🐕‍🦺 Ilginç Hayat Hikayeleri Olan Bilim Adamları

Geometrihakkında ilginç gerçekler Kesin bilimler hakkında daha fazla bilgi edinmek için harika bir fırsat. Eski bilim adamları, bugün hala kullandığımız birçok temel formülü türetmeyi başardılar. İşte geometri ile ilgili en ilginç gerçekler. Geometri, sistematik bir bilim olarak antik Yunanistan'da ortaya çıktı. Ozamanlarda Boston, Amerika’nın bilim ve sanat merkeziydi. Boş zamanlarında çeşitli icatlar üzerine çalışan Edison, mucit kimliğini kazanmaya başlamıştı. Thomas Edison ve İcatları. 1869 yılında, daha sadece 22 yaşında olan Edison New York’a taşındı ve tanınmasını sağlayan ilk icatlarını geliştirdi. Hunza Türkleri’nin ilginç yaşam hikayesi Hunza Türkleri Hun Türklerinden geliyor. Pakistan ve Hindistan sınırında yaşayan bu insanların çok ilginç bir özelliği var Ancak bilim adamları kan hücrelerinin bozulduğuna ve hemoglobinden öte bir bulguya ulaşamayacaklarına inanıyorlardı. Eurac Mumya Enstitüsü'nden Profesör Albert Zink ve meslektaşları, Almanya'daki Darmstadt Üniversitesi'nden bilim adamlarıyla ortaklaşa gerçekleştirdikleri çalışmada Ötzi'nin yarasının çevresindeki dokuyu Vızıltısesi bu böceklerin kanatlarını çırpmaları sonucunda oluşur. Herhangi bir şey saniyede 16 kereden daha fazla titreştiğinde belirli bir perdeden bir ses çıkarır. Bilim adamları bu sesi bir müzik notasıyla eşleştirerek, o böceğin saniyede kaç kere kanat çırptığını söyleyebilirler. Anlatılan hikaye Almanya”ya bildirildi. Bir ay sonra aynı bölgeye iki birlik daha gönderildi. Birinci grupta, Hitlerin ünlü kimyasal ölüm silahlarını üreten bilim adamları vardı. Bu grup, bahsedilen evi bulmak üzere görevlendirilmişti. Bilim adamları, o günün bütün teknolojisini kullanarak bahsedilen evi aramaya başladılar. İşteçarpıcı sonuç. İnsanların en çok meralk ettiği konuların başında, ölümden sonra yaşamın olup olmadığıdır. Farklı dinlerin ve kültürlerin, öbür/diğer dünyada insanları neyin beklediğine dair çeşitli inançları vardır. Almanya'lı bilim adamları ölümden sonra gerçekten hayat bulduklarına karar verdiler 5NNiH1k. Haberler > Dünyaya Yön Vermiş Bilim İnsanları Hakkında Bilmediğiniz Beyin Açıcı 21 Garip Gerçek - 1225 - 1759 Tarih boyunca yüzlerce, belki binlerce insan değişik icatlar, buluşlar yapmış fakat bunlardan sadece birkaçı adını unutulmaz harflerle insanların aklına yazdırmayı başarmıştır. Peki bu insanların diğerlerinden farkı nedir? Neden unutulmazlar?Tarihe geçmiş bilim insanlarından bazılarının şaşırtıcı özelliklerini sizler için derledik Kaynak 1. Küvette beyin yıkamak... 73 yıllık hayatında 3,300'den fazla icadının patentini alan Doktor Yoshiro Nakamatsu, yaratıcılığını kendini kimi zaman saatlerce suyun altına batırmaktan alıyor. Amacını ise 'Beyni oksijensiz bırakmak' şeklinde açıklamış. 'Ölmeden saniye önce aklıma bir icat geliyor.' 2. Beyin banyosu... Nakamatsu ayrıca 24 karat altınla döşenmiş bir banyoda meditasyon yapardı. Çünkü altının düşüncelerine zarar veren radyo dalgalarını engellediğini düşünüyordu. 3. Toz... Kokain bağımlısı Sigmund Freud, 1887 yılında 'Cocaine Papers' Kokain isimli kitabını yayınladı. Bu makalelere 'bu büyülü maddeye övgü şarkıları' adını verdi. 4. İşe alım süreci... Thomas Edison ile çalışmak isteyen araştırmacılar çorba tatmak zorundalardı. Eğer çorbayı tatmadan baharat eklerlerse bu durum önyargılı olduklarını gösterdiği için kişiler Edison'ın çok havalı olduğunu düşünmeye başlamadan önce bir keresinde bir sirk filine kalabalığın önünde sırf Nikola Tesla'nın alternatif akım şeklindeki elektrik dağılımının kendi doğru akımından daha tehlikeli olduğunu kanıtlamak amacıyla elektrik verdiğini iş imajı için fil öldüren birisini düşünsenize. İyi bir görüntü değil. 5. Nikola Tesla'dan bahsetmişken... Tesla 1943'te öldüğünde Yabancı Mülkiyeti Bürosu eşyalarına el koydu. Daha sonra bu eşyaların çoğu ailesine geri teslim edildiği halde bazılarının gizliliği halen korunuyor. Tesla hala bilgimizin olmadığı bu kadar önemli ne icat etmiş olabilir? 6. Tesla bir binaya girmeden önce her seferinde çevresinden üç kere dolanırdı. Hayatı boyunca çok şey başarmış olmasının yanında, eğer her gününün 4 saatini binaların etrafında dolanarak geçirmeseydi başka neler başarırdı siz düşünün... 7. Newton büyük bir günahkar olduğuna inanıyordu. Öyle ki, hayatı boyunca işlediğine inandığı 48 günahın listesini bile tutmuş. Bu günahların arasında kız kardeşini çimdiklemek de yer alıyor. 8. Hawking'in evrenin başlangıcıyla ilgili "popüler" bir kitap yazmak hayaliydi. Kitabının tıpkı havaalanında çok satan kitaplar gibi milyonlarca insan tarafından dünyanın her yerinde okunmasını istiyordu. İlk baskının küçük olmasına rağmen kitabı 'Zamanın Kısa Tarihi' anında çok satanlar arasına girdi ve dünya çapında 40 milyondan fazla Hawking'in tüm popüleritesine rağmen asla başaramadığı bir şey vardı Nobel Ödülü kazanmak... 9. Richard Feynman bir arkadaşıyla çok konuşmayan Paul Dirac'ın ağzından bir kerede ikiden fazla kelime alabileceği konusunda iddiaya girmiş. Paul Dirac ile saatlerce konuşmasının ardından başarısız olan Feynman, bu başarısızlığını Dirac'a anlatmış. Dirac ise gülmüş ve demiş ki 'Kaybettin.' 