🦑 Km Si Düşürülmüş Araç Dava
ğer tüketicinin hukuki uyuşmazlığındaki parasal değer 11.330,00 TL değerinin üzerindeyse bu durumda yetkili olan Tüketici Mahkemeleri’ne dava açmak suretiyle dava açması gerekecektir. Ancak fazlaya ilişkin haklarından feragat ederek 11.330,00 TL’yi geçmeyecek şekilde Hakem Heyeti Başvurusu’nda bulunması da mümkündür.
Arabamkaç para eder diye düşünenler araçlarının marka, model, km gibi bilgilerini girerek “Arabam Ne Kadar” sayesinde araçlarının fiyatlarını belirleyebilir. Aracınızın özelliklerini belirterek piyasa değerlerini kolayca hesaplayabilirsiniz. Ayrıca araba.com’daki binlerce 2.el satılık araç ilanları arasından
İnstagramazizkancar https://www.instagram.com/azizkancar/Twitter KancarAzizFacebook Sayfamız YouTube Aziz Kancar : https://www.facebook.com/groups/17
9- Dava sonunda, kilometresi düşürülmüş aracı satıcıya iade etmeden sadece zararımı karşılamasını istiyorum, mümkün müdür? Elbette, kilometre sayacı ile oynanmış araç satın alan alıcıların haklarının içinde, aracı satıcıya iade etmeden, satış bedelinde indirim talep etme hakkı da bulunmaktadır.
Öncelikle yeni bir km göstergesi aldınız ve aldığınız km aracınızın orijinal km sinden çok fazla. Sizde bu km yi azaltmak istiyorsunuz. Araç kilometresi nasıl düşürülür bu yazımızda sizle paylaşıyor olacağız yalnız eğer amacınız km düşürüp aracınızın değerini arttırmak ise bu yazı işinize yaramayabilir. Şimdi eski ve yeni model araçlarda dijital ve
Araç kilometresi düşürme davası 2 adet davadan oluşmaktadır. Bunlardan birisi ceza davası diğeri tazminat davasıdır. Araç kilometresinin düşürüldüğü tespit edilmesi halinde suç duyurusunda bulunulmalı ve zararınız karşılanması için tazminat davası açılmalıdır.
Muhtemelen km si düşürülmüş, çok el değiştirmiş bir araçtır. Hararet görmüştür veya hor kullanılmıştır. Herşeye rağmen çatlak olması kötü olmuş. Normal bir motor yaptırma olsa parçaları değişir kullanırsın ama kapak veya blokta bir çatlak varsa bir diğeri de vardır.
ewtVcrC. KİLOMETRE İLE OYNANMIŞ ARACI BİLMEDEN SATIN ALMAK 2 EL ALDIĞINIZ ARACIN KM si DÜŞÜRÜLMÜŞ ÖĞRENDİNİZ PEKİ ŞİMDİ NE YAPACAKSINIZ? 2. el araç aldınız kısa sürede bakım veya muayeneye götürdünüz. Aracın km sinin düşürüldüğünü öğrendiniz. Bu üzücü durumda kendinizi dolandırılmış hissedebilirsiniz. Aracınız km den kaynaklı sorunları çıkabilir, düşündüğünüzden daha masraflı bir deneyim olabilir. Peki şimdi ne yapmalısınız? SIRASIYLA YAPILMASI GEREKENLER ANLATAYIM SİZE Araç km düşürüp satmak TCK’nın 153. Maddesine göre dolandırıcılık suçu sayılmaktadır. 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası verilir. Satıcı ile iletişime geçip konuyu özetleyin. Bilgisi olmayabilir yada bu işlemi kendisi yapmış olabilir. Eğer satıcı uzlaşmayı kabul eder ve bu alışverişten dolayı maddi kaybınızı öderse anlaşın. Sonrasında yapmanız gereken aracı satarken alıcıya km düşürüldüğünü bildirmeniz. Mutlaka yazılı yapmaya özen gösterin. Peki satıcı bu konudan habersiz yada kötü niyetli size yardımcı olmak istemiyor. O zaman hakkınızı arama mücadeleniz başlıyor. çekin; Bir avukat ile ilerlerseniz daha hızlı çözüme kavuşur. Avukatınız satıcı ya noter üzerinden uygun bir dille ihtar çekmeli. satıcı bu ihtardan sonra olayın ciddiyetini anlayabilir. 3. Satıcı ihtar ı dikkate almadı. Satıcı bir ticari kurum ise bayi,galeri vb. Tüketici hakem heyetine gidin. Mahkeme den daha hızlı çözüldüğü için bu yol cazip gelebilir. Satıcı şahs ise ticari bir faliyet ile araç alım satımı yapmıyor ise Dava açmanız lazım. ayrıca ticari satıcılara da dava açabilirsiniz. TİCARİ olarak araç alım satımı yapmayan bireysel satıcılara dava açmak için Asliye hukuk mahkemesine, TİCARİ olarak alım satım yapan galeri, bayii vb. satıcıya karşı dava açmak için Tüketici mahkemesine başvurulmalıdır. DAVA AÇTINIZ NE TALEP EDEBİLİRSİNİZ SONUÇLARI NE OLUR? Satıcıdan bedel iadesi isteme hakkınız var. değer kaybı oranında indirim isteme hakkınız var. Tüm paranızı geri mi almalısınız yoksa zarar oranı kadar indirim tutarı almalısınız ? Bu yazıyı 2020 aralık ayında yazıyorum çok sonraları okursanız anlattığım hesaplarda değişiklikler olmuş olabilir 🙂 Bugün Türkiye’de 2. el araç her geçen gün hızlı bir şekilde artış göstermekte. 10 gün önce 100 bine aldığınız araç bugün 110 bin lira edebiliyor. o yüzden para iadesi günümüz şartlarında mantıklı değil. hele de bu aracı 5-6 ay öncesinde aldıysanız. Ayıplı sayılan bu aracı gerçek km sinde ki değeri ve şimdi ki değeri arasında olan tutarı indirim olarak talep edebilirsiniz. Örnek vermek gerekirse, bin liraya kilometrede 2020 temmuz ayında bir araç aldınız. 2020 aralık ayında servise bakım için götürdünüz yada muayenesini yaptırdınız. Aracın aslında KİLOMETRE de olduğunu öğrendiniz. Aralık ayında aracınız ülkedeki 2, el fiyatlarında ki dalgalanma nedeni ile bin lira piyasası var sayalım. Dava neticesinde aracı iade etmek isterseniz alacağınız tutar TL ve araca KİLOMETRE den kaynaklı yaptığınız masrafı alabilirsiniz. Ama iade etmek değil de indirim tutarını talep ederseniz; 2020 temmuz ayında 40 bin kilometrede ki aracın değeri 120 bin aynı araç 70 binde ise 105 bin olduğunu varsayalım. 15 bin lira indirim hakkınız var. Dava sonucunda 15 bin lira satış tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tarafınıza ödenmesine karar verilir. Tabi dava da haklı görünmeniz durumunda münferit olaylar davanın seyrini değiştirebilir. Satış tarihi 2. yılı geçen araçlar için bu yargılama zaman aşımından dolayı olmayabilir. Yazı dolaşımı
