaktadır. Kişi karşımıza ağrı ile gelebileceği gibi ciddi basılarda yürüyememe, bacaklarda güç kaybı, idrar kaçırma gibi şikayetlerlede gelebilir. Bel fıtığının olduğu seviyeden çıkan sinir kökünün dallarını gönderdiği anatomik yapılara göre şikayetlerin dağılımı ve etkisi değişmektedir. Başlıca şikayetler şunlardır Bel ağrısı; genellikle keskin bıçak saplanır tarzda, bazen de aralıklı gelen bölgesel bel ağrısı atakları Belden kalça/bacağa doğru yayılan ağrı; etkilenen sinir kökünün anatomik dağılımında Bel/bacakta elektriklenme/uyuşma/karıncalanma/his kaybı Bel hareketlerinde kısıtlanma Yürümede ve oturmada güçlük İdrar kaçırma veya idrar yapmada güçlük Denge ile ilgili şikayetler, düşmeler Pek çok hasta aniden kilitlenip kaldığını, hiç hareket edemediğini ifade etmektedir. Ağrı mekanik karakterdedir. Bazen sadece belli bir pozisyonda ağrıdan şikayet ederler, bel fıtığında ağrı öne eğilmekle artarken omurganın geriye doğru hareketi ile rahatlar. Omirilik içi basıncını artıran hareketler öksürmek, hapşırmak, ıkınmak, gerinmek, oturmak, araba sürmek, yürümek, gülmek, yataktan doğrulmak gibi ağrıyı arttırır. Fizik Muayenede Ne Gibi Bulgular Saptamaktasınız? Hastanın bel bölgesinin hareketlerinde kısıtlanma, antaljik yürüyüş dediğimiz ağrılı tarafa ağırlık vermeden yürüme, ağrılı bacağını bükerek o tarafa daha az yük bindirerek yürüme gözlenir. Skolyotik duruş ile gelebilirler, yani hastalar dik duramayıp bir tarafa doğru eğik dururlar. Öne eğilmeye çalıştıklarında da yana eğilebilirler. Tutulan sinir köküne göre de duyu ve motor kayıplar saptanır. S1 sinir kökü tutulmuşsa parmak ucunda yükselme hareketini yapamama, ayak dış kısmında ve baldırda his kaybı, aşil refleks kaybı olabilir. L5 sinir kökü tutulumunda ayak başparmağının ekstansiyonunda güç kaybı, ayak sırtında duyu kaybı olabilir. L4 sinir kökü tutulumunda topuk yürüyüşü yapamama, patella refleksinde kayıp ve ayak bilek iç kısmında duyu kaybı saptanabilir. Hastanın muayenesinde hem sinir germe testlerinin yapılması hem de tam bir nörolojik muayene yapılarak tutulan sinir düzeyinin belirlenmesi yapılır. Bel Ağrısı İçin Risk Faktörleri Nelerdir? Risk faktörlerinden bazıları şunlardır Hareketsiz iş ve yaşam düzeni olanlarBüro işi vb. Ağır kaldıranlar Kıvrılarak ve ani hareket yapma Uzun süre ayakta durma, pozisyon değiştirmeden uzun süre oturma İş memnuniyetsizliği Uzun süreli araç kullananlarŞoförler vb. Fazla kilolular Zayıf bel ve karın kasları olanlar Vibrasyonlu aletle çalışma Vücut mekaniği ve duruşu bozuk olanlar Hamilelik Yüksek riskli sporlarla uğraşanlarHalter, kürek, tenis, jimnastik, futbol, güreş, kayak vb. Sigara içenler Sigara disklerin beslenmesini bozar ve sık öksürmeye neden olur Psikososyal faktörler Somatizasyon, anksiyete, Depresyon Düşük sosyoekonomik durum Genetik faktörler Pek çoğumuz ne yazık ki hareketsiz yaşam sürmekteyiz. Masa başı çalışma neticesinde uzun süreler boyunca oturur pozisyonda kalıyoruz. Uzun süre bel içi basıncı artıracak pozisyonda kalıyor olmak bel fıtığı gelişimi için bir risk faktörüdür. Hem basınç artışına