10. Newton 22 yaşındayken hıyarcıklı veba kapmaması için okuldan eve gönderilmiş. Evde geçirdiği günlerde ise Newton kalkülüsü icat etmiş. 11. 1954 yılında Sovyet cerrahı Vladimir Demikhov dünyaya "ustalık eserini" tanıttı... Bu iki kafalı bir köpekti. Gelecek 15 yılda cerrah bu köpeklerden 19 tane daha yarattı. Bunu daha küçük olan bir köpeğin başını ve ön bacaklarını daha büyük bir köpeğin boynuna dikerek yapıyordu. Sonuncu ve en ünlü deneyinde iki kafayı o kadar başarılı şekilde birleştirdi ki, kafaların ikisi de duyabiliyor, görebiliyor ve koku bu çalışması organ naklinin uygulanabilir bir ameliyat şekli olmasına yol açmış olsa da, gerçek şu ki, o tam bir canavardı. 12. Einstein'ın sekreteri bir keresinde Einstein'ın adresini soran isimsiz bir telefon aldı. Sekreter cevap vermeyi reddedince Einstein arayanın kendisi olduğunu ve adresini unuttuğunu itiraf etti. 13. Oliver Heaviside zamanın ötesindeydi... Britanyalı matematikçi ve elektrik mühendisi Oliver Heaviside evini kocaman granit bloklarıyla döşemişti ve tırnaklarını kırmızıya boyar, günlerini sadece süt içerek geçirirdi. 14. Tyson neredeyse bir egzotik dansçı oluyordu. Üniversite boyunca hem dans etmiş hem de güreşmiş olmasının verdiği cesaretle, Tyson daha fazla para kazanmak için bir kulüpte dansçı olmayı düşünüyordu. 15. Einstein'ın otopsisini yapan patolog Einstein'ın beynini çalmış ve 20 yıl boyunca saklamıştır. Einstein'ın beyniyle ilgili garip bir bilgi de şudur Paryetal lobu ortalama bir insanınkinden %15 daha büyüktür. Bu lob duyusal bilgileri işlemekle birlikte dil ve matematikten sorumludur. 16. Einstein ırk ayrımcılığını kınamış ve bunun "beyaz insanların hastalığı" olduğunu bile söylemiştir. Einstein hayatının büyük bir bölümünde Amerika'daki ırkçılıkla savaşmak için uğraşmıştır. Hatta Almanya'da Homoseksüellik yasaklarının kaldırılması için imza atan 5 bin kişiden biridir. 17. Marie Curie ve eşi bir keresinde keşiflerinden para kazanmaya kalkmışlardır. Bunun üzerine Marie çalışmalarını ve tekniklerini açık bir şekilde diğer bilim insanlarıyla paylaşmış ve endüstrideki kişilerin dikkatini çekmiştir. En sonunda yeşil ve parlak Radyum maddesi o kadar popüler olmuştur ki gramı 100,000 dolara satılmaya başlamıştır. Bu durumsa Marie Curie'nin kendi keşfettiği maddeye ulaşamamasına yol açar. 18. 16. yüzyılda Danimarkalı gökbilimci Tycho Brache düelloda burnunu kaybetmiştir. İşi için koku duyusuna ihtiyacı olmaması iyi bir şey olsa gerek çünkü hayatının geri kalanına demirden bir burunla hiç sorunsuz devam etmiş görünüyor. 19. Nikola Tesla birçok şeye dokunmaktan hoşlanmazdı. Dokunmaktan kaçındığı şeyler arasında saç, inci küpeler ve yuvarlak olan şeyler vardı. 20. Robert Oppenheimer için yabancı diller çocuk oyuncağıydı. Fizikçi Robert Oppenheimer Kendisini Atom Bombası'ndan dolayı tanıyor olabilirsiniz... çok bilgili bir insandı ve akıcı şekilde 8 dil yılında California Üniversitesi'ndeki iş arkadaşına dersi öğrermesinde yardımcı olması için bir öğrenci kitabı vermiştir. Günün ilerleyen saatlerinde kitabın Hollandaca olmasından yakınan arkadaşına ise şu cevabı vermiştir 'İyi ama kolay Hollandaca!' 21. Tesle hümanistti. Bu da bütün hayatları geliştirmeye inandığı anlamına geliyordu. Bu yüzden icatlarından ve keşiflerinden hiç para kazanmadığı için de maalesef fakir bir adam olarak ölmüştür. Haberler > Bilimin Açıklayamadığı İddia Edilen 43 İlginç Olay - 1836 - 1620 Dünyada bilimin açıklayamadığı iddia edilen, hala sırrını saklayan birçok olay bulunuyor. Hangisi doğru hangisi yalan bilinmez ama ortak özellikleri çok ilginç olmaları olan, Internette en çok konuşulan 50 gizemli olay 1. Ünlü "Kiev Kozmonotu" Bu heykelcik Avrupa'da bulunan ' uzay adamı ' özelliklerini gösteren tek buluntudur. Yaşı çok dersiiz o dönem uzaya çıkılmış mıdır ?? 2. Tarih öncesine ait küçük Japon heykelcikleri Yakalarında civata taşıyan bu heykelcikler bir tür uzay başlığı ve elbisesi taşımaktadır. Hatta bunlardan biri çok büyük gözlük takmaktadır. Sanki güneş ışığından korunmak ister gibi. 3. Filippo Lippi tarafından yapılan "La Madonna e san Giovannino" tablosu. 15. yüzyıl Yukarıdaki koyu renkli ve ışık saçan cisim sanki haraket ediyor gibi. Çünkü seyredenler var. Tablodaki adam ve köpek. Ressamın tablosuna aksettirdiği bu cisim hiçbir inanç ve dinsel anlatımla alakalı görünmüyor. Roma döneminde olduğu gibi günümüzde de 'UFO' fenomenleri aynı şekilde bir ufogörmüş olabilir mi ?? 4. Antikythera makanizması 1900 yılında Girit adasında bulunmuştur. tarihlenmektedir. Bu antik bronz mekanizma bize eski uygarlıkların düşündüğümüzün aksine daha ileri bir teknik bilgiye sahip olduğunu kanıtlıyor. Astronomik takvim olduğu düşünülen bu mekanizmada ya da bir makinanın parçası içinde başka dişlilerde medeniyetlerin de teknolojik olarak çok ilerlediği , sonradan insanlık medeniyetinin tekrar sıfırladığı söylentisinin bi kanıtı gibi . Kim bilir ... ?? 