Kilometresi düşürülmüş araç mağduru olarak hak arama Merhabalar. 2011 Mayıs ayında 82000 km olarak aldığım 2006 model aracımı bu ay satmak istediğimde,tüvtürk kayıtlarında 2009 muayenesinde 123000 km de olduğunu kayıt olduğunu düşünerek yetkili servis kayıtlarını incelettiğimde km nin gerçekten düşürüldüğünü elimde kaldı yapanların yanına kar kalmaması için elimden geleni yapmak bir hukuki süreç izlemeliyim? Bu şekilde açılmış olan davalarda ne tip kararlar çıkmıştır? Emsal kararlar varsa bunları nasıl nereden temin edebilirim? Dava süreci tahminen ne kadar sürer? Ek olarak otomobilin ilan verildiği internet sitesinden ilan kayıtlarına ulaşabileceğim söylendi. Yardımlarınız için teşekkürler. Hukuki NET Güncel Haber 23-06-2013 110754 Nedir? Cevap Kilometresi düşürülmüş araç mağduru olarak hak arama selchooq rumuzlu üyeden alıntı 2009 muayenesinde 123000 km de olduğunu öğrendim Aracı size satan kişi, bahsettiğiniz 2009 muayenesinde aracın sahibi miydi? Cevap Kilometresi düşürülmüş araç mağduru olarak hak arama Emin değilim ama zannedersem hayır. Sürekli araç alıp satan biri olarak tanınıyor Cevap Kilometresi düşürülmüş araç mağduru olarak hak arama selchooq rumuzlu üyeden alıntı Emin değilim ama zannedersem hayır. Sürekli araç alıp satan biri olarak tanınıyor Öncelikle bu konuyu araştırmanızı öneriyorum, eğer size satan kişi o tarihte aracın sahibi değilse kilometresiyle oynandığını bilmediğini iddia edecektir, bu durumda onun bunu bildiğini ve bildiği halde size böyle sattığını ileri sürerken oldukça zorlanırsınız. Fakat bence size satan kişiye durumu bildirir bir ihtar da çekebilirsiniz zira bu ihtarı göndermenizde o tarihte sahibi olsun veya olmasın satıcıyı temerrüde düşürmek bakımından da yarar görüyorum. Konu AKA tarafından 23-06-2013 Saat 135412 de değiştirilmiştir. Cevap Kilometresi düşürülmüş araç mağduru olarak hak arama Benden önceki sahibi zamanında 123000 km de muayeneye girdiğini öğrenirsem ne yapmalıyım, eğer daha önceki sahiplerinden biri zamanında olmuşsa bu işlem süreç nasıl olur? Cevap Kilometresi düşürülmüş araç mağduru olarak hak arama Merhaba selchooq, Yukarıda anlattıklarınız doğrultusunda fikir yürütüyorum ve aracın motor bölümü tamamen kullanılamaz hale gelip yeniden motor yapılmış olabilir. Bazı araç sahipleri aracın değerinin düşmemesi için hasarı kendileri karışılıyor ve hasar kaydı oluşturmadan fabrika çıkışı haliymiş gibi satış yapabiliyor. Yani sizin aracınızdaki motor sonradan yapılmış olma ihtimali var. Böyle bir ihtimal doğrultusunda aracın motoru aracın kendi kasası olabilir. Güvendiğiniz bir expertize yada sanayi ustasına aracınızı bir gösterin derim. Cevap Kilometresi düşürülmüş araç mağduru olarak hak arama AKA rumuzlu üyeden alıntı Öncelikle bu konuyu araştırmanızı öneriyorum, eğer size satan kişi o tarihte aracın sahibi değilse kilometresiyle oynandığını bilmediğini iddia edecektir, bu durumda onun bunu bildiğini ve bildiği halde size böyle sattığını ileri sürerken oldukça zorlanırsınız. Fakat bence size satan kişiye durumu bildirir bir ihtar da çekebilirsiniz zira bu ihtarı göndermenizde o tarihte sahibi olsun veya olmasın satıcıyı temerrüde düşürmek bakımından da yarar görüyorum. Orhan bey şu konu hakkında yardımlarınızı talep ediyorum. Bu konuda bir çok yazınıza rastladım Bu sayfada bulunan kavramlar km si düşürülmüş araç dava, aracımın kilometresi düşürülmüş ne yapabilirim, km si düşürülmüş araç nasıl satılır, arac aldim benden once km oynan mis, km düşürülmüş araç satış yapanlar hakkında yasal işlem, km düşürme mağdurları, kilometresi düşürülmüş araç dava, kilometresi ile oynanmış araç, km oynanmış araç dava, KM DÜŞÜRMENİN YASAL YAPTIRIMI, arac km dusurme davalari, aldigim aracin km ile oynanmis, aracımın km si ile oynanmış ne yapmalıyım, kilometresi düşürülmüş araç satışı, km dusurulmus arac ile ilgili islemler, aracın km benden onceki nde duşurulmuş ne yapabilirim, km çekilmiş araç aldım ne yapmalıyım, km dusurulmus arac nasil satilir, kilometresi düşürülmüş araç tazminat kmsi dusurulmus arac davasi, satın aldığım aracın kilometresi düşürülmüş, aldigin aracin km si dusurulmus, km dusurulmus aracla ilgili nereye dava acacagim, km si oynanmis araclarla ilgili emsal kararlar, http Forum Benzer Konular [Ürün iadesi] Haberim olmadan kilometresi düşürülmüş araç aldım. Merhaba, 08/08/2018 tarihinde bir araç satın bir tanıdığımızdan aldık ve internette ilanı yoktu. Ayrıca expertize Yazan ynsdmn26 Forum Tüketici Hakları Yanıt 0 Son İleti 09-12-2018, 235041 Kilometresi Düşürülmüş Araç Aldım... Merhabalar, İlk olarak hata benim aracın km'sini almadan önce sorgulamamam. Aracı facebook'ta al sat yapan birisinden tarihinde... Yazan Therummer Forum Tüketici Hakları Yanıt 7 Son İleti 11-09-2018, 003331 Yanıt 3 Son İleti 09-09-2017, 145917 Kilometresi düşürülmüş araç 3 ay önce araç satın aldım. araçı alırken sigorta sisteminden araştırdım temiz çıktı. özel serviste baktırdım temiz çıktı. satın alıken 5664... Yazan tryagnt Forum Tüketici Hakları Yanıt 5 Son İleti 13-09-2015, 174331 Aracın kilometresi düşürülmüş Aldığım aracın kilometresinin düşürülmüş olduğunu öğrendim, şimdi bu durumda ne yapmalıyım? aracı satacağım ama km düşürülmüş, sorgulamada önceki... Yazan fatihoz Forum Tüketici Hakları Yanıt 4 Son İleti 05-09-2014, 231651 Yetkileriniz
Satın alınan ihtarname sizin konunuza örnek teşkil etmesi amacıyla tarafımızca doldurulmuştur. Mevcut dilekçeyi satın alma sonrası kendi durumunuza veya konunuza göre düzenlemeniz gerekmektedir. Sitemizin sizlere sunduğu imkânlardan olan “Dilekçemi İhtarname Avukat Doldursun” şıkkını işaretlemeniz durumunda dilekçeye konu elinizdeki bilgi ve belgeleri sisteme aktarmanız sonrası sizlerden gelen bilgi ve belgeler ışığında dilekçeniz avukat tarafından bizzat doldurulacaktır. KİLOMETRESİ DÜŞÜRÜLMÜŞ ARAÇ HAKKINDA İHTARNAME ile yasal sürecinize ilk adımı atabilirsiniz. Burada araç satın alındıktan sonra ortaya çıkan aracın satın alma aşamasında satıcı, ilan veya ekspertizce belirtilmeyen ya da tespit edilemeyen kusurdan ötürü satıcıya bilgi verilmesi ve yasal haklarınızın korunması amacıyla düzenlenmiştir.
