✨ Dünyanın Kendi Çevresinde Döndüğü Kabul Edilen Doğruya Ne Denir
Descartes, din ile bilimin birbirlerinden bağımsız oldukları ilkesini ortaya koydu. Bilimin kendisine mahsus bir alanı vardır: Doğa. Kendisine ait konusu vardır: Doğa kanunlarını kendisine maletmek. Kendisine mahsus aletleri vardır: Matematik ve deney. Din ise ruhun dünya ötesindeki durumu ile ilgilenir.
Güneşgününe göre bir yıl 365.242190 gündür. Aynı süre yıldız gününe göre bundan bir gün uzundur. (Aradaki bir günlük fark Dünya'nın fazladan döndüğü açının karşılığıdır.) Dolayısıyla, yıldız gününe göre bir yıl 366.242190 gündür. Gün sayıları arasındaki orana Z denirse,
Şimdi bunu kuşkuculuğu yöneltelim; dünyanın döndüğünden kuşku duyuyorsam yani dünyanın dönmüyor olabileceğine inanıyorsam, bu önerme dünyanın döndüğünün bir sanrı değil de gerçek olmasıyla tutarsız olacağı için, ben bu önermeyi ancak dünyanın döndüğü yanlışlanırsa bilebilirim.
YÜZBASAMAK. TASAVVUF ~ 1. Sufizm, Sultan'a yapılan yolculuğun ilmidir. Kabul edilen çözümlemeye göre suf'tan, yünden gelir. Şeyh. Hasan Basri şöyle demiştir: “Bedir ashabından kırk kişi. gördüm, hepsi yün giymişlerdi.”. Bu, sufi - tasavvefe - yüne büründü demektir; İslam'ın yolunu dille ve kitaptan öğrenmeyle
9Eki.2021 - ne kendi dunyanin dogruya dondugu denir cevresinde kabul edilen. Dünyamız iki türlü harеkеt еdеr; kеndi еtrafında vе Günеş'in еtrafında dönüş yapar. Biz kеndi еksеni еtrafındaki harеkеtindеn bahsеdеlim. Dünyanın kеndi еtrafındaki harеkеti Dünya batıdan doğuya
Dünyanınkendi çevresinde dönüşünü gösteren bir animasyon. Dünya kendi çevresinde (23 saat 56 dakika 4,098903691 saniye) ve güneş çevresinde (365 gün, 6 saat, 48 dakika) hareket eder. Günlük ve yıllık hareketlerine bağlı olarak gece, gündüz, mevsimler, kayaçların oluşması ve diğer canlılık ve biyolojik olaylar
İslamdüşünce tarihi 1.Ünite- İslam Düşüncesi ve Kaynakları. 1- İslam düşüncesine bu ismin verilmesinin sebebi nedir? Cevap- Sadece düşünürlerin Müslüman olmasından değil, aynı zamanda Kur’an ve Sünnet gibi İslam dininin en temel iki kaynağının böyle bir düşüncenin oluşumuna ve gelişimine doğrudan ve dolaylı etkide bulunmasındandır.
YyRSl8O. DÜNYA’NIN HAREKETLERİ VE HIZI DÜNYA’NIN HAREKETLERİ Dünya’nın Kendi Ekseni Etrafında Dönmesi Günlük Hareket Dünya kendi ekseni etrafındaki dönüşünü, batıdan doğuya doğru 24 saatte tamamlar. Buna 1 gün denir. Dünya, kendi ekseni etrafında atmosfer ile birlikte döndüğü için bu dönüş hissedilmez. Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki hızı en fazla Ekvator üzerindedir. Bu hız saatte 1670 Dünya’nın Kendi Ekseni Etrafındaki Dönüşünün Sonuçları Gece ve gündüz birbirini takip eder. Güneş ışınlarının günlük geliş açıları değişir. Günlük sıcaklık farkları meydana gelir. Bunun sonucunda; Fiziksel çözülme oluşur. Günlük basınç farkları oluşur. Meltem rüzgârları oluşur. Merkez kaç kuvveti meydana gelir. Bunun sonucunda; Sürekli rüzgârların Alize, Batı, Kutup yönlerinde sapmalar meydana gelir. Okyanus akıntıları Gulf - stream, Labrador, vs. halkalar oluşturur ve yönlerinde sapmalar olur. Yerel saat farkları meydana gelir. Cisimlerin gün içindeki gölge uzunlukları değişir. Güneş doğuda erken doğar, batar ve batıda geç doğar, batar. Dinamik basınç kuşakları meydana gelir. DÜNYANIN HIZI Dünyanın uzayda birden çok hareketi bunlardan dünyanın kendi ekseni ve Güneş etrafındaki hareketi sırasındaki hızını inceleyeceğiz. 1-YÖRÜNGEDEKİ HIZI Dünya güneş etrafında dönerken saatte107 bin km hızla hız dünya güneşe yaklaştığı zaman fazlalaşırken ,güneşten uzaklaştığı zaman hız bu hız şimdikinin iki katı olsaydı o zaman, bir gün 24 saat bir yıl 182,5 yarıya inseydi bir gün24 saat ,bir yıl 730,5 gün olurdu. 2-KENDİ EKSENİ ETRAFINDAKİ HIZI A AÇISAL HIZ Dünyanın birim zaman içinde taradığı açıya denir. 1-Dünyanın bir saatteki açısal hızı 15º dir. 2-Dünyadaki bütün meridyenler 24 saatte 360º lik aşıyla dönerler. 3-Her meridyenin açısal hızı eşittir. 4-Açısal hız meridyenlere bağlıdır. B ÇİZGİSEL HIZ Enlemlere bağlıdır. Çizgisel hız ekvatordan kutuplara doğru gittikçe fazla hız saatte 1670km hız dünyanın 1 saatteki hızı 15º olduğu kabul edilip 15x111=1670 km şeklinde hızın farklı olması sonucunda 1-Yerçekimi ekvatordan kutuplara gidildikçe artar. 2-Güneş ekvatorda çabuk doğar çabuk süre ekvatordan kutuplara gidildikçe dolayı ekvatorda tan ve gurup vakitleri yoktur. 3-Gece – gündüz süresi en az ekvatorda değişirken en az kutuplarda değişir. 4-İki meridyen arasındaki zaman farkı her yerde aynı olur. NOT Eğer çizgisel hız iki katına çıksaydı 1 gün 12 saat bir yıl gün olurdu.