5. Dev İnsan Fosili 1895 yılında İrlanda'da Dyer tarafından mineral araştırmaları sırasında bulunan bir dev fosili. Boyunun karşılaştırılması amacıyla bir tren vagonunun önüne koyulmuştur. Yüksekliği 3 metre 70 santimetre ve ağırlığı 2050 olduğu için daha ağır geliyor herhalde Sağ ayağı 6 parmaklıdır. Ancak daha sonra bu dev fosiline ve sahibine ne olduğunu kimse bilmiyor. 6. Balbek şehri 20 metreden daha büyük taşların da kullanıldığı bu antik şehir Roma imparatorluğundan da eski. Hatta Sümerlilerin bilgilerine göre bile burası antik bir şehirdi o zamanlar. Taşların büyüklüğünü göstermek amacıyla 2 kişi yapıların arasında dikiliyor. Bugün kimse burasını kimlerin, nasıl, ne amaçla ve ne zaman yaptığını bilemiyor. Modern bilim ise Baalbek'i görmezlikten gelmeye devam ediyor. 7. 100 Milyon Yıllık Parmak Bu cisim Kanada'nın Kuzey kutup bölgesindeki Axel Heiberg adası eski fosiller koleksiyonunda bulunmuştur. İncelemeler bunun bir insan parmağı fosili olduğunu gösteriyor. Bu fosil 100 ile 110 milyon yıl öncesine aittir Creataceous jeolojik dönemi. Bu fosil ' DM93-083 ' numarasıyla arşivlenmiştir. Röntgen ışınlarıyla yapılan inceleme sonucunda yukarıdaki resimdeki siyah kısımların parmak kemiklerine ait olduğu ortaya kadar eski zamanlarda insan yaşamış olabilir mi? 8. Yapımı bitirilmemiş bir Obelisk dikilitaş Şu anda dikili bulunan en büyük obeliskten 2 kat daha büyüktür. Yapımında bir çok Mısır tapınağının inşasında olduğu gibi kırmızı granit kullanılmıştır. Yaklaşık 40 metre yüksekliğinde ve 1150 ton ağırlığındadır. Eğer bitirilmiş olsaydı 9. Bir 100 Milyon Yıllık El Daha Kolombiya, Bogota yakınlarında bulunmuş bir insan eli fosili. Fosilleştiği kayanın yaşı 100 - 130 milyon yıldır. Yani, fosilde o kadar sene önce meydana gelmiştir. 10. 120 Milyon Yıllık Harita Bu taş parçasının yüzeyi ,Ural Bölgesini gösteren tabiri caizse bir haritayla kaplıdır. Görünüşe göre bu kadar eski bir haritanın olması imkansızdır. Bashkir State Üniversitesindeki bilim adamları , çok eski zamanlarda , gelişmiş uygarlıkların olduğuna dair kanıtlardan biri olarak yorumluyorlar eseri. Bu greçektende insan eliyle yapılmış bir rölyeftir. Günümüz askeri haritaları ile neredeyse aynı karakterik özellikleri sergilemektedir. Harita sivil çalışmaları göstermekte yani uzunluğu Km ' yi bulan kanallar , nehirlere çekilen çitler , güçlü barajlar... Kanallardan çokta uzakta olmayan yerde elmas biçimindeki yerler gösterilmiştir. Ne anlattığı bilinmemektedir. Ayrıca harita bazı yazılarıda içermektedir. Hatta sayılar bile vardır. Bilim adamları önce bunun eski çince olduğunu düşündüler. Daha sonra bu düşünce bilinmeyen bir kaynağa ait hiyeroglif - syllabic türü yazıya dönmüştür. Bilim adamları bu yazıları şimdiye kadar çözemediler. 11. Esrarengiz Dinozor Heykelcikleri 1945 yılında Waldemar Julsrud adlı deneyimli bir arkeolog El Toro dağı Meksika eteklerinde gömülmüş vaziyette kilden yapılmış küçük heykelcikler buldu. Daha sonra El Tro şehri yakınlarında ve şehrin diğer tarafında Chivo Dağ yakınlarında poselenden yapılmış 'den fazla heykelcik bulundu. Buluntular Chupicuaro , klasik kültür öncesine aitti. 800 'den 200 'e kadar olan dönem Bulunan heykelcikler , 65 milyon yıl önce yok oldukları düşünülen çeşitli türlerdeki dinozorları kusursuzca tasvir ediyordu. Modern bilim döneminde, neye benzedikleri ancak çözümlenen tarih öncesi bu yaratıkları, nasıl olduda böyle eski bir uygarlık kusursuzca sanat eserlerine yansıtabilmişti ? İnsan görmeden gerceği tasvir edemez. 12. Tarih Kadar Eski Duvarlar Yeni Zellanda 'da bulunan çok eski bir uygarlığa ait kusursuzca yerleştirilmiş taşlardan oluşan duvarlar bulundu. Bu duvarları yapan uygarlık hakkında en ufak bir bilgi yoktur. 13. 50 Milyon Yıllık Tokmak ve Kap 1877 yılında Montezuma tünel şirketinin bir tünel çalışması sırasında 50 milyon yıl eski olan bir lav akıntısının içinde bir tokmak ile bir kap bulundu.Table dağı - California Tokmak yaklaşık 30 cm uzunluğunda ve kap ise 10 cm çapında. Bu buluntudan şu sonuç çıkıyor 50 milyon yıl önce yanardağdan fışkıran lavlar sel olup akarken bu tokmak ile kap oradaydı ve ikisi de lavın içinde gömülü kaldılar. 50 milyon yıl önce! 14. Piri Reisin Geleceği Gören Haritası Coğrafya ve harita uzmanı ünlü Türk denizci Piri Reis'in 1513'te çizdiği Afrika, Amerika ve Güney Kutbu'nu gösteren harita, ortaya çıkarıldığı 1929 yılında ortalığı karıştırdı. Çünkü Güney Kutbu'nun keşfi, haritanın çizilmesinden çok sonra, yani 1818'de gerçekleşmişti. Dahası, Piri Reis'in haritası, kıtanın buz altında kalmış sahil kesimlerini de gösteriyordu. Ancak kıta üzerindeki buzlar, haritanın çizilmesinden tam 6 bin yıl önce harita da hala sırrını koruyor .. 15. 10 BİN YILLIK PİRAMİT Japonya 'nın Yonaguni adasının yakınında, denizin 23 metre altında insan yapısı olduğu apaçık belli olan piramitler bulunmaktadır. 183 metre genişliğinde ve 27 metre yüksekliğindeki bu piramitler yaklaşık , 8000 - yıllıktırlar. 