Turaneren yazdı ↑14 Ağu 2019 0353 Selamünaleyküm öncelikle tarihinde 2016 model Multijet egea aldım tarihinde kadar herşey normal şimdi başıma gelen olayı anlaticam ve siz değerli arkadaşlardan yardım ve bilgi almak aldigim tarihten önce bana satan kişi 1 gün önce muayenesi yaptırdi ve ben ertesi günü aracı satın aldım 4 ay kullandıktan sonra aracı başka birine sattım aracı benden alan kişi ben 2 gün önce aradı ve aracı yetkili servise götürüp bakıma soktuğunda aracın kmsinin düşürüldüğünü öğrenmiş araç 2018 yılında km'de bakıma girmiş servise beni aradı anlattı durumu ve beni mahkemeye vereceğini söyledi dava acicakmis ben aracı aldığımda kmdeydi araç ve TÜVTÜRK muayene kayitlarindada bu km yazıyor benim başıma ilk defa böyle bi olay geldi ayrıca devlet memuruyum herhangi bir sıkıntı yaşar mıyım resmiyette benim ceza almam imkansız benim aracı aldığım tarih belli 2018 de servise girmiş ben aracı satın aldığımda kmdeydi şimdi nasıl bı yol izlemem gerek arkadaşlar mahkeme nasıl sonuçlanır benim bı suçum yok ama herhangi bir sıkıntı olurmu mahkeme ne karar verir sizce başından böyle bi olay geçen veya bilgili arkadaşlar yardımcı olursa minnettar olurum her bilgi benim için çok değerli bende aracı aldığım kişiye dava acmalimiyim yoksa sattigim kişinin davasiylami ilerliycek mahkeme lütfen yardımcı olun teşekkür ederim YARGITAY DAİRESİ Esas No 2011/20505 Karar No 2013/4896 Karar Tarihi Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Kamu davasına katılma istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen müşteki vekilinin 5271 Sayılı CMK'nın 237/2 ve uyarınca davaya katılmasına karar verilerek ve hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede; Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Katılanın, sanığın yetkilisi olduğu şirketten suça konu aracı satın almak için anlaştığı, daha sonra ...Motorlu Araçlar Dış Ticaret Anonim Şirketi'ne götürüp ekspertiz raporu aldığı, araçta sorun olmadığının bildirilmesi üzerine, kilometrede araç satın aldığı, daha sonra arıza yapması üzerine yapılan incelemede aracın ayıplı olduğu, kilometre saati ile oynandığı ve gerçekte kilometre olduğunun anlaşılması nedeniyle sanığın dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasının talep edildiği somut olayda; suça konu aracın sanıktan ilk el olarak alındığının, yaklaşık bir yıl önce ... Otomotiv isimli serviste km de tamir gördüğü, yine ... isimli şirkette km de servise girdiği, katılanın aracı alırken kontrol ettirdiği adı geçen servis yetkilileri hakkında ...7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığının iddia edilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya mahal vermeksizin tespiti için, suça konu aracın trafik kaydı incelenerek geçmişe dönük devirlerinin tarih itibariyle tespit edildikten sonra, katılan tarafından devir alınmadan önce servis kayıtları bulunup bulunmadığı, var ise hangi kilometrede ve kim tarafından servise getirildiği araştırılıp, katılanın isim ve adreslerini bildirdiği tanıkları da dinlenerek, bahsi geçen ... 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava dosyası da incelenerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle 5320 sayılı Yasanın 8/ gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un uyarınca BOZULMASINA, tarihinde oybirliğiyle karar verildi. YARGITAY DAİRESİ ESAS NO2012-15893 KARAR NO2012-25280 KARAR TARİHİ > Ayıba Karşı Tekeffül > Hukuki Ayıp > Pert Araç Özet Alıcının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğünce tutulan kayıtları ve aracın sigorta kayıtlarını inceleme yükümlülüğü yoktur. Satıcı, satış öncesi alıcıyı aracın pert olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya alıcının bu hususu bildiğini ispatlayamadığından iyi niyetli olduğu söylenemez. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. 818 s. BK Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. ….. Makemece, dava konusu aracın pert olmasına neden olan kazanın tarihinde meydana geldiği, kaza tarihinde davalı şirketin malik olmadığından ve ayrıca davacının tarihli sözleşme ile aracın hali hazır durumu ile beğenip aldığı davalının kaza ve aracın pert olmak durumundan sorumlu olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davaya konu aracın tarihli kaza ile pert olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davacı davalı şirketten tarihinde satın aldığı aracın pert olduğunun davalı tarafından gizlendiğini zarara uğradığı iddiası ile eldeki davayı açmıştır. Davalı davaya konu aracı tarihinde satın aldığından önceki pert olma durumundan haberi ve sorumluluğu olmadığını savunmuştur. Davacının satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğü’nce tutulan kayıtları ve aracın sigorta kayıtlarını inceleme yükümlülüğü yoktur. Davalı satış öncesi davacıyı aracın pert olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya alıcının bu hususu bildiğini, ispatlayamamıştır. Davalının iyi niyetli olduğu söylenemez. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davacı BK 194 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükmüne göre sözleşmeyi feshedip tazminat istemekte haklıdır. Mahkemece davacının talep edebileceği alacağının miktarı konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile taraf mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde araştırılıp tespit edilerek hasıl olacak sonuca uygun verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup nedenidir. SONUÇ Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA , peşin alınan temyiz harcın istek halinde davacıya iadesine, gününde oybiirliğiyle karar verildi. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2010/2005 K. 2010/13853 T. ARACIN ARIZALANMASI Ayıplı Olduğunun Anlaşıldığını İleri Sürerek Ödediği Bedelin Tahsili – İkinci El Araç Satışında da BK’nun 194-204 Gereğince Ayıp Nedeniyle Davalı Satıcının Sorumluluğu Olduğu AYIPLI ARAÇ NEDENİYLE ÖDENEN BEDELİN TAHSİLİ Davacının Davalıdan Noterde Yapılan Sözleşme İle Satın Aldığı Aracın Kısa Bir Süre Sonra Arızalandığı ve Gizli Ayıplı Olduğu Tespit Raporundan Anlaşıldığı – İkinci El Araç Satışında da BK’nun 194-204 Gereğince Ayıp Nedeniyle Davalı Satıcının Sorumluluğu Olduğu GİZLİ AYIP Davacının Davalıdan Noterde Yapılan Sözleşme İle Satın Aldığı Aracın Kısa Bir Süre Sonra Arızalandığı ve Gizli Ayıplı Olduğu Tespit Raporundan Anlaşıldığı – İkinci El Araç Satışında da BK’nun 194-204 Gereğince Ayıp Nedeniyle Davalı Satıcının Sorumluluğu Olduğu 818/ ÖZET Davacı, davalıdan satın aldığı aracın kısa süre sonra arızalandığını ve ayıplı olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, ödediği bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacının, davalıdan noterde yapılan sözleşme ile satın aldığı aracın kısa bir süre sonra arızalandığı ve gizli ayıplı olduğu tespit raporundan anlaşılmıştır. Mahkemece, ikinci el araçlarda satıcının ayıba karşı sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle, dava reddedilmiştir. Oysa ikinci el araç satışında da, BK’nun 194-204 maddeleri gereğince, ayıp nedeniyle davalı satıcının sorumluluğu vardır. Davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. DAVA Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat Başak Burcu Şahiner geldi davalı tarafından gelen olmadığından duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı aracın kısa süre sonra arızalandığını ve ayıplı olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, ödediği YTL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının, davalıdan tarihli noterde yapılan sözleşme ile satın aldığı aracın kısa bir süre sonra arızalandığı ve gizli ayıplı olduğu tarihli tespit raporundan anlaşılmıştır. Mahkemece, ikinci el araçlarda satıcının ayıba karşı sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle, dava reddedilmiştir. Oysa ikinci el araç satışında da, BK’nun 194-204 maddeleri gereğince, ayıp nedeniyle davalı satıcının sorumluluğu vardır. Davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 750,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 17,15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, gününde oybirliğiyle karar verildi. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ ESAS NO. 2006/6251 KARAR NO. 2006/11865 KARAR TARİHİ. > AYIPLI MALIN MİSLİYLE DEĞİŞTİRİLMESİ Davalıdan Satın Aldığı Aracın Ayıplı Olduğunu Belirterek Aracın Ayıpsız Olan Misliyle Değiştirilmesini Talep Ettiği Davada Fatura Bedelinin Tahsiline Karar Verilmesi Gereği > AYIPLI MALIN İADESİ DAVASI Fatura Bedelinin Tahsiline Karar Verilmesi Gereği > FATURA BEDELİNİN TAHSİLİ Ayıplı Malın İadesi Davasında Davacının Araç İçin Ödediği Bedelden Araçtan Yararlanma Bedeli Mahsup Edilerek Karar Verilmesi Usul ve Kanuna Aykırı Olduğu > YARARLANMA BEDELİ Davacının Araç İçin Ödediği Bedelden Araçtan Yararlanma Bedeli Mahsup Edilerek Karar Verilmesi Usul ve Kanuna Aykırı Olduğu 4077/ ÖZET Davacının, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu belirterek, aracın ayıpsız olan misliyle değiştirilmesini talep ettiği davada, mahkemece, fatura bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda yararlanma bedelinin düşülmesi düzenlenmediği halde, davacının araç için ödediği bedelden araçtan yararlanma bedeli mahsup edilerek karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. DAVA Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı araçta gizli ayıp bulunduğunu öne sürerek, aracın yenisiyle değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aracın davalıya iadesi şartıyla YTL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu belirterek, aracın ayıpsız olan misliyle değiştirilmesi için işbu davayı açmıştır. Bilirkişi raporunda, aracın ayıplı olduğu belirtilmiştir. Mahkemece araç için ödenen bedelden, yararlanma bedeli mahsup edilerek, YTL'nin tahsiline, aracın davalıya iadesine karar verilmiştir. Gerek 4077 sayılı Kanunun ilk şeklinde, gerek 4822 sayılı Kanunla değiştirilmiş halinde, kullanım bedelinin düşülmesine yönelik bir hükme yer verilmemiştir. Yargıtay HGK'nın 2005/4-309, 2005/391 karar sayılı kararında da, bu husus açıkça belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece fatura bedeli olan liranın tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacının araçtan yararlanma bedelinin mahsup edilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ Birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA , YTL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, gününde oybirliğiyle karar verildi. YUKARDAKİ KARARI DESTEKLEYEN HUKUK GENEL KURUL KARARI EMSAL BİR KARAR YARGITAY HUKUK GENEL KURULU ESAS NO2005/4-309 KARAR NO2005/000391 KARAR TARİHİ Tüketici onarım hakkını kullanmasına karşın, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 13. maddesi ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde belirtilen şartların oluşması halinde, aynı Kanunun 4. maddesinde sayılan diğer seçimlik haklarından birini kullanabilecektir. Şu halde tüketici, doğrudan ücretsiz değiştirme hakkını kullanabilir. Zira, burada seçimlik hakkın kullanılmasından sonra değiştirilemeyeceği kuralının yasal bir istisnası söz konusudur. Somut olayda; aracın imalat hatalı olduğu, çok sayıda tamir işlemine karşın arızanın giderilemediği bilirkişi raporları ile tespit edilmiş; mahkeme bu olguyu kabul etmiş; özel dairece de bu olgu bozmaya konu edilmemiştir. Dolayısıyla açıklanan yasal şartların varlığında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sorun imalat hatalı 1997 model araçla ilgili olarak davacı yanın isteminin ne şekilde hükme bağlanması gerektiği üzerinde düğümlenmiştir. Tüketici dava dilekçesinde, malın yenisi ile değiştirilmesi olmazsa bedelinin tahsilini istemişse de sonraki celselerde sadece malın yenisi ile değiştirilmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece bu istem nazara alınarak, aracın "0" km. aynı nitelikte yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiştir. Bu karar yasal düzenlemelere uygundur. 1086 sayılı Yasanın 381-388 maddelerine aykırı bir hükmün varlığından da söz etmek olanaklı değildir. Aracın modelinin eski olması, yasal seçimlik haklarından birini kullanan davacının bu isteminin karşılanmamasına neden olarak gösterilemez. Kanun ve yönetmelik tüketici tercihini ön planda tutmakta; değiştirme hakkının kullanılması durumunda bu hakkın yerine getirilmesini sınırlayan herhangi bir hüküm getirmemektedir. Taraflar arasındaki "ayıplı mal" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen gün ve 2001/231-2002/677 sayılı kararın incelenmesi Davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin gün ve 2003/9405-10034 sayılı ilamı ile ; ...1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, ayıplı çıkan aracın yenisi ile değiştirilmesi, olmazsa değerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, aracın aynı model ve nitelikte "0" km. yeni bir araçla değiştirilmesine karar verilmiş, karar davalılarca temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde; imalat hatası bulunan 1997 model Porche marka aracının yerine yenisinin verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde değerini istemiştir. Mahkeme ise aracın "0" km. aynı nitelikte yenisi ile değiştirilmesine hükmetmiştir. Bu hükmün infazı 388. maddesi karşısında güçlükler yaratır. 1997 model bir aracın aradan 4-5 yıl geçtikten sonra "0" km. yenisinin bulunması olanaklı değildir. Şu durumda, davacının seçenekli istemleri arasında aracın değeri de bulunduğuna göre davacının aracı kullanmakla edindiği yarar da gözetilerek aracın bedeline hükmedilmelidir. Anılan yön gözetilmeden yazılı şekilde verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir... Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN Davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü Dava, ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. A- Davacı isteminin özeti Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı Süleyman K.'