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar Editörün Seçtiği Fırsatlar Daha Fazla Bu Konudaki Kullanıcılar Daha Az 2 Misafir 1 Mobil - 1 Masaüstü, 1 Mobil 5 sn 26Cevap 0Favori Daha Fazlaİstatistik Konu İstatistikleri Son Yorum 14 yıl Cevaplayan Üyeler 11 Konu Sahibinin Yazdıkları 7 Ortalama Mesaj Aralığı 14 dakika Son 1 Saatteki Mesajlar 1 Haberdar Edildiklerim Alıntılar 6 Konuya En Çok Yazanlar £villiet 8 mesaj MovieMaKeR 7 mesaj Herhangibiinsan 3 mesaj natrium 1 mesaj _panzerschreck_ 1 mesaj Konuya Özel Bildiğimiz üzere Dünya kendi etrafında ve güneş ekseni etrafında döner kendi ekseni etrafında 1 günde 1 tur atar güneş ekseni etrafında ise 365 günde 1 tur atar şimdi ufak bi tartışma ortamı oluştu da dioruzki Dünya kendi ekseni etrafında dönmeseydi, ancak güneş ekseni etrafında dönmeye devam etseydi ne olurdu ? Ben 365 günde yani güneş etrafındaki bir tur içinde sadece 1 günmüş gibi bir kereliğini gündüz ve gece yaşardık diyorum Başka bi arkadaşımda diyoki yörüngenin neresinde kendi etrafında durmuş ise öyle kalırdı. asla gündüz gece kavramı olmaz gündüzse gündüzde kalır gece ise gecede kalır. Bize bi coğrafyacı lazım internette araştırdım, genelde gece gündüz olmazdı diye yazıyo ama mantık olarak dünya kendi ekseni etrafında dönmüyosa kendi ekseni etrafında sabit duruyor anlamına gelir bu kiii güneşin etrafındada dönüyo ise dünyanın durup durmamasının bi anlamı yok 1 gün yada 1 sene her halükarda güneş etrafında dönecek ve gündüz gece yaşanacak ! mevzuya bak yaaa 6 ay gece 6 ay gündüz çevresinde. Kutuplarda da sürekli bir karanlığa dönüşürdü. bence 1 senede 1 kere gece ve gündüz yaşanır yani senin dediğin gibi sonuçta kendi etrafında dönmüyor ama güneşin etrafında döndüğü için kendi etrafındada bir kere dönmüş olur 1 yılda! quoteOrijinalden alıntı Kobaruonbence 1 senede 1 kere gece ve gündüz yaşanır yani senin dediğin gibi sonuçta kendi etrafında dönmüyor ama güneşin etrafında döndüğü için kendi etrafındada bir kere dönmüş olur 1 yılda!Sürekli ya gece yada gündüz olurdu, zor bişey değil kağıda çizin bi taslak dönmeyen dünya nasıl farklı şekil alsın boş işlere kafanızı yormayın beyler japonlar 9 dvdyi tek dvdye sıgdırmışlar biz nelere kafayı patlatıyoruz quoteOrijinalden alıntı CCaaNNsenin dediğini okuyunca sana hak verdim başka ne olabilir ki fikrini okuyunca ise buda dogru çıkalım işin içinden ama çok güzel bir tartışma. mantık olarak senin dedigin dogru galiba senin tarafındayım quoteOrijinalden alıntı £villietEğer dünya hiç dönmüyor milim kıpırdamıyor ise bi tarafı sonsuz bir gündüze diğer tarafı sonsuz bir geceye sahip GösterquoteOrjinalden alıntı £villiet Eğer dünya hiç dönmüyor milim kıpırdamıyor ise bi tarafı sonsuz bir gündüze diğer tarafı sonsuz bir geceye sahip olurdu. evet dünya hiç dönmüyor dedik ama güneşin etrafında dönüyo ? bunuda açıklarmısın ? Hep gündüz hep gece kalır Güneşe bakan taraf hep aynı oldugu için yarısı full gece, yarısı full gündüz olur. quoteOrijinalden alıntı MovieMaKeRquoteOrjinalden alıntı £villiet Eğer dünya hiç dönmüyor milim kıpırdamıyor ise bi tarafı sonsuz bir gündüze diğer tarafı sonsuz bir geceye sahip olurdu. evet dünya hiç dönmüyor dedik ama güneşin etrafında dönüyo ? bunuda açıklarmısın ?Alıntıları GösterquoteOrjinalden alıntı moviemaker quoteOrjinalden alıntı £villiet Eğer dünya hiç dönmüyor milim kıpırdamıyor ise bi tarafı sonsuz bir gündüze diğer tarafı sonsuz bir geceye sahip olurdu. evet dünya hiç dönmüyor dedik ama güneşin etrafında dönüyo ? bunuda açıklarmısın ? Dostum paintde kendinde çizip bakabilirsinS Bana kalırsa ve yaptığım bir kaç hesaplamalara göre 15 gün gündüz geri kalanını gece olarak geçirir. Yani istanbul 15 gün gündüz 350 gün gece olarak geçirir.Artık günü sallaP delikanlı olurdu şeklinde yapılan yılların geyiği var quoteOrijinalden alıntı £villietquoteOrjinalden alıntı moviemaker quoteOrjinalden alıntı £villiet Eğer dünya hiç dönmüyor milim kıpırdamıyor ise bi tarafı sonsuz bir gündüze diğer tarafı sonsuz bir geceye sahip olurdu. evet dünya hiç dönmüyor dedik ama güneşin etrafında dönüyo ? bunuda açıklarmısın ? Dostum paintde kendinde çizip bakabilirsinS Bana kalırsa ve yaptığım bir kaç hesaplamalara göre 15 gün gündüz geri kalanını gece olarak geçirir. Yani istanbul 15 gün gündüz 350 gün gece olarak geçirir.Artık günü sallaPAlıntıları GösterquoteOrjinalden alıntı £villiet quoteOrjinalden alıntı moviemaker quoteOrjinalden alıntı £villiet Eğer dünya hiç dönmüyor milim