neden olur, hem de o bölgenin beslenmesinin bozulmasına yol açar. Bu nedenle uygun pozisyonda oturmak ve sık sık masa başında kalkarak kısa molalar vermek bel sağlığımız için önemlidir. Bel Ağrılı Hasta Geldiğinde Hangi Bilgiler Sizin İçin Değerlidir? Bel ağrısı şikâyeti olan bir hastamda pek çok şeyi sorgularım. Bunların bazıları şunlardır Bel ağrısının başlama şekli, sıklık ve süresi Ağrının yerleşimi Başlatan, artıran, azaltan faktörler Sabah tutukluğu Öksürme, hapşırma veya zorlamanın bel ağrısı üzerine etkisi Gün içindeki zamanlaması Gece ağrısının varlığı Eşlik eden bacak belirtileri ağrı, parestezi, uyuşukluk, kuvvetsizlik, atrofi vb Mesane ve bağırsak problemleri Bel cerrahisi hikayesi Hastanın Ağrısının Bel Fıtığı Lomber Disk Hernisi Nedeniyle Oluştuğuna Nasıl Karar Veriyorsunuz? Hastalarımın çoğu “Bende bel fıtığı var.” diyerek muayene için başvuruyorlar. Her zaman hastamın bana şikayetini anlatmasını istiyorum. Şunu unutmamalıyız, filme göre bir problemin varlığına karar vermiyoruz. Çektiğimiz filmde bel fıtığı saptamış olmamız ağrının fıtık kaynaklı olduğunu göstermez. Tam tersine gereksiz yere yapılan görüntülemeler bizi yanlış yönlendirebilir. Bir kez “Bel fıtığın var.” denilen hastalarımın çoğu hemen ağrısı olduğunda “Zaten benim fıtığım var, ağrım da ondandır.” diye düşünebiliyor. Bel ve/veya bacak bölgesinde ağrı ile gelen hastalarımızda lomber disk hernisi bel fıtığı tanısı koymadan önce böbrek taşı, safra kesesi ile ilgili problemler, pankreatit, endometriozis, pelvik inflamatuvar hastalık gibi karın içi organlardan kaynaklı ağrılar, damarsal patolojiler aort anevrizması, atar damarlarda tıkanıklık, kanser ve infeksiyon hastalıkları, kemiğin metabolik hastalıkları osteomalazi, kırık vb. gibi pek çok ağrı nedeninin dışlanmış olması gerekmektedir. Doğru tanı doğru tedaviye götürür. Maalesef hastalarımızın çoğu ellerinde çekilmiş filmleri ile gelince “zaten benim teşhisim var, işte filme bir bak ta tedavimi yap.” Düşüncesinde oluyorlar. Aslında çoğu zaman bu beni yanlış yönlendiren bir durum olmakta. İstediğim şey hastanın bana şimdiki şikayeti ile başlayıp olayın başlangıcını ve bugüne kadar yaşadığı süreci özet bir şekilde anlatması, bu sayede ben de teşhis ve tedaviye giden yolu değerlendirerek kendi muayenemden sonra da yapılabileceklerle yol haritasını çıkarabilirim. Zaman zaman kendi gördüğüm hastamı bile yeniden değerlendiriyorum. Tıp, matematik değildir. İki kere iki her zaman dört etmez. Hastalık yoktur, hasta vardır. Hastalıklar kişiden kişiye farklı seyreder. Başlangıç şikayetleri ile zaman içinde oluşan yeni şikayetler tamamen farklı teşhislere götürebilir. Bir hasta, farklı bir şikayeti oluştuysa veya mevcut şikayetinde kötüleşme olduysa mutlaka bunu doktoruna bildirmelidir. Bazı hastalıklar bir arada görülebilir. Başlangıçta sadece bel fıtığı olduğunu düşündüren bulgular ön planda iken zamanla iltihaplı romatizma, kemik hastalığı gibi ikincil hastalığı düşündüren bulgular belirginleşebilir. Kırklı yaşlarda hem bel fıtığı olup hem de bacağa inen ana damarlarında tıkanıklık