ın davalılardan Doğuş Otomotiv Holding satın aldığı 1997 model 911 Porshe markalı aracı, trafiğe çıkışından 15 gün sonra henüz 47 km.'de iken müvekkilinin satın aldığını, dava konusu araçta ilk olarak 1998 yılının ikinci ayında meydana gelen bir arıza nedeniyle "V" kayışının koptuğunu ve aracın bu nedenle Doğuş Motor'da servise girdiğini, aracın tamir edilerek müvekkiline teslim edildiğini, ancak daha sonra dava konusu olan aracın aynı arızayı sürekli olarak tekrarlamasından dolayı 1998 yılı tarihlerinde servise girip çıktığını, en son tarihinden itibaren aracın aynı şikayet nedeniyle servise bırakıldığını ve halen aracın serviste kaldığını, bu nedenle araçtan yararlanamamanın süreklilik kazandığını ve araçtaki arızanın da tamir yolu ile giderilmesinin artık mümkün olmadığının ortaya çıktığını, aracın bulunduğunu, bunun da araçtaki arızanın imalat hatasından kaynaklandığını gösterdiğini, araçtaki arızanın davalılarca uzmanı oldukları konuda tamirle düzeleceğini belirterek verilen güvenle müvekkilinden hile ile gizlendiğini, aldatılıp oyalandığını, ayrıca aracın Almanya'daki üretici firmasının bu model araçlarda karşılaşılan bu arıza nedeniyle aynı model araçları piyasadan topladığını, davalı tarafın bunu bilerek müvekkilinden gizlediğini, ayıplı mal ve hizmetlerin ifasının tüketicilerin sağlık ve can güvenliğini ciddi olarak tehdit ettiğini ve Anayasanın 17. maddesine de aykırı olduğunu ifadeyle; 4077 Sayılı Yasanın 4. maddesinin gereğince ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesini, değiştirmenin mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini; aşamalarda ve özellikle de ve tarihli oturumlarda ise sadece aracın yenisi ile değiştirilmesini istemiştir. B- Davalı Tarafın Cevabının Özeti Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Doğuş Otomotiv San. ve Tic. unvanlı şirketin unvan değiştirerek Doğuş Otomotiv Holding olduğunu ve şirketin faaliyet konusunun da değiştirildiğini, Doğuş Otomotiv Holding AŞ.'nın de Porshe marka araçların veya her hangi bir marka aracın satıcısı, bayii, acentesi yada distribütörü olmadığı gibi, Doğuş Motor Servis ve Ticaret de Doğuş Holding yetkili servisi olmadığını, iş emirlerinde müvekkilinin isminin bulunmadığını belirterek müvekkili Doğuş Otomotiv Holding yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini; Doğuş Motor Servis ve Tic. yönünden ise; dava konusu aracın garanti süresi içerisinde yalnızca bir defa arıza şikayeti nedeniyle servise getirildiğini ve garanti kapsamı içerisinde aracın tamir edilerek davacıya teslim edildiğini, bu nedenle davacının 4077 Sayılı Yasanın 4. Maddesine göre seçimlik hakkını tamir yönünde kullandığını, artık davacının aracın yenisi ile değiştirilmesi veya bedelinin iadesini talep edemeyeceğini, aracın garanti kapsamı dışında da aynı şikayetlerle gelindiğinde tamir edilerek davacıya aracın teslim edildiğini, araçtaki problemin "V" kayışının ve "A-C" kayışının kopmasından kaynaklandığını, bu problemlerin de hayati önem taşımadığını, aracın en son tarihinde "V" kayışı kopması şikayeti ile müvekkili şirkete getirilerek tamirinin talep edildiğini, aracın tamir edilerek tamamen kusursuz şekilde teslime hazır olduğunu ve davacının aracını teslim alması konusunda defalarca uyarıldığı halde davacının aracını teslim almadığını, araçta üretim hatasının bulunmadığını, aracın değişen aralıklarla kayışlarının kopmasının davacı tarafından gerektiği gibi kullanılmamasından kaynaklandığını, dava konusu aracın tarihinde satıldığını ve bu nedenle 4077 Sayılı Yasanın 4/4. maddesine göre davanın zaman aşımına uğradığını, garanti süresinin de 3 yıl önce dolduğunu, aracın garanti süresi içerisinde yalnızca bir defa arızalandığını, belirterek davanın reddini savunmuştur. C- Yerel Mahkeme Kararının Özeti Yerel Mahkeme; "…..Somut olayda araçta meydana gelen V kayışı kopuşları onarılmıştır. Ama V kayışı kopuşları sürekli olarak tekrarlamıştır. O halde bilirkişi raporunda da belirtildiği şekilde araç motoru elemanlarında ya üretim hatası mevcuttur ya da verilen servis hizmetinde ayıplı hizmet söz konusudur. Yani yapılan onarımlar temelden yapılmış onarım olarak kabul edilemez. Davalıların yükümlülüğü yeterli donanıma ve bilgiye sahip servis istasyonları açmak ve bu servis istasyonlarında ayıp var ise iyi teşhis ile bu ayıbı tanımak ve onarımı da doğru bir şekilde gerçekleştirmek ve aracı ayıptan an olarak tüketiciye teslim etmektir. Davalı taraf servis istasyonlarının, arızayı iyi teşhis ederek onarımı buna göre gerçekleştirdiklerinin kabulü mümkün değildir. V kayışı kopmalarında kullanım hatasının olmadığı bilirkişi raporu ile tespit edildiğine göre davalıların servis istasyonları ile yapılan onarım teşhis ve tedavi olarak yeterli nitelikte değildir. Görünüşte onarım söz konusudur. Bu durum, tüketicinin yanıltılması ve ayıbın hile ile gizlenmesidir. Zira, gerçekte ayıp teşhisi ve onun gereği olan tamiratı yapılmış değildir. Aksi halde V kayış kopmalarının tekrarlanmaması gerekirdi. Bu nedenle davalı tarafın zaman aşımından yararlanması söz konusu değildir. Açıklandığı şekilde ayıbın hile ile gizlenmesi söz konusu olduğundan davalı tarafın iki yıllık zaman aşımından yararlanması söz konusu değildir. 4077 Sayılı Yasanın 4 ve 13. maddeleri ile 2001/6 sayılı tebliğin 14 ve 6. maddelerindeki koşullar oluşmuştur." Gerekçesiyle, davanın kabulü ile dava konusu olan … 1997 model Porche marka 911 turbo tipindeki aracın aynı model ve nitelikte "0" km. yeni bir araç ile değiştirilmesine, davacıda bulunan aracın davalı tarafından geri alınmasına, karar vermiştir. D- Temyiz Evresi, Bozma Ve Direnme Hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Özel Daire; sair temyiz itirazlarını reddedip; "…Davacı, dava dilekçesinde; imalat hatası bulunan 1997 model Porche marka aracının yerine yenisinin verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde değerini istemiştir. Mahkeme ise aracın "0" km. aynı nitelikte yenisi ile değiştirilmesine hükmetmiştir. Bu hükmün infazı 388. maddesi karşısında güçlükler yaratır. 