kıpırdamıyor ise bi tarafı sonsuz bir gündüze diğer tarafı sonsuz bir geceye sahip olurdu. evet dünya hiç dönmüyor dedik ama güneşin etrafında dönüyo ? bunuda açıklarmısın ? Dostum paintde kendinde çizip bakabilirsinS Bana kalırsa ve yaptığım bir kaç hesaplamalara göre 15 gün gündüz geri kalanını gece olarak geçirir. Yani istanbul 15 gün gündüz 350 gün gece olarak geçirir.Artık günü sallaP arkadaşım senin dediğin teoriyi bizde düşündük tabiki ama dünyanın full gündüz yada gece olabilmesi için dünyadan bi iple güneşe sabitlenmesi gerekir dünyayı hiç bir şekilde oynatmadan kendi ekseni etrafında döndürmeden güneşin etrafında dönderirsen dünya güneşin etrafında döndüğü için kendisinin sabit kalıp kalmamasının bir anlamı yokk güneşin etrafında dönüyo dünya yine güneşin ışınları yer değiştiriyo diyelimki dünya güneşin soluna düşüyoken Dünyanın A noktası güneşe dikey olarak bakıyo tamam buraya kadar geLdik ama dünya güneşin sağına düştüğü zaman o A noktasındaki güneş ışınları nası sabit kalabilirki ? sizin düşünceniz şöyle dünyanın bi noktası hep güneşe bakar işte böyle bişey yoktur dünyanın güneş ile bir bağlantısı yok! herhangi bi destek ilede güneşle dünya birbirine sabitlenmemişki sürekli aynı kısım güneşin aynı noktasına baksın tamam etrafında dönüyo ama unutmayınki dünya uzay boşluğunda ve güneş yörüngesinde dönerken sadece yörüngede kalır yörüngede kalmak ayrı güneşle dünyayı birbirine sabitlemek ayrı. quoteOrijinalden alıntı MovieMaKeRquoteOrjinalden alıntı £villiet quoteOrjinalden alıntı moviemaker quoteOrjinalden alıntı £villiet Eğer dünya hiç dönmüyor milim kıpırdamıyor ise bi tarafı sonsuz bir gündüze diğer tarafı sonsuz bir geceye sahip olurdu. evet dünya hiç dönmüyor dedik ama güneşin etrafında dönüyo ? bunuda açıklarmısın ? Dostum paintde kendinde çizip bakabilirsinS Bana kalırsa ve yaptığım bir kaç hesaplamalara göre 15 gün gündüz geri kalanını gece olarak geçirir. Yani istanbul 15 gün gündüz 350 gün gece olarak geçirir.Artık günü sallaP arkadaşım senin dediğin teoriyi bizde düşündük tabiki ama dünyanın full gündüz yada gece olabilmesi için dünyadan bi iple güneşe sabitlenmesi gerekir dünyayı hiç bir şekilde oynatmadan kendi ekseni etrafında döndürmeden güneşin etrafında dönderirsen dünya güneşin etrafında döndüğü için kendisinin sabit kalıp kalmamasının bir anlamı yokk güneşin etrafında dönüyo dünya yine güneşin ışınları yer değiştiriyo diyelimki dünya güneşin soluna düşüyoken Dünyanın A noktası güneşe dikey olarak bakıyo tamam buraya kadar geLdik ama dünya güneşin sağına düştüğü zaman o A noktasındaki güneş ışınları nası sabit kalabilirki ? sizin düşünceniz şöyle dünyanın bi noktası hep güneşe bakar işte böyle bişey yoktur dünyanın güneş ile bir bağlantısı yok! herhangi bi destek ilede güneşle dünya birbirine sabitlenmemişki sürekli aynı kısım güneşin aynı noktasına baksın tamam etrafında dönüyo ama unutmayınki dünya uzay boşluğunda ve güneş yörüngesinde dönerken sadece yörüngede kalır yörüngede kalmak ayrı güneşle dünyayı birbirine sabitlemek GösterquoteOrjinalden alıntı moviemaker quoteOrjinalden alıntı £villiet quoteOrjinalden alıntı moviemaker quoteOrjinalden alıntı £villiet Eğer dünya hiç dönmüyor milim kıpırdamıyor ise bi tarafı sonsuz bir gündüze diğer tarafı sonsuz bir geceye sahip olurdu. evet dünya hiç dönmüyor dedik ama güneşin etrafında dönüyo ? bunuda açıklarmısın ? Dostum paintde kendinde çizip bakabilirsinS Bana kalırsa ve yaptığım bir kaç hesaplamalara göre 15 gün gündüz geri kalanını gece olarak geçirir. Yani istanbul 15 gün gündüz 350 gün gece olarak geçirir.Artık günü sallaP arkadaşım senin dediğin teoriyi bizde düşündük tabiki ama dünyanın full gündüz yada gece olabilmesi için dünyadan bi iple güneşe sabitlenmesi gerekir dünyayı hiç bir şekilde oynatmadan kendi ekseni etrafında döndürmeden güneşin etrafında dönderirsen dünya güneşin etrafında döndüğü için kendisinin sabit kalıp kalmamasının bir anlamı yokk güneşin etrafında dönüyo dünya yine güneşin ışınları yer değiştiriyo diyelimki dünya güneşin soluna düşüyoken Dünyanın A noktası güneşe dikey olarak bakıyo tamam buraya kadar geLdik ama dünya güneşin sağına düştüğü zaman o A noktasındaki güneş ışınları nası sabit kalabilirki ? sizin düşünceniz şöyle dünyanın bi noktası hep güneşe bakar işte böyle bişey yoktur dünyanın güneş ile bir bağlantısı yok! herhangi bi destek ilede güneşle dünya birbirine sabitlenmemişki sürekli aynı kısım güneşin aynı noktasına baksın tamam