olan ve aslında damar tıkanıklığı nedeniyle yürümesi kısıtlanmış hastam oldu. İyi bir iletişim, karşılıklı birbirimize vakit ayırmak ve birbirimizi dinlemek çok önemli. Hepimizin kendi şikayetlerimizi iyi analiz etmemiz gerekiyor. Ancak bu bizi paranoya durumuna da götürmemeli. En ufak bir şikayette hemen panik yapıp “Eyvah kötüleşiyorum” moduna girmemeliyiz. Maalesef panik yapmak ağrıyı çözmüyor, tam tersine kasların aşırı kasılması ile ağrıyı daha da arttırıyor. Gevşeme teknikleri kaslarda spazmın çözülmesinde çok etkilidir. İyi bir anamnez ve fizik muayene sonrasında hastanın laboratuvar ve/veya görüntüleme yöntemleri ile incelenmesi gerekip gerekmediğine karar veriyorum. Şayet yapılan tetkikler ile hastanın bulguları uyumlu ise hastada teşhis aşamasını tamamlamış ve tedavi planına geçmiş olurum. Bel Ağrısı Nedenleri Nelerdir? Konjenital anomaliler Transisyonel vertebra Faset eklem asimetrisi Skolyoz, kifoz Travma Lomber strain/sprain %70 Belin dejeneratif hastalığı Lomber spondiloz %10 Diskojenik ağrı Faset sendromu Kombine disk ve faset dejenerasyonu Disk Hernisi %4 Spinal stenoz %3 Spondilolizis,Spondilolistezis %2 Kompresyon Fraktürleri %4 Torakolomber bileşke sendromu Miyofasiyal ağrı sendromları Sakroiliak eklem sendromu Koksidini Postoperatif bozukluklar Neoplazmlar % Primer vertebra tümörü Spinal ekstradural ve intradural Multiple myelom Metastaz Enfeksiyonlar % Vertebral osteomiyelit ve diskit Epidural abse Seronegatif spondiloartropatiler % Scheuerman hastalığı Metabolik kemik hastalıkları Osteoporoz Osteomalazi Paget hastalığı Nonspinal/Viseral %2 Gastrointestinal sistem Kolesistit, pankreatit, peptik ülser Pelvik organlar prostatit, endometriozis, pelvik inflamatuvar hastalık Renal nefrolitiyazis, pyelonefrit, perinefritik abse Aort anevrizması Psinkonörotik bozukluklar Lomber Disk Hernisi Tanısı İçin Hangi Görüntüleme Yöntemi Tercih Edilir? Lomber bölgenin manyetik rezonans görüntülemesi tercih edilen yöntemdir. Yumuşak dokuları en net gösteren tanı yöntemidir. Başka Hangi Laboratuvar ve Görüntüleme Yöntemleri Kullanılmaktadır? Hastanın bulgularına ve ayırıcı tanıda düşünülen hastalıklara göre tanı yöntemleri seçilmektedir. Direkt radyografi, bilgisayarlı tomografi, diğer bölgelerin manyetik rezonans görüntülemesi, elektronöromiyografi inceleemeleri, ultrasonografi, laboratuvarda hemogram ve biyokimya incelemeleri, vitamin düzeyleri, inflamasyon belirteçleri gibi pek çok tetkik yapılabilir. Yeni başlangıçlı bel ve/veya bacak ağrısında ek bir patoloji düşünülmüyorsa ve nörolojik kayıp yoksa sadece konservatif tedavi ile hasta takip edilebilir. Hastada “kırmızı bayraklar” olması hemen ileri tetkik edilmesini gerektirir. “Kırmızı Bayraklar” Nelerdir? Bel ağrısında kırmızı bayraklar şunlardır Yaş ˃ 50, özellikle kadınlar ve osteoporozu veya kompresyon kırığı olan erkekler Yaş >70 Açıklanamayan ateş, üriner veya diğer infeksiyon hikayesi Açıklanamayan kilo kaybı Travma, kümülatif travma Gece ağrısı Kauda ekina sendormu Eyer şeklinde anestezi, üriner veya fekal inkontinans Osteoporoz