1997 model bir aracın aradan 4-5 yıl geçtikten sonra "0" km. yenisinin bulunması olanaklı değildir. Şu durumda, davacının seçenekli istemleri arasında aracın değeri de bulunduğuna göre davacının aracı kullanmakla edindiği yarar da gözetilerek aracın bedeline hükmedilmelidir. Anılan yön gözetilmeden yazılı şekilde verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle hükmü bozmuştur. Davacı vekilinin karar düzeltme istemi de reddedilmiştir. Davacı taraf, Yargıtay bozma ilamından sonra ise bozma ilamına karşı direnilmesini isteyerek aracın değiştirilmesine karar verilmesini; davalı taraf ise, davalı Doğuş Otomotiv Holding ve Doğuş Motor Servis ve Tic. birleştiğini belirterek, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi örneğini dosyaya sunmuş ve Doğuş Otomotiv Servis Ticaret Adına bozma kararına uyulmasını, aracın kullanım bedeli düşülerek bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yerel Mahkeme; "Aracın ayıplı olduğu yönündeki karar Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin incelemesi sırasında yerinde görülmüştür. Davacı vekili tarihli oturumda ve bozma ilamının görüşüldüğü tarihli oturumda tercih talebini değişim yönünde olduğunu ifade etmiştir. Yasa ve yönetmelik gereği tüketicinin bu tercihine göre hüküm verilmesi zorunludur. Aksi halde davanın açılması ve karar aşamasına kadar malın modelinin geçmiş olması muhtemeldir ve bu durumda malın değiştirilmesinin zorluk yaratacağından bahisle değiştirme talebi reddedildiği takdirde yasadaki "değiştirme" yönündeki kural uygulanamaz hale gelir. Unutulmamalıdır ki; çağın gelişen teknolojisi değişim sürecini çok hızlı yaşamakta ve 1. gün piyasaya çıkan bir mal rekabet ortamındaki üretici tarafından 2. gün revize edilmiş geliştirilip, değiştirilmiş olarak piyasaya sürülebilmektedir. Hızla değişen rekabet ortamındaki bu koşullar göz önünde tutulmalı ve bu durumun tüketiciyi koruyan yasaların uygulanmasına engel teşkil etmesine izin verilmemelidir. Kaldı ki, öngörülen malın bulunamaması halinde 24. maddesinin uygulanma imkanı vardır. 24/4. maddesinde yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değeri alınır. Menkul malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde İcra Müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki tarihli değişiklikle rayice göre takdir olunur" denilmektedir. Dava konusu olan 1997 model Porche araç infaz sırasında temin edilemez ise 24. maddesine göre işlem yapılması mümkündür. Bu nedenle kararın infazının güçlük yaratmasından söz edilemez. Bu bilgiler ışığında; dava konusu olan araç infaz sırasında bulunmasa da; 24/4. maddesinin uygulama imkanı vardır. O halde kararın infazının güçlüğünden bahsedilemez. Tüketicinin talebine saygı gösterilmeli ve yasanın tüketiciye tanıdığı seçimlik hakların kullanılmasına engel olunmamalıdır. Bu nedenle dava konusu olan aracın yenisi ile değiştirilmesine karar vermek gerekmiştir. Dava konusu olan araç; tarihinde satın alınmıştır. Bozma ilamında, davacının aracı kullanmakta edindiği yararın da gözetilmesi gerektiği belirtilmektedir. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı Yasada kullanım bedelinin düşüleceğine dair her hangi bir hüküm yoktur. Kaldı ki aracı satın alan kişi de bu araç nedeniyle bedel ödemiştir, davacı aracı kullanmış, karşı taraf da ödenen bedeli kullanmıştır. Bu nedenlerle aracın kullanım bedelinin mahsubu yasanın özü ve ruhuna aykırı olur." Gerekçesiyle önceki kararında direnerek davanın kabulü ile dava konusu olan … 1997 model Porche marka 911 turbo tipindeki aracın aynı model ve nitelikte "0" km. yeni bir araç ile değiştirilmesine, davacıda bulunan aracın davalı tarafından geri alınmasına, .. karar vermiştir. Hükmü, davalı vekili temyize getirmektedir. E- Gerekçe Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4822 sayılı Kanunla değişik 4. ve 13. maddelerine dayalı, ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi, istemine ilişkindir. Dava konusu olan araç; … 1997 model Porche marka 911 Turbo tipinde olup, tarihinde dava dışı Süleyman K. tarafından satın alınmış, tarihinde ise aracı davacı Yalçın S. satın almıştır. Dava tarihinde açılmıştır. Aracın satın alındığından itibaren tamirine karşın tekrarlanan üretim hatasının bulunduğu yapılan bilirkişi incelemesi ve dosyadaki belgelerle tespit edilmiş; mahkemenin davaya konu aracın hatalı üretim nedeniyle ayıplı olduğu ve davalıların bu ayıptan sorumlu oldukları yönündeki kabulü Özel Dairece de uygun bulunup, bozma kapsamı dışında tutularak uyuşmazlık konusu olmaktan çıkmıştır. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 1997 model ayıplı aracın "0' km. aynı nitelikte yenisi ile değiştirilmesine ilişkin hükmün infazının 388. maddesi karşısında olanaklı ve yasaya uygun olup olmadığı; açıkça ayıplı malın yenisiyle değiştirilmesi talebi olmasına karşın bedeline hükmedilip, hükmedilemeyeceği ve davacının kullanımdan kaynaklanan yararının, araç bedelinden düşülmesine yasal olanak bulunup bulunmadığı, noktalarında toplanmaktadır. Öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4822 sayılı Kanunla değişik "Ayıplı mal" başlıklı 4. maddesinde; "Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir. Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir. İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz." Denilmekte; Aynı Kanunun 4822 sayılı Kanunla değişik "Garanti Belgesi" başlıklı 13. maddesinde ise; "İmalatçı veya ithalatçılar ithal ettikleri veya ürettikleri sanayi malları için Bakanlıkça onaylı garanti belgesi düzenlemek zorundadır. Mala ilişkin faturanın tarih ve sayısını içeren garanti belgesinin tekemmül ettirilerek tüketiciye verilmesi sorumluluğu satıcı, bayi veya acenteye aittir. Garanti süresi malın teslim tarihinden itibaren başlar ve asgari iki yıldır. Ancak, özelliği nedeniyle bazı malların garanti şartları, Bakanlıkça başka bir ölçü birimi ile belirlenebilir. Satıcı; garanti belgesi kapsamındaki malların, garanti süresi içerisinde arızalanması halinde malı işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin tamir ile yükümlüdür. Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde, 4 üncü maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı bu talebi reddedemez. Tüketicinin bu talebinin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, bayi, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Tüketicinin malı kullanım kılavuzunda yer alan hususlara aykırı kullanmasından kaynaklanan arızalar, iki ve üçüncü fıkra hükümleri kapsamı dışındadır. Bakanlık, hangi sanayi mallarının garanti belgesi ile satılmak zorunda bulunduğunu ve bu malların arızalarının tamiri için gereken azami süreleri Türk Standartları Enstitüsünün görüşünü alarak tespit ve ilanla görevlidir." Hükmü yer almaktadır. Görüldüğü üzere; ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir. Tüketici bu durumda bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercihine konu bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde 4. maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı bu talebi reddedemez. Tüketicinin bu talebinin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, bayii, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Ayrıca gün ve 25138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14/a maddesine göre; "Tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen malın; a- Tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen garanti süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içerisinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olması unsurlarının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanmamayı sürekli kılması durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir. Satıcı, tüketicinin bu Yönetmeliğin 13 ve 14. maddelerinde belirlenen taleplerini reddedemez. Tüketicinin bu taleplerine karşı satıcı, bayii, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur." Bu hükümlerden çıkarılacak sonuca gelince Tüketici onarım hakkını kullanmasına karşın, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 13. maddesi ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde belirtilen şartların oluşması halinde, aynı Kanunun 4. maddesinde sayılan diğer seçimlik haklarından birini kullanabilecektir. Şu halde tüketici, doğrudan ücretsiz değiştirme hakkını kullanabilir. Zira, burada seçimlik hakkın kullanılmasından sonra değiştirilemeyeceği kuralının yasal bir istisnası söz konusudur. Somut olayda; aracın imalat hatalı olduğu, çok sayıda tamir işlemine karşın arızanın giderilemediği bilirkişi raporları ile tespit edilmiş; mahkeme bu olguyu kabul etmiş; özel dairece de bu olgu bozmaya konu edilmemiştir. Dolayısıyla açıklanan yasal şartların varlığında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sorun imalat hatalı 1997 model araçla ilgili olarak davacı yanın isteminin ne şekilde hükme bağlanması gerektiği üzerinde düğümlenmiştir. Tüketici dava dilekçesinde, malın yenisi ile değiştirilmesi olmazsa bedelinin tahsilini istemişse de sonraki celselerde sadece malın yenisi ile değiştirilmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece bu istem nazara alınarak, aracın "0" km. aynı nitelikte yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiştir. Bu karar, yukarıda ayrıntısı açıklanan yasal düzenlemelere uygundur. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 381-388 maddelerine aykırı bir hükmün varlığından da söz etmek olanaklı değildir. Aracın modelinin eski olması, yasal seçimlik haklarından birini kullanan davacının bu isteminin karşılanmamasına neden olarak gösterilemez. Kanun ve yönetmelik tüketici tercihini ön planda tutmakta; değiştirme hakkının kullanılması durumunda bu hakkın yerine getirilmesini sınırlayan herhangi bir hüküm getirmemektedir. Diğer taraftan, infaz aşamasında hükme konu malın bulunamaması halinde, İcra ve İflas Kanunu'nun 24. maddesinin uygulanma olanağının varlığı da unutulmamalıdır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 4949 sayılı yasayla değişik 24/4. maddesinde; "…… Menkul malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde İcra Müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunur" hükmü yer almaktadır. Bu açık hükmün varlığı karşısında, kararın infazının güçlüğünden de söz edilemez. Ayrıca, gerek 4077 sayılı Kanunun ilk şeklinde gerekse 4822 sayılı Kanunla değişik halinde kullanım bedelinin düşülmesine yönelik bir hükme de yer verilmemiştir. Sonuçta; yukarıda ayrıntısı açıklanan tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle belirlenen olgular ile içerikleri irdelenen yasal düzenlemelere göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir. SONUÇ Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı YTL lira bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, gününde oy çokluğu ile karar verildi. KARAR KÜÇÜMSEME HİÇBİR KİMSEYİ NOKTA DA KÜÇÜKTÜR AMA BİTİRİR CÜMLEYİ.
KM’si Düşürülmüş Araç Dava Dilekçesi Nasıl Hazırlanır? X NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE DAVACI VEKİLİ DAVALI KONU 6502 Sayılı Yasa Gereğince Ayıplı Maldan Kaynaklanan Seçimlik Hak Talebidir AÇIKLAMALAR 1 Müvekkil tarihleri arasında “ internet sitesinde ….. tarafından verilen ilanda gördüğü aracı satın almak için davalı ile irtibata geçmiştir. İnternet sitesindeki ilanda söz konusu Gri renk, 2011 model, Opel New Corsa Essen. Cmon. Marka, Dizel aracın Km’de olduğu bilgisi yer almaktadır. Ayrıca satıcı ile yapılan görüşmelerde de aracın yine bu kilometrede olduğu teyit edilmiştir. İlgili ilan şu an yayından kalkmıştır. Ancak “ sitesi yönetimi mahkemece talep edildiği takdirde ilan içeriğini gösterebileceklerini beyan etmiştir. 2 Müvekkil……..plakalı aracın boyasız ve değişensiz olduğunu ve tramer kayıtlarında hasarlı olmadığını kontrol ettirip öğrendikten sonra satıcıyla dava konusu araç ile kendine ait olan 2006 Model, Ford Focus Trend TDCI Marka, Dizel aracı trampa etme hususunda anlaşmıştır. 09/08/2017 tarihinde kendine ait aracı satmak için TL üzerinden, dava konusu aracı almak için TL üzerinden araç satış sözleşmesi akdetmiş ilaveten davalıya TL elden vermiştir. Araç Satış Sözleşmeleri ektedir 3 Daha sonra müvekkilim son muayene geçerliliği 16/04/2018’de dolacak olan dava konusu aracı muayene ettirmek için 14/04/2018 tarihinde Tüv Türk Araç Muayene İstasyonuna gitmiş, burada yapılan muayenede “Aracın km sayacının bir önceki muayeneye göre düşürüldüğü” rapor edilmiştir. İlgili rapor ektedir 4 Müvekkilim ilgili rapora istinaden teyit amaçlı olarak PTT’nin mobil uygulaması üzerinden km sorgusu yapmış, yapılan sorgulamada dava konusu aracın 16/04/2014’te km’de, 16/04/2016’da km’de olduğu bilgisine ulaşmıştır. ilgili sorgu çıktısı ektedir 5 Aracın km’sinin düşürülmesi gizli ayıp olmakla beraber bahsedilen muayene sonucu öğrenilmiş, müvekkilim durumu derhal satıcıya bildirmiş ve ayıp oranında bedelden indirim istemiş ancak satıcı, “km’de yapılan değişikliği kendisinin de bilmediğini, muhtemelen önceki satıcının ilgili düşürmeyi yapmış olduğunu” söyleyerek talebe olumsuz yanıt vermiştir. TKHK MADDE 8 – 1 Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. 2 Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir. MADDE 9 – 1 Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür. MADDE 11 – 1 Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. 11 – 5 Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. 11 – 6 Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir. 6 Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 09/03/2016 Tarihli 2015/1900E. 2016/7367K. Sayılı kararında da yukarıdaki kanun maddelerini destekler nitelikte; “… satılan aracın kilometresinin düşürülüp satılması halinde, gizli ayıptan satıcının satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile sorumluluğu… aracın satıcı davalıya iadesi koşulu ile ödenen bedelin tahsiline karar verilmesi gerektiği…” yönünde karar vermiş olup ilgili karar ektedir. 7 Müvekkilim kendisine gizli ayıplı olarak satılan malın ayıbını öğrendikten sonra TKHK gereğince satıcıya gerekli bildirimde bulunmuş, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme seçimlik hakkını kullanmak istemiş ancak satıcı tarafından talebi karşılanmamıştır. Bu nedenle işbu davayı açma zorunluluğu tarafımızca hasıl olmuştur. 