etrafında dönüyo ama unutmayınki dünya uzay boşluğunda ve güneş yörüngesinde dönerken sadece yörüngede kalır yörüngede kalmak ayrı güneşle dünyayı birbirine sabitlemek ayrı. Dostum dünya kendi etrafında dönerken yana doğru dönmez şekildeki ok yönünde döner. Bkn [img= quoteOrijinalden alıntı £villietquoteOrjinalden alıntı moviemaker quoteOrjinalden alıntı £villiet quoteOrjinalden alıntı moviemaker quoteOrjinalden alıntı £villiet Eğer dünya hiç dönmüyor milim kıpırdamıyor ise bi tarafı sonsuz bir gündüze diğer tarafı sonsuz bir geceye sahip olurdu. evet dünya hiç dönmüyor dedik ama güneşin etrafında dönüyo ? bunuda açıklarmısın ? Dostum paintde kendinde çizip bakabilirsinS Bana kalırsa ve yaptığım bir kaç hesaplamalara göre 15 gün gündüz geri kalanını gece olarak geçirir. Yani istanbul 15 gün gündüz 350 gün gece olarak geçirir.Artık günü sallaP arkadaşım senin dediğin teoriyi bizde düşündük tabiki ama dünyanın full gündüz yada gece olabilmesi için dünyadan bi iple güneşe sabitlenmesi gerekir dünyayı hiç bir şekilde oynatmadan kendi ekseni etrafında döndürmeden güneşin etrafında dönderirsen dünya güneşin etrafında döndüğü için kendisinin sabit kalıp kalmamasının bir anlamı yokk güneşin etrafında dönüyo dünya yine güneşin ışınları yer değiştiriyo diyelimki dünya güneşin soluna düşüyoken Dünyanın A noktası güneşe dikey olarak bakıyo tamam buraya kadar geLdik ama dünya güneşin sağına düştüğü zaman o A noktasındaki güneş ışınları nası sabit kalabilirki ? sizin düşünceniz şöyle dünyanın bi noktası hep güneşe bakar işte böyle bişey yoktur dünyanın güneş ile bir bağlantısı yok! herhangi bi destek ilede güneşle dünya birbirine sabitlenmemişki sürekli aynı kısım güneşin aynı noktasına baksın tamam etrafında dönüyo ama unutmayınki dünya uzay boşluğunda ve güneş yörüngesinde dönerken sadece yörüngede kalır yörüngede kalmak ayrı güneşle dünyayı birbirine sabitlemek ayrı. Dostum dünya kendi etrafında dönerken yana doğru dönmez şekildeki ok yönünde döner. Bkn [img= Gösterquote Dostum dünya kendi etrafında dönerken yana doğru dönmez şekildeki ok yönünde döner. Bkn Neden ? Nry Bkblrz ? quoteOrijinalden alıntı MovieMaKeRquote Dostum dünya kendi etrafında dönerken yana doğru dönmez şekildeki ok yönünde döner. Bkn Neden ? Nry Bkblrz ?Alıntıları GösterquoteOrjinalden alıntı moviemaker quote Dostum dünya kendi etrafında dönerken yana doğru dönmez şekildeki ok yönünde döner. Bkn Neden ? Nry Bkblrz ? Resim çıkmamışdıP şimdi oldu quoteOrijinalden alıntı MovieMaKeRquote Dostum dünya kendi etrafında dönerken yana doğru dönmez şekildeki ok yönünde döner. Bkn Neden ? Nry Bkblrz ?Alıntıları Göster quoteOrijinalden alıntı £villietquoteOrjinalden alıntı moviemaker quote Dostum dünya kendi etrafında dönerken yana doğru dönmez şekildeki ok yönünde döner. Bkn Neden ? Nry Bkblrz ? Resim çıkmamışdıP şimdi olduAlıntıları Göster quoteOrijinalden alıntı natriumKutuplardaki gibi 6ay gece 6ay gündüz GösterquoteOrjinalden alıntı Fenerbahçe. Kutuplardaki gibi 6ay gece 6ay gündüz yaşanır. Sallama lenS quoteOrijinalden alıntı £villietquoteOrjinalden alıntı Fenerbahçe. Kutuplardaki gibi 6ay gece 6ay gündüz yaşanır. Sallama lenSAlıntıları Gösterişte resim koymuşsun cevabı kendin vermişsin bak şekilede bakarsan gündüz olan iki tarafta A noktaları güneşe dönük Gece olan iki tarafta ise A noktaları güneşi arkalarına alıyolar. quoteOrijinalden alıntı MovieMaKeRişte resim koymuşsun cevabı kendin vermişsin bak şekilede bakarsan gündüz olan iki tarafta A noktaları güneşe dönük Gece olan iki tarafta ise A noktaları güneşi arkalarına Gösteryılın yarısı o zaman.. ben soruyu yanlış anladım Yarısı gece yarısı gündüz olur. quoteOrijinalden alıntı £villietquoteOrjinalden alıntı Fenerbahçe. Kutuplardaki gibi 6ay gece 6ay gündüz yaşanır. Sallama lenSAlıntıları GösterEğer bu tür bilgi istiyorsanız yani evren teorisi falan filan gibi yada allahın mucizelerini vs. [img= Bu kitabı kesinlikle ama kesinlikle okuyun. Mükemmel bir kitap Ateist biri ön yargılı şekilde inkar eder ama şu kitap olağan üstü ve yazarıda süpersonik zeki. Sayfaya Git Sayfa