hikayesi Kanser hikayesi/güçlü kanser şüphesi Kortikosteroidlerin uzun süreli kullanımı İntravenöz madde kullanımı İmmunsupresyon veya diyabetes mellitus İlerleyici olan veya dizabilite semptomlarının eşlik ettiği fokal nörolojik defisit 6 haftadan uzun süren bel ağrısı Eski cerrahi hikayesi Akut Lomber Disk Hernisinin İyileşme Süreci Nasıldır? Hastaların %75’inde genellikle 3 ay içinde iyileşme görülür. Lomber Disk Hernisinde Tedavi Yaklaşımları Nelerdir? “Kırmızı bayraklar” saptanmayan hastalarda başlangıçta konservatif tedavi dediğimiz medikal tedavi, fizik tedavi, korse ve günlük yaşam aktivitelerinin düzenlenerek hastanın aktif kalmasının sağlanması tedavinin ayaklarını oluşturur. Bel Fıtığında Yatak İstirahati Önerilir Mi? Bu konu çok tartışmalıdır. Yatak istirahatinde ziyade ağrısız sınırda aktif kalmak daha doğrudur. Ancak çok şiddetli bacak ağrısı olan hastalarda kısa süreli 2-7 gün yatak istirahati düşünülebilir. Hastanın yatış pozisyonu ağrısı olmalıdır. Sırtüstü veya yan yatması önerilir. Sırt üstü yatışta diz-baldır altına bir yastık konulması ile dizlerin bükük pozisyonda tutulması, yan yatışta ise iki dizin arasına yerleştirilen yastık ile dizlerin hafifçe bükülü olması ile bel içi basıncı daha düşük düzeyde tutularak ağrısız pozisyon sağlanabilir. Yüz üstü yatış pozisyonu genellikle konforlu değildir. Ancak yüzüstü pozisyon dışında uykuya geçemeyen hastalarım olmakta. Onlara önerim yatarken göbek altına ince bir yastık ve bacak altına ince bir yastık yerleştirerek ağrısız pozisyonu yakalamaya çalışmalarıdır. Kasların istirahat ile hızlıca zayıflaması nedeniyle istirahatin kısa süreli olması önemlidir. Hastanın tolere edebildiği ölçüde hareketli olması önerilir. Tamamen yatması ve hiç kalkmaması önerilmez, çünkü diskin beslenmesi için hareket önemlidir. Uzun süreli yatak istirahati sonrasında o bölgede oluşan ödem nedeniyle de ağrıda artış olmaktadır. Yataktan doğrularak kalkış sırasında bel içi basıncı arttığı için ağrı artar. Yataktan kalkarken de yan dönüp ayakları yatak kenarından sarkıtıp oturarak yavaşça kalkmak önerilir. Otururken hafif arkaya eğimli oturup bel arkasını bir yastıkla desteklemek rahat ettirir. Koltuğa otururken ve kalkarken de dikkatli olunmalı, öne aşırı eğilmekten kaçınarak hareket edilmelidir. Medikal Tedavide Kullanılan İlaçlardan Bahsedebilir Misiniz? Pek çok ilaç kullanılmaktadır. Hastanın kliniğine göre ilaç tedavisi hekim tarafından planlanır. İlaç tedavisini planlarken hastanın ek hastalıkları çok önemlidir. İlaçlardan bazıları parasetamol, steroid olmayan anti-inflamatuvar ilaçlar, kas gevşeticiler, vitaminler, kortikosteroidler, opioidler, antidepresanlardır. İlaç tedavisinde amaç ağrıyı azaltmak, sinir kökündeki ödemi çözmek, kasları gevşetmek ve sinir iyileşmesini hızlandırmaktır. Lomber Disk Hernisinde Korse Kullanımı Hakkında Bilgi Verebilir Misiniz? Lomber disk hernisi olan hastalarda lumbosakral veya lumbostadt korse kullanmaktayız. Korse kullanımında amaç ağrıyı azaltmak, oluşan hasarın ilerlemesini önlemek ve deformite oluşumunu önlemektir. Korse