16. Harçsız taş set Peru'nun Cusco bölgesindeki bir İnka kalesinin etrafını 360 metre boyunca zikzak yaparak saran 9 metrelik setlerin yapımında, tanesi 300 tona varan kireçtaşı blokları kullanılmış. Ancak hiç harç kullanılmamasına rağmen bu kayalar, arasına bıçak bile sokulamayacak kadar mükemmel yoook galiba eski medeniyetler daha bi gelişmişti .. 17. Çığlık tablosunun mumya versiyonu Güney Amerika'da Amazon bölgesinde mezar ve tapınak olarak kullanılan gizli bir yeraltı mağarasında bulunan 600 yıl öncesine ait bir düzine mumya, bilim dünyasında büyük heyecan kadın mumyasının Norveçli ressam Edvard Munch'un ünlü 'Çığlık' tablosunu çağrıştıran biçimde, korku ve dehşetten ellerini yüzüne kapatmış olarak bulunması, büyük ilgi ne gördü acaba ?? 18. 8 Asırdır Çürümeyen Ceset 12. yüzyıl başlarında Kastamonu Kalesi'nin fethi sırasında şehid olan Aşıklı Sultan için yapılan türbedeki çürümemiş beden görenleri şaşkına dilinde 'Ayağı Yanık Sultan' olarak bilinen türbede çürümemiş bedeninin ayak kısmı camekan içinde teşhir ediliyor. 19. Mısır Hiyerogliflerindeki Gizemli Şekiller Abydosdaki Osiris tapınağında bulunan hiyeroglifler de hayli ilgi çekici... Tabakaların üzerine kazınmış helikopter, uçak ve denizaltına benzer şekillerin ne anlama geldiği halen gizemini korumakta...Ne dersiniz ?? O dönem bu makineler yapılmış olabilir mi ?? 20. MISIR'DAKİ AMPÜLLER Mısır , Dendera 'daki Hathor tapınağında göze çarpan ampuller. Bu ampuller kıvrımlı kablolar ile bir jeneratöre veya açma kapama düğmesine bağlıdırlar. Ampul şeklindeki cismin içine bir yılan tasviri konulmuş. Bu da ampulün içindeki ince teli gösteriyor olabilir. 21. BÜYÜK PİRAMİTTEKİ GİZEMLİ KAPI Rudolf Gantenbrink tarafından Büyük Piramitte keşfedilen bakır kulplu kapı. Resim UPUAUT 2 adlı bir araştırma robotu tarafından çekilmiştir.. Hangi amaca hizmet ettiği bilinmeyen gizemli kapı ,kraliçe odasından başlayan güney kanallarında yer almaktadır. Bu kapının arkasında başka bir kapı daha bulunmuştur. Yapılan bazı araştrmalar sonucunda içinde ne olduğunu bilmediğimiz bir oda veya odalar bu ikinci kapının arkasında bulunmaktadır.. Aynı kapıdan kral odasından başlayan kuzey kanallarında da bulunmuştur. Burada sorulan en önemli soru şu Görünüşte hiçbir amaca hizmet etmeyen bu kapılar Neden buralara kondu ? 22. METAL KÜRELERİN SIRRI Bu metal kürecikler Güney Afrika, Klerksdorp'tan. Birinin üzerinde kürenin çevresini dolaşacak şekilde birbirine paralel 3 çizgi oyulmuştur. Bu küreler Cambrian devri öncesine ait pek çok mineral arasında bulunmuştur 2,8 milyar yıl öncesi. Bu kürelerden bazıları 6 milimetre kalınlığında, ince bir kabuğa sahiptirler. Bu ince kabuk kırıldığı zaman kürenin içinden süngerimsi garip bir şey süngerimsi şey havayla temas edince parçalanıp toz haline geliyor. Bu kürelerin ne oldukları ,ne amaçla yapıldıkları bilinmiyor. Üstelik 2,8 milyar yaşındalar. İnsanın inanası gelmiyor ancak bilimsel veriler bunlar. 23. KRİSTALLE KAPLI KAYA Bu kaya parçasının üzeri doğal kristallerle bir boşluk bulunmuştur. Bu boşlukta, malzemesini metal ve porselenin oluşturduğu garip bir cisim A Kaya parçasının iki parçaya bölünmüş B Taşın her iki yarısının iç kısmını C Radiography tekniğiyle içindeki cismin resmi çekiliyor. Cisim o kadar eski olmasına rağmen metal bir yapıdadır. Bu cismin üzerinde meydana gelen ve onu kaplayan kristal oluşumlu kabuğun oluşabilmesi için yıl beş yüz bin yıl geçmesi gerekiyor !Resim D Yan taraftan çekilen radiography resminde metal cismi daha ayrıntılı bir şekilde görüyoruz. Sonuç olarak bu garip cisim yıl yaşındadır. Günümüzde bir şeye ait bir parça olsaydı ,çoktan ne olduğu tespit edilirdi. 24. Esrarengiz Duvarlar Bu arkeolojik duvarlar bir gizem taşımaktadırlar çünkü ,antik çağlarda yapılmalarına rağmen ,bu kadar kusursuz bir şekilde işlenip yerlerine koyulana kadarki aşamalar için yüksek bir teknoloji ve bilgi açıklayamadığı, garip iç ve dış açılara sahip bu duvar taşları hakkında cevabını bilmediği sorular ise şunlar Nasıl taşındılar?Nasıl ölçülüp nasıl kesildiler ? Nasıl bu kadar doğrulukla yerleştirildiler? Hemde ilkel insanlar tarafından. 25. Mısırlılar Avustralya'ya mı Gitmişti? 1900 'lü yılların başlarında 250 civarında hiyeroglif Sydney 'in 100 km. kuzeyindeki Hunter Valley ulusal parkında keşfedilmiştir Avustralya. Bunlar antik Mısır hiyeroglifleridir. Kuşkuya yer bırakmayacak olan Eski Mısır Tanrısı 'Anubis' çizimi ile birlikte hiyeroglifler şu soruyu akla getiriyor Acaba Eski Mısırlılar Avustralya 'ya mı gitmişlerdi? 26. Peru'da Bulunan Kafatası Kafatası Peru'da Ica bulunmuştur. İlk bakışta günümüz insanının kafatasına benzemektedir, ancak soru işaretlerine yol açan bir kaç etken öne boşlukları günümüz insanının göz boşluklarından %15 daha büyüktür. Beynin yer aldığı boşluk ise 2600 ccm ile 3200 ccm arasında değişmektedir. Şu andaki insanın kafatasındaki beyin beyin boşluğu kapasitesi 1450 ccm 'dir 27. Resimde Alban Dağına kazınmış pervaneli bir uçağı hatırlatan eski devirlere ait bir resim görüyorsunuz. Olmek topluluğunun inanılmaz ve çözümlenemeyen örneklerinden birisidir. 