Dünya'nın ekseni etrafında dönüşünün sonuçları 1. Dünya, Güneş çevresinde elips yörünge üzerinde batıdan doğuya doğru döner. Bu hareketini 365 gün 6 saatte tamamlar. Böylece bir yıl oluşur. Ekvator düzlemi, Güneş etrafında döndüğü elipsin düzlemine oturmaz. Aralarında 23° 27' lık bir açı vardır. Bu yüzden Dünya'nın çeşitli yerleri, çeşitli zamanlarda güneş ışınlarını değişik açılarla alırlar. Böylece ortaya çıkan farklı ısınma nedeniyle mevsimler oluşur. İşte bir yıl içinde mevsimlerin birbirini izlemesi, kutuplar ekseninin yörünge düzlemine eğik olmasından ileri gelmektedir. Eğer bu eğiklik olmasaydı Dünya Güneş ışınlarını hep aynı şekilde alacak, yani Ekvator'a daima dik, kutuplara ise daima çok eğik gelecekti. Bu yüzden de mevsimler olmayacaktı. 21 Haziranda Güneş ekvatorun 23°27' kuzeyindeki Yengeç Dönencesine tam dik gelir. Bu tarihte Kuzey Yarımkürede yaz, Güney Yarımkürede kış hüküm sürmektedir. 23 Eylülde Güneş ışınları bu kez Ekvatora dik gelir. Bu tarihte Güney Yarımkürede ilkbahar, Kuzey Yarımkürede sonbahar başlamıştır. 21 aralıkta Güneş ışınları ekvatorun 23°27' güneyindeki Oğlak Dönencesine tam dik gelir. Bu sırada Güney Yarımkürede yaz, Kuzey Yarımkürede kış hüküm sürer. Güneş ışınları bundan sonra tekrar kuzeye doğru çıkmaya başlar ve 21 Martta yine Ekvatora tam dik gelir. Bu tarihte Güney Yarımkürede sonbahar, Kuzey Yarımkürede ilkbahar başlar. Dünya bu hareketi sırasında 2 Ocakta Güneş'e en yakın, 2 Temmuzda ise en uzaktır. 2. Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki batıdan doğuya doğru bir tam dönüşü 24 saatte tamamlanır. Buna bir Gün denir. Bu dönüş sırasında Dünya'nın bir kısmı güneş ışınlarını alır, bir kısmı alamaz. Alan yerlerde gündüz, alamayan yerlerde gece hüküm sürer. Gece ve gündüz süreleri her zaman birbirine eşit değildir. Yaz aylarında gündüzler uzun, kış aylarında ise geceler uzundur. 21 Mart ve 23 Eylül günlerinde gece ile gündüz zamanları eşittir.
Ünite 9 Din ve Kutsal Din İnancın Kurumsallaşması Dinin Boyutları Din, doğrudan doğruya doğaüstüne işaret eder. Doğaüstü kavramı, gözlemlenebilir dünyanın ve duyularımızla algıladığımız çevrenin ötesini anlatır. Bu yüzden doğaüstü alan, her ne kadar inananların varlığından kuşku duymadığı bir alan olsa da kestirilemeyen, deneysel olmayan, gözlenemeyen ve bunlara bağlı olarak sıradan kişilerce fânilerce açıklanamayan bir alandır. Doğaüstü tarihsiz bir alandır; burada zaman yoktur, burası mutlak kudretin ve sonsuz mutluluğun alanıdır. Doğal dünya ise zamanlıdır, zaman tarihi yaratır, insan ve diğer canlılar bu tarihin içinde iniş çıkışlı sorunlu bir kaderi yaşar. İnsanlar, doğaüstü olarak kurgulanan kutsalın bir parçası olmak için, bu dünyadaki yapıp etmelerini amellerini olabildiğince dinin emirlerine uydurmaya çalışırlar ve bu yolla öldükten sonra kutsalın parçası olmayı hak etmeye çalışırlar. Ancak tahayyül edilen kutsalın, dünyevi olan içindeki erişilmezliği ve dokunulmazlığı bir yana, bir şekilde dünyevi alanda temsil edilmesi gerekir. Bu temsil, dünyada olup biten doğa olaylarının ya da canlıların başına gelenlerin doğaüstü güçlere atfen yorumlanması, dünyevi alanda var olan bazı şeylere doğaüstünün buradaki simgeleri olarak anlam yüklenmesi biçiminde gerçekleşir. Kimi zaman bu temsil belirli eylemlerle gerçekleştirilir. Bu eylemlere biz ayin diyoruz. Din ve inançlar yoluyla insanlar; kontrol edilemeyen, tahmin edilemeyen ve istenmeyen olaylar karşısında güven ve dayanma gücü temin ederler. Bu güven ve dayanma gücü, insanların kendi çevrelerine uyarlanmalarında önemli bir etkendir. Bu bakımdan din ve inanç sistemleri, insanların yaşadıkları döneme, geçim ve yaşam biçimlerine ve ekolojilerine uygun geniş bir çeşitlilik gösterir. Yukarıda değindiğimiz gibi dinin bir boyutu inanç ise diğer boyutu bu inancı ifade etmek, pekiştirmek ve bu inanç etrafında bir dayanışma ve kimlik yaratmak amacıyla düzenlenen ritüel boyutudur. Ritüel boyutu, kutsallığı simgeleştiren ayinler ve çeşitli ibadet biçimlerini içeren kurumsallaşmış davranış örüntüleri olarak tanımlanabilir. Bu örüntüler bir eylemin yerine getirilmesi ya da bazı eylemlerden kaçınmak biçiminde gerçekleşir. İslam’daki cuma namazı, Ramazan orucu ya da Hac farizesi; Hristiyanlıktaki büyük perhiz, çeşitli Hac ziyaretleri, Noel ayini; Museviliğin dinî tatil günü sayılan cumartesi günü bütün işlerden kaçınma davranışı; çeşitli inanç biçimlerinde karşımıza çıkan yağmur duası, Avustralyalı Aborijinlerin bereket ayini bu boyutun görünür örnekleridir. İnanç Sistemlerinin Çeşitliliği Farklı tarihsel ve ekolojik koşulların etkisiyle ortaya çıkmış, bu koşullarla bağlantılı biçimde çeşitlenmiş geniş bir inançlar yelpazesinden söz edebiliriz. Bu inançlar, somut şeylerin kutsallaştırılmasından başlayarak soyut ve mutlak kudret sahibi bir tanrıya veya tanrılara inanç çerçevesinde örgütlenmiş