lomber hareketleri kısıtlar, diske binen aksiyel yükü azaltır, bel eğriliğini azaltır ve hastaya hastalığını hatırlatarak ağrısız sınırda hareket etmesini sağlar. Korseler yatar pozisyonda iken takılmalı, gündüz kullanılmalı, şayet gece kalkmıyorsa çıkartılabilir. Korse yemek sonrasında gevşetilebilir. Kullanım süresi konusunda net bir veri yoktur. Korse kullanımındaki en büyük endişe kasların zayıflamasına neden olacağıdır. Son veriler uzun süreli kullanımın bile kaslarda zayıflığa neden olmadığı yönündedir. Korse takıldığında bacak ağrısı olan hastalarımızın çoğu bacak ağrısının azaldığını ama bel ağrısının arttığını ifade edebiliyor. Bu aslında tüm diğer tedavi uygulamalarında da gördüğümüz bir durum. Ciddi sinir kökü basısı başladığında bel ağrısı azalıp bacak ağrısı ön plana çıkar. Sinir kökü basısı azaldığında ise bel ağrısı daha şiddetli hissedilebilir. Yani bu aslında beklediğimiz bir durumdur. Ağrının asıl merkezine yoğunlaşması tedavi sırasında görülmektedir. Fizik Tedavide Ne Gibi Uygulamalar Yapılmaktadır? Fizik tedavide yüzeyel/derin sıcak uygulamaları, ağrı giderici akımlar ile uygulanan elektroterapi tedavileri, traksiyon, manipülasyon, masaj ve egzersiz uygulamaları kullanılan yöntemlerden bazılarıdır. Fizik tedavide amaç ağrının giderilmesi, inflamasyon ve ödemin çözülmesi, kasların gevşetilmesi, fıtığın küçülmesi, karın içi basıncın normalleştirilmesi ve omurga stabilitesinin arttırılmasıdır. Evde lomber disk hernisi olan hastalarımız lokal olarak bel bölgesinde yüzeyel sıcak uygulama yapabilirler. Ancak burada dikkat edilmesi gereken şey ağrıma iyi geliyor diyerek sıcağı aşırı tutarak veya direk sıcağın üzerine yatarak yanık gelişimine neden olmamaktır. Derin sıcak uygulamaları fizik tedavi kliniklerinde uyguladığımız ultrason ve kısa dalga cihazları ile yapılmaktadır. Bu cihazlar ile derin yapılarda oluşan ısı etkisiyle ödemin ve inflamasyonun daha hızlı giderilmesi ve sinir iyileşmesinin hızlandırılması amaçlanmaktadır. Tedavide Egzersizin Yerinden Bahseder Misiniz? Egzersiz tedavide ve yeniden bel ağrısı gelişiminin önlenmesinde “olmazsa olmaz” tedavidir. Ağrılı dönemde hareket kısıtlılığı ile karın kaslarda kuvvet kaybı ve bel arka grup kaslarında kısalık gelişmektedir. Egzersiz tedavisinde amaç eklem biyomekaniğinin restorasyonu, kronik ağrı gelişiminin önlenmesi ve nükslerin önlenmesi ve böylece fonksiyon kaybının engellenerek fiziksel fonksiyonun arttırılmasıdır. Kas kuvveti, dayanıklılığı, esnekliği, eklem hareket açıklığı arttırılıp kontraktürler önlenerek eklem biyomekaniğinin restorasyonu sağlanmış olur. Egzersiz ile endorfin salınımı olmakta, bölgesel kanlanma artmaktadır. Bölgesel kanlanma artışı ile diskin ve kasların beslenmesi artar, kas spazmı çözülür, depresyon düzelir ve kişinin kendine güveni artar. Egzersizler alışkanlık haline getirilmelidir. Egzersizlerin maksimum etkisinin ortaya çıkması için düzenli yapılması önemlidir. En az üç ay düzenli egzersizle etkinliğin daha net ortaya çıkacağı unutulmamalıdır. Günde bir defadan fazla egzersiz yapmak, tek bir yorucu