8 Ayrıca bilindiği üzere aracın km’sini düşürmek ceza hukuku anlamında “nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturmaktadır. İş bu dava ile birlikte aynı zamanda şüpheliler hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan dolayı Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır. HUKUKi NEDENLER 6502 Sayılı Kanun, TBK ve ilgili mevzat HUKUKİ DELİLLER 1Araç Satış Sözleşmeleri, Araç Ruhsatı Fotokopisi 2Araç alındığı tarihte km sayacının görüntüsü 314/04/2018 Tarihli araç muayene raporu 4 PTT Mobil Uygulaması Km Sorgu Çıktısı 5 ilan kaydı 6 Bilirkişi, yemin, tanık her türlü yasal delil NETİCE ve TALEP Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, hileli olarak km’si düşürülen ve müvekkilime ayıplı şekilde satılan ….. plakalı aracın satış bedelinden ayıp oranında indirim yapılmak suretiyle, bilirkişi raporundan sonra artırılmak üzere fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederim. Adana İncekaş Hukuk Bürosu, Kayalıbağ Mahallesi, Ziya Algan İş Merkezi K5 D41, Seyhan/Adana KM’si Düşürülmüş Araç Dava Dilekçesi ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE DAVACI VEKİLİ ADRES DAVALI ADRES KONU Ayıplı mal satışına ilişkin uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkin kısmi davamızdır. AÇIKLAMALAR 1-Müvekkil………., tarihinde E.’a ait …….plakalı aracı E’ın yetkilendirdiği MU ile araç satış sözleşmesi yaparak TL’ye satın almıştır. Araç satış sözleşmesinde MU aracın TL bedelle satın alındığı şeklinde düzenlemesini yaptırmışsa da araç için TL bedel ödenmiştir. Buna ilişkin banka hesap dökümünü mahkemenize ekte sunuyoruz. 2-Müvekkil satın aldığı bu aracı, tarihinde TL’ye araç satış sözleşmesi yaparak ME’e satmıştır. 3-ME aracı servis bakımına götürdüğünde aracın kilometresinin düşürüldüğünü öğrenmiştir. Araç tarihinde 315,116 km iken tarihli ekspertiz raporuna göre 149,806 km gözükmektedir. 4-ME aracın kilometresi düşürüldüğü için aradaki fark bedelini ve aracın ayıplı olduğu sebebiyle bir takım masraflar yaptığını, bunlara ilişkin toplamda TL’nin müvekkilimizce ödenmesini talep etmiştir. 5-Talep ve faturalar doğrultusunda müvekkilimizce ME’a TL ödenmiştir. Ödenen bu miktarı ayıba karşı satıcının tekeffül borcu sebebiyle E belirtilen sürede ödemesi gerektiği tarih ……… yevmiye no’lu ihtarname ile bildirilmiştir. E tarafından belirtilen sürede tarafımıza bir ödeme gerçekleştirilmemiştir. 6-Söz konusu durum 6098 sayılı Borçlar Kanununa göre satıcının ayıba karşı tekeffül borcu kapsamında olup aynı zamanda 5237 sayılı TCK m. 137 dolandırıcılık suçunu kapsamaktadır. Ceza yargılamasına ilişkin hukuki sürecimiz İstanbul Küçükçekmece Başsavcılığına yapılan şikayet başvurusu ile başlatılmıştır. 7-Ekte sunmuş olduğumuz Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2015/1900 K. 2016/7367 T. kararında “…bilirkişi raporunda davaya konu aracın kilometresinin indirilmiş olması sebebiyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır.” denilmektedir. Araç satım sözleşmesi sırasında aracın kilometresinin geri saydırıldığından bihaber olan müvekkilimizin M ödediği bedelin aracı satın aldığı E tarafından karşılanması amacıyla iş bu davayı açma gereği hasıl olmuştur. HUKUKİ NEDENLER TBK m. 219, 227 TTK, HMK, , MK ve ilgili mevzuat HUKUKİ DELİLLER tarihli araç satış sözleşmesi – tarihli araç satış sözleşmesi -Vakıfbank araç alımı için yapılan eft faturası -Vakıfbank ayıplı mal bedeli için ödenen fatura -Ptt araç km sorgulama dökümü -Oto ekspertiz raporu -Bilirkişi raporu -Araç masraf faturaları -İhtarname -Araç ruhsat fotokopisi SONUÇ ve İSTEM Yukarıda açıklanan nedenlerle; müvekkilimizce uğranılan ayıplı mala ilişkin zararın, bilirkişi raporundan sonra artırılmak üzere fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik TL’nin ihtar tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiz ile birlikte hesaplanarak davalıdan alınarak müvekkilime verilmesine, kısmi davamızın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ederim. Davacı Vekili EK 1-Vekaletname sureti tarihli 06391 yevmiye no’lu araç satış sözleşmesi 3- tarihli 02863 yevmiye no’lu araç satış sözleşmesi 4-Araç ruhsat fotokopisi 5-Vakıfbank araç alımı için yapılan eft faturası 6-Garantibank ayıplı mal bedeli için ödenen fatura 7- Araç masraf faturaları 8-Oto ekspertiz raporu 9- Ptt araç km sorgulama dökümü 10-İhtarname Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2015/1900 K. 2016/7367 T. tarihli kararı KM’si Düşürülmüş Araç Davası Beyan Dilekçesi ADANA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE Dosya No …. Davacı …. Vekili …. Davalı …. Vekili A…. Konu Davalı tarafın …. tarihli dilekçesine karşı beyanlarımızdan ibarettir. CEVAPLARIMIZ 1- Davalı tarafın …. tarihli dilekçesinde zamanaşımı defiinde bulunsa dahi söz konusu anlaşmazlık satış sözleşmesinden kaynaklı alacak hakkı olduğu için 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Satış sözleşmesi ise tacir tarafından sunulan ekspertiz raporuna dayandırılarak oluşturulmuştur. Bu ekspertiz raporuna göre araç satın alındığında km olduğu görülmektedir. Sonradan öğrenilen PTT araç sorgulamasında ise tarihinde aracın km olduğu görülmüştür. Bu durumda zamanaşımı defiinin kabul edilmesi hakkaniyete aykırı düşecektir. Ha keza davalı taraf anlaşmazlığı ayıplı mal olarak nitelendirse bile söz konusu durumda tacirin ağır kusuru söz konusudur. Şöyle ki; Davalı taraf cevap dilekçesinde ise ” ….” demektedir. 20 yıl boyunca aynı işi yapan basiretli davalı taraf satın aldığı aracın kilometresi ile oynandığını tespit edememesi veya kontrol etmemesi ve aynı şekilde aracı başka bir müşteriye satması tacirin ağır kusurlu olduğunu göstermektedir. Oto alım satım işi yapmayan, sadece aracı kullanmak için alan bir kişinin km ile oynandığını tespit etmesi manidardır. Burada tacir gerekli özen ve yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu nedenle anlaşmazlık konusu farklı açılardan değerlendirilse dahi lehimize karar verilmesi hakkaniyet gereğidir. 2- Davalı taraf ikinci cevap dilekçesinde her ne kadar oto alım satım işi ile uğraşmadığından bahsedilse bile cevap dilekçesinde açık bir şekilde 20 yıl boyunca bu işi yaptığını özellikle belirtmiştir. Davalı tarafın cevap dilekçesi ile ikinci cevap dilekçesinde bulunan hususlar birbirinin yalanlamaktadır. Ayrıca araca ilgi duyan bir kişinin bile araç alırken direksiyon, araç koltuğu veya aracın kullanımından aracın az çok ne kadar süre kullanıldığını anlayabilmekte iken 20 yıldır araç alım satımı yapan bir kişinin kilometre ile oynandığını anlayamaması veya gerekli önlemleri ve testleri yaptırmaması karşı tarafın kusurlu olduğunu göstermektedir. 3- Aracın davalı tarafta 25 gün kalması bile oto alım satımı ile uğraştığını göstermektedir. Ayrıca alınan aracın kilometresi oynandığının bilinmemesi yine basiretli davranmadığını gerekli özen ve yükümlülüğünü yerine getirememesi göstermektedir. Müvekkilin ise bu durumu anlamaması için ekspertiz raporu gösterilerek aracın kilometresinin düşük olduğu kabul ettirilmiştir. Ayrıca karşı tarafa gönderdiğimiz ihbarname sonrası aracı çok düşük bir ücretle geri alabileceğini söylemiştir. Sonuç ve İstem Davamızın kabulü ile beraber. Davacı Vekili
km si düşürülmüş araç dava