dinlere kadar çeşitlilik gösterir. Din ve Uyarlanma Toplumların yaşadıkları çevreye uyum sağlama biçimleri ve bu biçimlerin yerleştirdiği dünya görüşü, son tahlilde, onların inanç sistemlerini de etkilemektedir. Örneğin avcı- toplayıcıların inanç sistemleri, onların geçim biçimiyle yakından ilişkilidir ve avcı-toplayıcı hayatın odağında yer alan toprak, bitki ve hayvanlar merkezinde örgütlenir. Dinin Somutlaşması İbadet ve Ayinler Bir inanç sistemi olarak din, sadece bir öğreti ve dünya görüşü olarak var olamaz. Dini yaşanır kılan ve insanların tek tek dünyevi ortamdan kutsal alana geçmesini sağlayan törenlerle din insana ulaşır. Toplu ya da tekil olarak gerçekleştirilen bu törenlere ayin diyoruz. Ayinlerin en önemli özelliği onların tekrarlanır olmasıdır. Tekrarlanma, inancı pekiştirir ve insanların dünyevi kaygılar içinde dinden uzaklaşmasını önler. Dolayısıyla ayinler, belirli zaman ve mekânlarda tekrar edilen, büyük ölçüde kalıplaşmış, bir programa göre tekrarlanan davranışlardır. Bu düzenlilik hem katılımcıların güven duygusunu pekiştirir hem de evrenin ve toplumun düzeni yeniden üretilmesini sağlar. Dünyevi alandan kutsal alana geçiş; çoğunlukla abdest almak, temiz giysiler giyinmek, cinsel ilişkiden kaçınmak, belirli şeyleri yememek ve içki içmemek gibi başka ara davranışları da gerektirir. Temel İnanç Sistemleri Animizm, Animatizm ve Animalizm Animizm insanlarda ve diğer canlılarda var olduğu düşünülen ruhların fiziksel çevrede bulunan her türlü nesnede de bulunduğuna inanılmasıdır. Animizm kuramını antropolog Tylor geliştirmiştir. Tylor, animizmi bütün dinlerin temeli kabul eder. Ona göre uyku, uyanma, düş, hayal kurma, sarhoşluk, karabasan, trans, cinnet ve ölüm gibi yaşantılarını ruhların davranışlarıyla ilişkilendiren ilkel insanın, aynı ruh dünyasının kendi çevresinde bulunan canlı ve cansız bütün varlıklarda da bulunduğuna inanması, dinin başlangıcıdır. Bu inanç biçiminin en önemli etkisi, canlı ve cansız her şeyde ruhların varlığını gören insanın, onları incitmekten ve onlara zarar vermekten çekinmesidir. Animatizm ise bunun bir adım öncesidir ve insanların bütün doğayı canlı olarak algılaması biçiminde tanımlanabilir. Animalizm, insanların hayvanlarla kurduğu özel mistik bir ilişkinin adıdır. Özellikle avcı kültürlerde avcıyla avı arasında büyüsel ve mistik bir ilişki kurulur. Animalizm, bu ilişki çerçevesinde ortaya çıkan bir dizi işlemlerin toplamıdır. Bunlar arasında hayvanın insana benzetilmesi, avcının öldürdüğü hayvandan özür dilemesi, kemikleriyle fala bakılması ve av öncesinde avın iyi geçmesi için düzenlenen büyü sırasında avlanacak hayvanın taklidinin yapılması gibi işlemler yer alır. Özellikle Kuzey Amerika’nın Kızılderili kültürlerinin av ritüellerinin temeli animalizme dayanır. Şamanizm Şamanizm, animistik temelde ortaya çıkmış karmaşık dinsel, büyüsel ve tıbbi uygulamalar bütünüdür. Şamanizmin merkezinde şaman adı verilen mistik bir kişi yer alır. Şaman hem geleceği bilen hem sağaltıcıhekim hem de büyücüdür. Doğaüstü ile ilişki kurma yeteneği ve yetkisi vardır. Bu yolla gaipten öte dünyadan haber alabilir, insanların taleplerini oraya iletebilir. Özgün Sibirya ve İç Asya kültürlerinde görülen, kimi Pasifik adalarında ve Kuzey Amerika’nın bazı Kızılderili topluluklarında da rastlanan şaman ve şamanizm uygulaması, her ne kadar Sibirya kökenli olsa da bütün dünyadaki benzer deneyimler ve uygulamalara genellenmektedir. Şamanizmi diğer inanç sistemlerinden ayıran en önemli yön, onun kurumsal ve örgütlü bir yapısının olmamasıdır. Şamanizm bireysel mistik bir etkinliktir. Tamamen kişisel yeteneğe ve büyüsel uygulamalara dayanır. Bu yüzden bir din olarak kabul edilmez; ancak kişilerin mistik sorunlarını çözen ve bazı toplumsal işlevleri yerine getiren bir inanç sistemi olarak kabul edilmelidir. Teizm Doğaüstü alana mensup bir ya da birden çok yüce ve ölümsüz tanrının varlığına dayanan, bütün ölümlü varlıkların onların varlığıyla ilişkili olduğunu ve onların hükmü altında bulunduğunu savunan inanç sistemlerine teizm adı verilmektedir. İki tür teizm vardır. Birincisi, soyut ya da insan veya başka bir varlık görünümünde, kadere hükmeden çok sayıda tanrının varlığına inanılan çoktanrıcılık panteizm sistemleridir. Afrika’da, Güney Amerika’daki Maya, Aztek ve İnka kültürlerin de, güneydoğu Asya ülkelerinde, eski Yunan, Roma ve Arap dünyasında eskiden yaygın biçimde var olan bu inanç biçimi bugün oldukça zayıflamıştır. İkincisi, evreni