seansa tercih edilir. Egzersiz ağrıya yol açmamalıdır. Hafif bir gerilme/acıma hissi olabilir. Şayet egzersiz sırasında ağrı oluşuyorsa ya egzersiz yanlış yapılıyordur ya da henüz o egzersize geçiş için erkendir. Egzersizlere ısınma hareketleri ile başlanır, germe-gevşeme egzersizleri ile son verilir. Isınma ve gevşeme yapılmadığında egzersiz sırasında ağrı oluşma olasılığı daha yüksektir ve egzersiz seansı fayda yerine zarar ile neticelenebilir. Egzersizlerden sonra kısa süreli hafif kas ağrıları olabilir, ancak şiddetli ağrı oluyorsa mutlaka egzersizlerin yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Egzersize en az zorlayıcı hareketlerden başlanmalıdır, bu hareketler genellikle yer egzersizleridir. Lomber Disk Hernisinde Özel Egzersizler Var Mıdır? Evet. Özellikle Mc Kenzie egzersizleri ve lomber stabilizasyon egzersizleri önerilmektedir. Mc Kenzie egzersizlerinde ağrının en fazla azaldığı pozisyon belirlenerek tekrarlayıcı eklem hareket açıklığı egzersizleri yapılır. Ağrı ilk hareketlerde artabilir. Şayet ağrı bele santralize oluyorsa tedaviye iyi yanıt verir. Dinamik stabilizasyon egzersizlerinde ise hastaya nötral spinal pozisyon öğretilir ve bu pozisyonun günlük yaşam aktivitelerinde de korunması ile tekrarlayıcı mikrotravmaların azaltılması sağlanır. Bu egzersizlerin dışında aerobik egzersizler, özellikle yürüme ve yüzme önerilir. Herhangi bir egzersiz yapamıyorsa tolere edebildiği ölçüde yürümesi önemlidir. Ancak yürüme dediğimde de ben iyiyim diyerek bir saat yürüyüşü kastetmiyorum. Daha öncede vurguladığım gibi ksıa süreli sık tekrarlı egzersiz bir kez yapılan yoğun egzersizden daha iyidir. Yürüyüş için uygun ayakkabılarla çok sert olmayan düz zeminde kısa süreli 15 dk ile başlanabilir yürüyüş ile başlayıp ağrıda artış olmuyorsa yürüme mesafesinin gittikçe artırılması daha doğru bir yaklaşımdır. Dışarıya çıkamıyorum, evim merdivenli ve bu dönem inip çıkmak çok zor, yürüyecek yerim yok dediğinizi duyar gibiyim. O zaman ev içinde saat başı 5-10 dk yürüyebilirsiniz. Herkes kendine en uygun seçeneği oluşturmalıdır. “Asla yapamam” kabul edilebilir bir seçenek değildir. Lomber Disk Hernisinde Ne Zaman Acil Cerrahi Tedavi Gereklidir? Cerrahi tedavinin seçimi ve zamanlaması tartışmalı bir konudur. Acil ameliyat gerekliliği yoksa genellikle ilk 6 hafta konservatif tedavi önerilmektedir. Kauda equina sendromu dışında acil cerrahi endikasyonlar progresif nörolojik defisit motor ve duyu kaybının daha da kötüye gitmesi ve diğer tedavilere rağmen ağrının kontrol altına alınamamış olmasıdır. Mevcut bel fıtığının boyutu veya bası durumu cerrahiye karar vermede tek başına yeterli bir kriter değildir. Cerrahi tedaviye karar vermede en önemli olan klinik muayene bulgularıdır. Hastanın yakın izlemi ve kendi kendini takibi önemlidir. Yeni gelişen nörolojik kayıp varlığında acil cerrahi gerekir. Cerrahi tedavide bel-bacak ağrısı olan olgularda sadece bel ağrısı olan olgulara göre daha başarılı sonuçlar verir. Cerrahi tedavide asıl amaç kalıcı nörolojik hasar oluşmasını engellemek ve kişiyi normal hayatına