28. 1800 Yıllık Uçak Maketi Bu altın maket, Amerika'da Kolomb öncesi döneme ait bir mezarda bulundu. Yaklaşık 1800 yıllık. Görünüşe göre bir uçağın doğru ölçekli maketi gibi duruyor. Delta kanatlı, motor yerine sahip, pilot kabini var, kuyruk kanatları bile doğru şekilde tasvir edilmiş. Güney Amerika'da buna benzer bir çok eser bilmediği bişeyin makettini nasıl yapar ?? Yoksa bunu yapanlar insan değil mi ?? 29. Buache Haritası 1737 'de eski yunan haritalarından kopyalanarak çizilmiştir. Harita Antartika'nın buzla ötülü olmadan önceki halini de olan ise şu Eğer bugün Antartika buz ile örtülü olmasaydı Ross ve Weddell denizleri bu kara parçasının ortasından geçerek kıtayı 2 büyük parçaya ayırmış olacaktı. Ancak modern jeoloji araştırmaları sonucunda 1968 yılında bu gerçeğin farkına varılmıştı. 30. Dinozor üstünde oturan insanlar Peru 'daki Ica çölünde bulunan ve binlerce yıl öncesine ait Ica taşları akılları karıştırıyor. Dr. Javier Cabrera büyük bir sabırla bu taşları koleksiyonunda toplamış ve binlerce taştan oluşan bir müze açmıştır. Bu taşlara kazınmış olarak , kalp naklini göstern ameliyatlardan dinozorları avlayan insanlara kadar bir çok olay gösterilmektedir. Hatta evcilleştirilmiş dinozorların üzerinde oturan insanlar bile tasvir edilmiştir. 31. Kusursuz spiraller Alışıldık olmayan bu spiral cisimler 1991 - 1993 yılları arasında Rusya'daki Ural dağlarının doğusunda bulunan küçük bir dere olan Narada 'da en fazla 3 cm. olan bu cisimlerden inanılmaz ama 0,003 mm. olanlarıda bulunmuştur. Büyük olanları bakırdan , küçük ve çok küçük olanları ise çok ender rastlanan 'tungsten' ve 'molybdenum' maddelerinden yapılan incelemeler sonucunda spiraller kusursuz bir biçimde 'altın oran' tekniğiyle yapılmıştı. Dahada şaşırıcı olan şey ise bütün bilimsel incelemelerin gösterdiği gibi bu cisimlerin yaşlarının ile yıl arasında değiştiğidir. Bu yaş farkı cisimlerin bulundukları derinliğe göre değişmektedir. 32. Toxodon'nun Kalça Kemiği. Tarih öncesi devirlerde yaşamış olan Toxodon 'nun bulunan bir kalça kemiği. Arjantin. Resimde ok ile gösterilen şey ise bir ok veya mızrak ucudur. İnsanın yaşamadığını sandığımız devirde , biri onu avlamış anlaşılan. 33. Cüce Irktan Bir Mumya 1932 yılında Pedro Dağlarında bulunmuş bir mumya. ABD ,Wyoming eyaleti , Casper şehrinin 60 mil güney batısı. Mumya koyu bronz renginde ve oldukça buruşmuş vaziyettedir. Hayattayken boyu 35 santimetreyi geçmiyordu! Röntgen ışınlarıyla yapılan incelemede bu canlının ağırlığının kg. olduğu ortaya çıktı. Cinsiyeti erkekti ve bütün dişleri tamdı. Öldüğünde aşağı yukarı 65 yaşında idi. Mumya 350 gr. ağırığındadır. Alnı çok aşağıdadır. Ezik bir burnu ile büyük ve geniş burun delikleri vardır. Çok geniş ağzı ile incecik dudakları bulunmaktadır. Bu yaratık bilinen insan türlerinden çok daha küçüktü. Bazı araştırmacılara göre bu çok küçük boyutlarda olan bir ırkın üyesiydi. 34. Kayaya Gömülü Çekiç Tahta sap ve demir tokmaktan oluşan bu çekiç, 1936'da Teksas'ta 400-500 milyon yıllık bir kayanın içine gömülü olarak bulundu. Modern bir aletin tarih öncesi bir kaya kütlesinin içine nasıl girdiği bir yana, çekiçte kullanılan demirin günümüz demirlerinden bile saf olması bilim adamlarını hayrete düşürdü. 35. Antik Çağ Bilgisayarı 1900 yılında Girit açıklarındaki bir batıkta araştırma yapan bilim adamları ilginç bir cisme rastladı. Tahta bir muhafazanın içine yerleştirilmiş bir dizi bronz dişliden oluşan bu garip nesnenin kasası, yüzeye çıkarıldığı anda dağıldı ve cihazın içindeki karmaşık yapı ortaya çıktı. Yapılan çalışmaların ardından, bu aygıtın Ay, Güneş ve diğer gezegenlerin konumlarını hesaplamak ve istendiği anda bunların pozisyonlarına yönelik tahminlerde bulunmak için geliştirildiği anlaşıldı. 36. İnsan Yüzü Olan Deniz Kabuğu Üzerinde oyularak yapılmış, tam gelişmemiş olsa da rahatlıkla farkedilen bir insan yüzü bulunan bir deniz kabuğu. Bu buluntu 1881 yılıında jeolog H. Stopes tarafından rapor edilmiştir. Yapılan testler sonucunda, oyma işleminin kabuklu henüz yaşarken yani fosilleşmeden önce yapıldığı ortaya çıkmıştır. Bu deniz kabuğu Pliocene devrine ait ve 2 milyon yıllıktır. 37. 1000 Yılda Yapılan Kent Pasifik Okyanusu'ndaki Mikronezya adası yakınlarına kurulu antik Nan Madol kentinin inşası, 200'de başladı ve 1000 yıl sürdü. 250 milyon tonluk dev bazalt bloklar kullanılarak yapılan bu kent, 100 yapay adayı kanallarla birbirine bağlıyor. Bu kadar bazaltın bölgeye nasıl getirildiği ise hala bu olsa gerek .. 38. Kanada'da Duvarda Beliren Uzaylı Görüntüleri Medyada yayınlanan haberlere göre, Kanada'nın güneyindeki bir şehirde, bir evin duvarında açıklanamayan uzaylı görüntüleri belirdi. Görüntülere bakıldığında uzaylılarınşekilleri net olarak görüntülerine şahit olan vatandaşlardan birisi, bu şekillerin ayakta duran uzaylı yaratıklara benzediğini bana da biraz sahte gibi geldi ama ilgi çekmeyi başarmış. Galeride yer almayı haketti. 