ve onun içindeki bütün canlı ve cansız varlıkları yaratan, insanın kaderine hükmeden ve onu gözetim altında tutan, insanlarla zaman zaman kendi elçileri yoluyla ilişki kuran tek bir yüce Tanrı’ya imana dayanan tek tanrıcılık monoteizm inancıdır. Ortadoğu’da ortaya çıkmış olan ve Hz. İbrahim kaynaklı olduğuna inanıldığı için İbrahimî dinler adı verilen Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam tek tanrılı dinlerin başlıca örnekleridir. Bu dinlerin bir başka özelliği Tanrı’nın kendi elçileri aracılığıyla gönderdiği birtakım kutsal metinlere dayanmasıdır. Doğu Mistisizmi ve Yeniden Doğuş İnancı Doğu mistisizmi; yaşarken azla yetinme, çile çekme, başka canlılara zarar vermeme gibi erdemleri gözetmeyi, bu erdemlerle yaşanan bütünlüklü bir hayatın ödülünün ise yeniden insan olarak hayata gelmek olduğunu öne süren çeşitli inanç sistemlerinden oluşur. Bunlar mistik ve ahlakçı sistemlerdir. Tek tanrılı dinlerin, insanın doğa üzerinde mutlak egemenliğini meşru kılan ve insanı yaratılmışların en değerlisi olarak gören genel tasavvurunun aksine, Doğu mistisizminin temelinde insanın da doğanın bir parçası olduğu, insanla diğer canlılar arasında hiyerarşik bir ilişki bulunmadığı fikri yatar. Bu mistik dinlerin başında Budizm yer almaktadır. Esasen kast sisteminin katı tabakalaşmasına bir tepki olarak doğan ve hayatın temelinin acı olduğunu söyleyen Budizm’de hedef, insanın nirvana’ya acıdan mutlak kurtuluşa ulaşmasıdır. Doğu Asya’nın ikinci büyük inanç sistemi olan Hinduizm’de ise mutlak kudret sahibi tek tanrı ve ibadet fikri reddedilmiştir. Bunun yerine bir tanrılar birliği panteon söz konusudur. Hinduizm, bir tür boyun eğme tevekkül ve kabullenme darma vaaz eder. Herkes içine doğduğu toplumsal tabakadan kasttan kaynaklanan statüyü kabul edip bunun gereklerini yerine getirmelidir. Doğu Asya’da yaygın olan ve bir dinden çok doğru yaşamaya ilişkin birer dünya görüşü olarak kabul edilebilecek Konfüçyusçuluk ve Taoculuk, Doğu mistisizminin en önemli öğretileri arasında yer alır. Bunlar inanç ve ibadetten ziyade ahlak öğretilerine dayanır. Bu ahlak öğretileri bir yaşam biçimi öngörür. Konfüçyusçulukta erdem, yüce gönüllülük ve sevgi gibi temel temalar vardır. Bu temalar, bir bütün olarak insanın doğasında mümkündür. Dolayısıyla asıl mesele bu doğayı dünyevi hayat içinde açığa çıkaracak terbiye ve işlemlerin bilinmesi ve buna göre yaşanmasıdır. Açığa çıkarma işleminin en önemli evresi içgörüdür. Kişi içine döndüğü, dolayısıyla dünyevi zevk ve hazlardan uzaklaştığı ölçüde doğasının bu temel özelliklerini bulabilecektir. Taoculukta ise mistik ve metafizik yönler daha büyük ağırlık taşır. Burada insanın içgörü yoluyla kendine dönmesinin yerini, kendisini yetiştirmesi alır. Bu yetişme sırasında insan kendisini bilecek, böylelikle evreni de bilebilecek ve onunla bütünleşecektir. Doğanın bilgisi ve birliği ancak evrenin küçük bir modeli olduğu düşünülen insanın kendi doğasını denetlemesiyle kavranabilir. Bunun yolu meditasyondur. Bağdaştırmacılık Senkretizm Dinler ve inançlar arasında yaşanan kültürlenmeye bağdaştırmacılık denir. Dinler ve inançlar arasında ortaya çıkan temaslar sonucunda, dinler ve inançlar birbirlerinden kimi inanç ve ibadet öğelerini alarak kendi inanç sistemleri içinde özümserler. Tanrılar, dinsel uygulamalar ve yorumlar ödünç alınabilir. Başka inançlara ait simgeler ithal edilerek bu simgelere yeni ya da yerli anlamlar yüklenebilir. Tabular, Kültler ve Dinsel Simgeler Tabular İnanç sistemlerinin yanaşılmasını, dokunulmasını, yenilmesini, hatta kimi zaman adlarının anılmasını yasakladığı canlı ve cansız varlıklardır. Bazı toplumlarda tabu sayılan bu nesnelere dokunma hakkı, sadece belirli kişilere ait olabilir. İslam ve Yahudi inancında kirlilik tabusu olan şeyler tanımlanmıştır. Örneğin domuz yeme yasağı böyle bir tabudur. Birinci derecede akraba sayılan kişilerle cinsel ilişki yasağı, yani ensest tabusu, hemen hemen bütün kültürlerde vardır. Bazı durumlarda kimi tapınaklara kadınların girmesi de yasaklanmıştır. Örneğin Yunanistan’ın Athos Dağı’nda bulunan Ortodoks manastırlarının bulunduğu geniş topraklara hiç bir kadın giremez. Bu da bir kirlilik tabusu olarak tanımlanabilir. Kültler Kültler, kutsal olarak tanımlanmış varlıklar etrafında oluşmuş inanç ve tapınma biçimleridir. Bu varlıklara saygı duyulur, tapınılır, zaman zaman kurbanlar sunulur ve onlar için ayinler düzenlenir. Bu ayinler belirli kült araçlarını kullanma yetkisi olan