daha hızlı döndürmektir. Lomber Disk Hernisi İçin Cerrahi Olan Hasta Fıtıktan Tamamen Kurtulmuş Olacak Mı? Bu çok karşılaştığım bir soru. Maalesef disk hernisi ameliyatı olmuş olmak bir daha bu problemi yaşamayacağınız anlamına gelmiyor. Pek çok kişide aynı anda birkaç fıtık saptıyoruz. Fıtığa genetik yatkınlığı olan kişilerde diğer omur bölgelerinde ve hatta ameliyat yapılan bölgede yeni fıtık oluşumunu görmekteyiz. Omurgada fıtıklaşma sonrasında omurga biyomekaniğinde oluşan değişikliklerde diğer omur seviyelerinde yıpranma ile sonuçlanmakta. Kişi kendini korumuyor, egzersiz yapmıyor ve küçük travmaları önemsemiyorsa bir süre sonra yeniden fıtık oluşumu ile karşılaşabilir. Ameliyat Olmadan Bel Fıtığı Kaybolabilir Mi? Ameliyatsız konservatif tedavi ile disk hernisi boyutunda küçülme olmaktadır, büyük fıtıklarda küçülme de daha fazla olmaktadır. Cerrahi tedavi ağrının daha hızlı giderilmesini sağlamakla birlikte konservatif tedavi ile karşılaştırıldığında 2 yılın sonunda ağrı şiddeti açısından etkinlik eşit düzeyde saptanmıştır. Lomber Disk Hernilerinde Kullanılan İnjeksiyon Yöntemlerinden Bahsedebilir Misiniz? Konservatif tedaviye rağmen devam eden bel-bacak ağrısı olan olgularda tercih edilir. Genellikle tedavide ilk seçenek değildir. Paarvertebral, paraspinal, intratekal, intradiskal ve epidural uygulamalar yapılmaktadır. Lomber Disk Hernilerinde Hangi Tamamlayıcı Tıp Yöntemleri Uygulanabilir? Mezoterapi, nöral terapi, proloterapi, kupa uygulamaları, hirudoterapi, ozon tedavisi, manipülasyon, kayropraksi tedavileri gibi birçok tamamlayıcı tıp yöntemi tedavide kullanılabilir. Burada şunu belirtmek isterim. Yeterli tetkik edilmeden, doğru teşhis konulmadan bu tedavilere rağbet göstermek doğru değildir. Tedavi önemlidir, evet ama önce doğru teşhisin konulmuş olması gerekir. Yoksa tedaviden fayda beklemek yanlış olur. Tamamlayıcı tıp yöntemlerinin de bu konuda işinin ehli olan gerekli eğitimi almış kişiler tarafından uygulanması ile güvenli ve doğru tedavi yapılmış olur. Lomber Disk Hernisinden Korunmak İçin Neler Yapılabilir? Bu çok önemsediğim bir konu. Sağlıklı bir yaşam sürmek hepimizin isteği tabi ki. Emek vermeden gerçekleşecek bir istek değil tabi ki. Neler yapmalıyız? Günümüzde zorunlu olarak verilen eğitimlerde iş yerlerinde kişinin bel sağlığına nasıl dikkat edebileceği öğretilmektedir. Bu eğitimlere önem verilmesi ve öğrenilerek uygulamaya geçirilmesi gerekir. Hepimizin düzenli egzersizi yaşamımızın bir parçasın haline getirmesi ve sigaradan uzak durulması da korunmada yapılması gerekenlerdendir. Lomber Disk Hernisi İle Son Olarak Neler Söylemek İstersiniz? Maalesef ağrılı durum geçtikten sonra ağrıyı o kadar çabuk unutup yaşama kendimizi kaptırıyoruz ki sanki hiç hasta olmamışız gibi yaşamaya devam ediyoruz. Hastalık sonrasında korunma yöntemlerini yaşamımızın bir parçası haline getirmemiz çok önemli. Mevcut bir alışkanlığımızı veya bizi zorladığını ve probleme yol açtığını fark ettiğimiz bir durumu “Ben bu durumu değiştiremem ki zaten.” diyerek kestirip atmak yapılan yanlışlardan biri. Mutlaka bir çözüm yolu vardır, yeter ki bulmak isteyelim. Huzurlu sağlıklı günler için elimizi taşın altına koyalı ve şimdiden çaba sarf edelim.