39. Kristal Kuru Kafa Maya dönemine ait 1000 yıllık bu kristal kuru kafa, tek bir blok kristal üzerine oyma olarak yapılmış. Nasıl yapıldığı hala anlaşılamayan kuru kafanın altından tutulan ışık, doğrudan göz çukurundan yansıyor. Bu teknolojinin bugün bile mümkün olmadığı söyleniyor. 40. 2000 Yıllık Pil Alman arkeolog Wilhelm Konig tarafından 1938'de Irak'ın başkenti Bağdat'ın yakınlarında bulunan 2 bin yıllık pil, bilim adamlarını şaşkına düşürdü. Konig, 13 santimetre boyundaki toprak bir kabın içine monte edilmiş bir bakır silindir, onun etrafındaki demir çubuk ve testinin ağzını kapatan asfalttan oluşan bu nesneyi 'dünyanın en eski pili' olarak tanımladı. Pilin 2 volt enerji ürettiği saptanırken, 1800'lü yularda modern pili icat eden Alessandro Volta adlı İtalyan kontunun da şöhretine gölge düştüO zaman bu pili ne amaçla kullandılar acaba ?? 41. İşlenmiş Dev Kaya Blokları Lübnan'daki Balbek şehri yakınlarında buklunan bu taşlar binlerce yıl öncesinde buraya getirilmişti. Resimde gördüğünüz parça 1050 ton ağırlıkta ve 25 metre uzunluğunda. Bu 'momolit' takma adlı yekpare blok, dünya üzerindeki işlenmiş en büyük taş bloktur. Soru şu Bu taşları kimler ve nasıl buraya getirebilmişti? 42. Peru'daki Bronz Dişliler Modern dişlilerden farkı yok gibi. Tek farkı binlerce yıl önce yapılmış olmaları... 43. Meksikalı Çiftçinin Bulduğu Uzaylı Bebek Alman gazetesi Bild, 2007 yılının mayıs ayında Meksika'da bir çiftçinin bulduğu küçük bir uzaylı fotoğrafını yayınlamıştı. Bu ilginç yaratığı bulan köylünün ise korkudan onu hemen bir kuyuda boğduğu yaratan ilginç yaratık gerçekten uzaylı mı yoksa cinayetin üstünü örtmek için uydurulmuş bir kılıf mı hala DNA testlerinde yaratığın kemiklerinin insan eklemlerine benzediği, iskelet sisteminin kertenkeleye benzediği ve yaratığın insanlardaki gibi diş benzeri organlara sahip olmadığı yaratığın zeki bir varlık olduğunu söylemişti. Yayınlanan raporda, yaratığın bulunduğu bölgenin UFO'lar tarafından sık sık ziyaret edildiği ve ekin çemberlerinin de çok olduğu belirtildi. Bu bebek uzaylının, dünya dışı varlıklar tarafından bilerek bırakıldığı da ima mi ? Sizce Uzaylılar Var Mı ?? Gaziantep üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezinde, Target Teknoloji Transferi Ofisi tarafından bir panel düzenlendi. Panelde öğretim üyeleri buluşlarının hikayelerini üniversitesinde Mavera Kongre ve Sanat Merkezi'nde gerçekleşen panelde öğretim üyelerinin buluş hikayeleri anlatıldı. Panelde Doç. Dr. Eren İşman'ın Üst Çene Tedavisi için Yeni Dental Maske Sistemi Buluşun Hikayesi Ali Doğan Bozdağ 'Bir Parçalayıcı Buluşunun Hikayesi', Prof. Dr. Ali Kireçci - 'Elektrikli Diş Fırçaları için Bir Diş Fırçası Başlığı' ile yaşadığı problemin hikayesi anlatıldı. Ayrıca panelde Patent Uzmanı Sedat Öztürk tarafından 'Buluşlar Patentlenmeli mi? Targette patent süreci nasıl işliyor' konularında sunum yapıldı. 'Hayallerimin peşinden hep koştum' adlı sunumu yapan Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği öğretim üyesi Doç. Dr Eren İşman, "Benim için yeni bir araştırma sahası, yeni bir konu hayat sistemi diyebilirim. Hayal ettiğim şeylerin hep kıyılarına daha yaklaştığımı hissederek bu konulara eğildim" dedi. Üst çene geriliği hastalığı ile ilgili bilgi verip uyguladıkları tedavi yöntemi açıklayan Diş Hekimliği Öğretim Üyesi Doç. Dr Eren İşman, "Ameliyat yapmadan tedavisi çok zor. Biz büyüyen gelişen boy atma yaşının sonuna kadar erişkin boy durumuna vücut yapısına gelene kadar hastalarda bazı mekanizmaları kullanabiliyoruz. Yüz maskesini kullanarak üst çeneyi o büyüme potansiyelini de kullanarak ileri doğru alıyoruz. Çeneleri bir sene içerisinde ileri alıyoruz. Bizim tedavi de kullandığımız projelerden birisi bu. Bir de kemiklere vida yerleştirme yöntemimiz var. Bu vidalardan destek alarak yüz maskeleriyle tedavi yapıyoruz. Bir de dişlere her hangi bir destek almadan taktığımız tellerle ileri geri lastikler kullanarak üst çenedeki dişleri biraz ileriye, alt çenedeki dişleri biraz geriye alıyoruz. Tabi bu tel takma operasyonu ciddi vak'alarda değil basit vak'alarda kullandığımız bir yöntem" dedi. Buluş bazen çok uzun uğraşlar sonucu ortaya çıkan bazen de bir şimşeğin çakması kadar kısa zamanda ortaya çıkan bir durum olduğunu belirten Gaziantep Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Kireçci, "Benim de tecrübem öyle oldu çünkü benim uzmanlık alanım makine makine mühendisliği ve tekstil mühendisliği benim ne işim olur bir elektrikli diş fırçasıyla. Dişle olan sorunlarımdan sonra bir gün yemek yerken, pat diye neden böyle bir şey olmasın diye aklıma gelmişti. Daha sonra bazı çizimler yaptım. Bunu diş hekimliği fakültesinden bazı arkadaşlara gösterdim. Onlarda böyle bir diş fırçasından haberdar olmadıkları bilgisini alınca patentleşebilir bir şekilde çalışmam başlamıştı" şeklinde konuştu. Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Yavuz Coşkun, "Bu gün bu düşünceye bü üretmeye çok önem veriyoruz. Tabi bunun da düşünenin de hakkını teslim etmek bu anlamda da yeni düşüncelerin bir şekilde çalınmasını engellemek için Target'i kurduk. ve profosyenel çalışan çok güzel arkadaşlarımız var. Hakikatten buraya emek veriyorlar herkesin düşüncesini bir şekilde hayata geçirmek adına onu tescillemek konusundan da özel çalışan arkadaşımız var. Şimdi biz hocalarımızı teşvik ettiğimiz gibi kamudan herkese açığız. Öğrencilere de açığız. Bu gün iki arkadaşımız bu ürünlerin ticarileştirmesi açısından vakfa intikal ettirmek istiyorlar. Bu ayrıca bir duyarlılık ve insani bir şey. O açıdan onlara da teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu. Panel sonunda öğretim üyelerine Target Teknoloji Transferi tarafından Patent imzaları atıldı. Ayrıca İzmir Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Doğan Bozdağ ve Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Doç. Dr. Eren İşmam'a buluşları nedeniyle Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Mehmet Yavuz Coşkun tarafında Madalya takdimi sonra panele katılan öğretim üyelerine kravat hediye edildi. - GAZİANTEPİhlas Haber Ajansı / Yerel Gaziantep Üniversitesi Dr Mehmet Yavuz Sedat Öztürk Yerel Haberler 1129 Son Güncelleme 1129 TAKİP ET Gaziantep üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezinde, Target Teknoloji Transferi Ofisi tarafından bir panel düzenlendi. Panelde öğretim üyeleri buluşlarının hikayelerini üniversitesinde Mavera Kongre ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen panelde öğretim üyelerinin buluş hikayeleri anlatıldı. Panelde Doç. Dr. Eren İşman’ın Üst Çene Tedavisi için Yeni Dental Maske Sistemi Buluşun Hikayesi Ali Doğan Bozdağ ’Bir Parçalayıcı Buluşunun Hikayesi’, Prof. Dr. Ali Kireçci - ’Elektrikli Diş Fırçaları için Bir Diş Fırçası Başlığı’ ile yaşadığı problemin hikayesi anlatıldı. Ayrıca panelde Patent Uzmanı Sedat Öztürk tarafından ’Buluşlar Patentlenmeli mi? Targette patent süreci nasıl işliyor’ konularında sunum yapıldı. Hayallerimin peşinden hep koştum’ adlı sunumu yapan Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği öğretim üyesi Doç. Dr Eren İşman, “Benim için yeni bir araştırma sahası, yeni bir konu hayat sistemi diyebilirim. Hayal ettiğim şeylerin hep kıyılarına daha yaklaştığımı hissederek bu konulara eğildim" dedi. Üst çene geriliği hastalığı ile ilgili bilgi verip uyguladıkları tedavi yöntemi açıklayan Diş Hekimliği Öğretim Üyesi Doç. Dr Eren İşman, “Ameliyat yapmadan tedavisi çok zor. Biz büyüyen gelişen boy atma yaşının sonuna kadar erişkin boy durumuna vücut yapısına gelene kadar hastalarda bazı mekanizmaları kullanabiliyoruz. Yüz maskesini kullanarak üst çeneyi o büyüme potansiyelini de kullanarak ileri doğru alıyoruz. Çeneleri bir sene içerisinde ileri alıyoruz. Bizim tedavi de kullandığımız projelerden birisi bu. Bir de kemiklere vida yerleştirme yöntemimiz var. Bu vidalardan destek alarak yüz maskeleriyle tedavi yapıyoruz. Bir de dişlere her hangi bir destek almadan taktığımız tellerle ileri geri lastikler kullanarak üst çenedeki dişleri biraz ileriye, alt çenedeki dişleri biraz geriye alıyoruz. Tabi bu tel takma operasyonu ciddi vak’alarda değil basit vak’alarda kullandığımız bir yöntem” dedi. Buluş bazen çok uzun uğraşlar sonucu ortaya çıkan bazen de bir şimşeğin çakması kadar kısa zamanda ortaya çıkan bir durum olduğunu belirten Gaziantep Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Kireçci, “Benim de tecrübem öyle oldu çünkü benim uzmanlık alanım makine makine mühendisliği ve tekstil mühendisliği benim ne işim olur bir elektrikli diş fırçasıyla. Dişle olan sorunlarımdan sonra bir gün yemek yerken, pat diye neden böyle bir şey olmasın diye aklıma gelmişti. Daha sonra bazı çizimler yaptım. Bunu diş hekimliği fakültesinden bazı arkadaşlara gösterdim. Onlarda böyle bir diş fırçasından haberdar olmadıkları bilgisini alınca patentleşebilir bir şekilde çalışmam başlamıştı” şeklinde konuştu. Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Yavuz Coşkun, “Bu gün bu düşünceye bü üretmeye çok önem veriyoruz. Tabi bunun da düşünenin de hakkını teslim etmek bu anlamda da yeni düşüncelerin bir şekilde çalınmasını engellemek için Target’i kurduk. Ve profosyenel çalışan çok güzel arkadaşlarımız var. Hakikatten buraya emek veriyorlar herkesin düşüncesini bir şekilde hayata geçirmek adına onu tescillemek konusundan da özel çalışan arkadaşımız var. Şimdi biz hocalarımızı teşvik ettiğimiz gibi kamudan herkese açığız. Öğrencilere de açığız. Bu gün iki arkadaşımız bu ürünlerin ticarileştirmesi açısından vakfa intikal ettirmek istiyorlar. Bu ayrıca bir duyarlılık ve insani bir şey. O açıdan onlara da teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. Panel sonunda öğretim üyelerine Target Teknoloji Transferi tarafından Patent imzaları atıldı. Ayrıca İzmir Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Doğan Bozdağ ve Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Doç. Dr. Eren İşmam’a buluşları nedeniyle Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Mehmet Yavuz Coşkun tarafında Madalya takdimi sonra panele katılan öğretim üyelerine kravat hediye edildi. Bilim Adamları İlginç Buluşlarının