Tam bir tedavisi çoğu zaman mümkün olmayan bel fıtığı rahatsızlığı için farklı arayışlar içine giren hastalar, sayıları tüm illerde hızla artan ''ozon tedavisi'' merkezlerinin kapısını özel bir fizik tedavi merkezinin de sahibi olan Fizik Tedavi Uzmanı Prof. Dr. Hasan Oğuz, ozonun tıpkı oksijen gibi havada doğal olarak bulunan bir element olduğunu, 3 oksijenden oluştuğunu gökyüzüne mavi rengini veren madde olarak da bilinen ozonun 1840 yılında bulunduğunu, 1. Dünya Savaşı'nda sağlık alanında kullanılmaya başladığını ancak 1980'lere kadar yaygınlık kazanamadığını teknolojiyle birlikte, istenilen oranda saf oksijenle karıştırılabilen ozonun üretilmeye başladığını, bunun da ozonun özellikle son 10 yılda sağlık alanında kullanımını artırdığını dile getiren Prof. Dr. Oğuz, şunları kaydetti''Son 10 yılda dünyada araştırmaları artınca Türkiye'de de kullanımı yaygınlaştı. Ozon bir ilaç değil, yan etkisi yok denecek kadar az. Sağlıkta kullanım alanları da giderek daha fazla yaygınlaşıyor, bundan sonra da yapılan yeni araştırmalarla kullanımı daha da artacağa benziyor. Ozonun tıp alanında kullanımıyla ilgili en fazla araştırma bel fıtığında yapıldığı için, biz de şuan bel fıtığında kullanıyoruz. Ozon bel fıtığında özellikle İtalya'da yaygın kullanılıyor. Disk içine ya da fıtık çevresine veriliyor. Bu şekilde vücuda verilen ozon, akıcı durumdaki fıtık ile reaksiyona giriyor, fıtığı küçültüyor ve ağrıyı kesiyor.''Oğuz, ancak ozonu tek başına bir tedavi yöntemi olarak görmenin yanlış olacağını, başka tedavi yöntemleriyle desteklemek gerektiğini, kendilerinin de bu yöntemi çoğu zaman fizik tedaviyle birlikte uyguladıklarını; bu tedavinin uygulandığı hastaların sıkı egzersiz yapması ve günlük hayatta hareketlerine dikkat etmelerinin şart olduğunu TAM BİR TEDAVİSİ YOK-Tam bir tedavisi çoğu zaman mümkün olmayan bel fıtığı rahatsızlığı için farklı arayışlar içine giren hastaların, sayıları tüm illerde hızla artan ''ozon tedavisi'' merkezlerine yoğun ilgi gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Oğuz, şöyle devam etti''Ozon tedavisi çok kısa süre içinde tüm Türkiye'ye yayıldı. Bugün 81 ilde ozon tedavisi uygulanıyor. Mahalle aralarındaki sınıkçılar da dahil her yolu deneyip derdine derman bulamayan hastalar, ozon tedavisini kurtuluş gibi görüyor. Ozon tedavisi ağrıları dindiriyor, yan etkisi de olmadığı için yoğun talep görüyor. Ancak her derdin çaresi gibi de görmek yanlış. Yeni bir yöntem olduğu için çok yoğun talep var. Bu bel fıtığı hastalığını romatizmal hastalıklar içinde değerlendiriyoruz, bu nedenle aslında tam bir tedavisi yok. Bütün bu tür uygulamalar başka büyük rağbet görür, daha sonra yerine oturur. Ozon için de ben aynı şeyi söyleyeceğim. Çok büyük iddialara girmemek, her derdin devası olarak görmemek lazım. Bir süre sonra nerelerde kullanılacağı, neye ne kadar yarar sağladığı daha net bir şekilde ortaya çıkacak.'' Haberler
bel fıtığında ozon tedavisi nedir