Hikayelerini Anlattı Gaziantep üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezinde, Target Teknoloji Transferi Ofisi tarafından bir... Bilim Adamları İlginç Buluşlarının Hikayelerini Anlattı Bilim Adamları İlginç Buluşlarının Hikayelerini Anlattı Bilim Adamları İlginç Buluşlarının Hikayelerini Anlattı Bilim Adamları İlginç Buluşlarının Hikayelerini Anlattı Bilim Adamları İlginç Buluşlarının Hikayelerini Anlattı Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz 1131 Gaziantep üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezinde, Target Teknoloji Transferi Ofisi tarafından bir panel düzenlendi. Gaziantep üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezinde, Target Teknoloji Transferi Ofisi tarafından bir panel düzenlendi. Panelde öğretim üyeleri buluşlarının hikayelerini üniversitesinde Mavera Kongre ve Sanat Merkezi'nde gerçekleşen panelde öğretim üyelerinin buluş hikayeleri anlatıldı. Panelde Doç. Dr. Eren İşman'ın Üst Çene Tedavisi için Yeni Dental Maske Sistemi Buluşun Hikayesi Ali Doğan Bozdağ 'Bir Parçalayıcı Buluşunun Hikayesi', Prof. Dr. Ali Kireçci - 'Elektrikli Diş Fırçaları için Bir Diş Fırçası Başlığı' ile yaşadığı problemin hikayesi anlatıldı. Ayrıca panelde Patent Uzmanı Sedat Öztürk tarafından 'Buluşlar Patentlenmeli mi? Targette patent süreci nasıl işliyor' konularında sunum yapıldı. 'Hayallerimin peşinden hep koştum' adlı sunumu yapan Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği öğretim üyesi Doç. Dr Eren İşman, "Benim için yeni bir araştırma sahası, yeni bir konu hayat sistemi diyebilirim. Hayal ettiğim şeylerin hep kıyılarına daha yaklaştığımı hissederek bu konulara eğildim" dedi. Üst çene geriliği hastalığı ile ilgili bilgi verip uyguladıkları tedavi yöntemi açıklayan Diş Hekimliği Öğretim Üyesi Doç. Dr Eren İşman, "Ameliyat yapmadan tedavisi çok zor. Biz büyüyen gelişen boy atma yaşının sonuna kadar erişkin boy durumuna vücut yapısına gelene kadar hastalarda bazı mekanizmaları kullanabiliyoruz. Yüz maskesini kullanarak üst çeneyi o büyüme potansiyelini de kullanarak ileri doğru alıyoruz. Çeneleri bir sene içerisinde ileri alıyoruz. Bizim tedavi de kullandığımız projelerden birisi bu. Bir de kemiklere vida yerleştirme yöntemimiz var. Bu vidalardan destek alarak yüz maskeleriyle tedavi yapıyoruz. Bir de dişlere her hangi bir destek almadan taktığımız tellerle ileri geri lastikler kullanarak üst çenedeki dişleri biraz ileriye, alt çenedeki dişleri biraz geriye alıyoruz. Tabi bu tel takma operasyonu ciddi vak'alarda değil basit vak'alarda kullandığımız bir yöntem" dedi. Buluş bazen çok uzun uğraşlar sonucu ortaya çıkan bazen de bir şimşeğin çakması kadar kısa zamanda ortaya çıkan bir durum olduğunu belirten Gaziantep Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Kireçci, "Benim de tecrübem öyle oldu çünkü benim uzmanlık alanım makine makine mühendisliği ve tekstil mühendisliği benim ne işim olur bir elektrikli diş fırçasıyla. Dişle olan sorunlarımdan sonra bir gün yemek yerken, pat diye neden böyle bir şey olmasın diye aklıma gelmişti. Daha sonra bazı çizimler yaptım. Bunu diş hekimliği fakültesinden bazı arkadaşlara gösterdim. Onlarda böyle bir diş fırçasından haberdar olmadıkları bilgisini alınca patentleşebilir bir şekilde çalışmam başlamıştı" şeklinde konuştu. Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Yavuz Coşkun, "Bu gün bu düşünceye bü üretmeye çok önem veriyoruz. Tabi bunun da düşünenin de hakkını teslim etmek bu anlamda da yeni düşüncelerin bir şekilde çalınmasını engellemek için Target'i kurduk. ve profosyenel çalışan çok güzel arkadaşlarımız var. Hakikatten buraya emek veriyorlar herkesin düşüncesini bir şekilde hayata geçirmek adına onu tescillemek konusundan da özel çalışan arkadaşımız var. Şimdi biz hocalarımızı teşvik ettiğimiz gibi kamudan herkese açığız. Öğrencilere de açığız. Bu gün iki arkadaşımız bu ürünlerin ticarileştirmesi açısından vakfa intikal ettirmek istiyorlar. Bu ayrıca bir duyarlılık ve insani bir şey. O açıdan onlara da teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu. Panel sonunda öğretim üyelerine Target Teknoloji Transferi tarafından Patent imzaları atıldı. Ayrıca İzmir Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Doğan Bozdağ ve Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Doç. Dr. Eren İşmam'a buluşları nedeniyle Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Mehmet Yavuz Coşkun tarafında Madalya takdimi sonra panele katılan öğretim üyelerine kravat hediye edildi. - GAZİANTEP Gaziantep'te 30 yeni tıbbi ve baharat bitkisi yetiştirmek için denemeler başladı Kaynak İHA Gaziantep Üniversitesi, Dr Mehmet Yavuz, Sedat Öztürk, Yerel, Son Dakika Son Dakika › Yerel › Bilim Adamları İlginç Buluşlarının Hikayelerini Anlattı - Son Dakika Bu haber İhlas Haber Ajansı tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. İhlas Haber Ajansı tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı İhlas Haber Ajansı kurumudur. Son Dakika

ilginç hayat hikayeleri olan bilim adamları