cemaat veya din önderlerince yönetilir. Kültler; arınma, bereket ve doğurganlık gibi temaların odağında yer alır. Bu çerçevede örneğin Anadolu’da taş, ağaç, su gibi kültlere rastlarız. Zaman zaman rastladığımız çaput bağlanmış ağaçlar, ağaç kültünün örnekleridir. Dinsel Simgeler Dinsel simgeler, soyut dinsel öğelerin somut biçimde algılanmasına hizmet eden nesne, davranış ve tutumlardan oluşur. Bunlar Hristiyanların haçı gibi nesnel olabilir. Haç, İsa Peygamber’in insanlık adına acı çekmesini ve kendisini feda etmesini simgeler. Belli ayinsel davranışlar da simgesel anlamlar taşır. Örneğin Şiilerin Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in Kerbela’da öldürülmesinin acısını nasıl derinden hissettiklerini yansıtan Muharrem ayinindeki davranışlar böyle bir simgesellik taşır. Kimi dinlerde belirli sözcükler ya da belirli tutumlarda simgesel anlamlar taşır. Sözgelimi bir Müslüman’ın ezan okunduğu sırada saygılı bir tutum takınması onun dindarlığına işaret eden tutumsal bir simgedir. Kuran’ı öpüp başa koymak ya da yere düşen bir ekmeği öperek yerden almak da bu tür simgelerdendir. Kültüre Özgü Simgeler Dinsel simgelerin bazıları evrensel nitelikte olabileceği gibi, pek çoğu kültürlere özgüdür. Dolayısıyla bu simgeleri anlayıp onun gerektirdiği tutumu takınmak, kültür tarafından aktarılan ve o kültürden olmayanların bilemeyeceği bir davranış modelidir. Kişiler doğdukları andan itibaren bu simgeler ve onların gerektirdiği davranışlar konusunda koşullandırılırlar. Besin Simgeciliği Din ve inançlar, insanların neyi yiyip neyi yemeyeceğine ilişkin çerçeveler kurmuşlardır. Bu yüzden insanların yedikleri ya da yemekten kaçındıkları besinler genellikle dinsel inançlarıyla sıkı sıkıya ilişkilidir. Pek çok inanç sisteminde belirli hayvan ya da bitkilere simgesel bir anlam yüklenir; bu anlamlar besinlerin kutsal bağlamlara yerleştirilmesine ya da ondan kesinlikle kaçınmayı gerektiren tabulara işaret ederler. Örneğin İslam’da domuz tabusu, Hinduizmde inek tabusu vardır. Bu tabular nedeniyle söz konusu hayvanların kesilip yenmesi kesin biçimde yasaktır. Totemler Pek çok inanç sisteminde hayvanlarla insani hayat birbiriyle çok yakın biçimde ilintilendirilmiştir. Özellikle kabile toplumlarında her kabilenin belirli bir hayvan türüyle özdeşleşmesi söz konusudur. Özdeşleşilen bu hayvan, o kabilenin totemi olur. Bu özdeşim, o hayvan türüyle atasal bir soy ilişkisine inanılmasından ileri gelir. Bu inanışa dayanan evren kavrayışına totemcilik adı verilmiştir. Hayvanlarla kurulan bu ilişki çeşitli amblem ve anıtlarla simgesel olarak temsil edilir ve bu totem çevresinde tanımlanan ayinlerle bir inanç sistemi meydana getirilir. Sanat Simgeciliği Dinsel simgecilik sanatta da yansımasını bulur. Dünya algı ve kavrayışının büyük ölçüde dine dayandığı toplumlarda, sanatsal ifade biçimlerinin dinselliği yaygındır. Pek çok küçük ölçekli toplumda sanatçı; genellikle mitosları, kutsal varlıkları ve dinsel ilkeleri yansıtan eserler üretir. Bu üretim dinsel ayinlerde kullanıldığı ve dinsel mekânları süslediği gibi evlerin dekoru içinde de önemli bir yere sahiptir. Bu çerçevede sıradan insanların evlerinde dinsel simgeler olarak yer alan eserler olabileceği gibi, servet sahibi kişiler de dinsel bir görev olarak bu tür eserleri sanatçılara ısmarlayıp yaptırabilir. Osmanlı padişahları, yaptırdıkları büyük camilerle bu türden görkemli dinsel simgeler yaratmışlardır. Bunun gibi Leonardo Da Vinci, Rafaello ve Michalangelo gibi büyük sanatçılar, kiliseler için yaptıkları heykeller ve büyük resim programları ile bu gibi iktidar sahiplerinin prestijini yansıtan ve onları bu dinsel hizmetleri yoluyla yücelten kişiler olmuşlardır. Mitoloji ve Mitoslar Mitos Mitoslar, dinsel nitelikli efsanelerdir. Her mitos kutsal bir öyküye gönderme yapar. Herhangi bir mitosu paylaşan toplumlar bu mitosu kendilerine gönderilmiş bir hakikat olarak kabul eder ve onun gerçekliğinden kuşku duymadan onu sözlü gelenek içinde aktararak toplumsal hafızanın malı yaparlar. Mitosların İşlevleri Mitosların çeşitli işlevleri vardır. Bunların başında mitosların bir toplumun dayanışmasını ve birliğini, dolayısıyla kimliğini kuran tarihsel öyküler olması gelir. Toplumların göçleri, geçmişteki toplumsal varoluş biçimleri, yaşadıkları doğal afetler bu mitoslar aracılığıyla güncel kuşaklara aktarılır, böylelikle birliği ve toplumun kimliğini yeniden kurar. Mitoslar, aynı zamanda geçmişte yaşadığı varsayılan tarihsel ve kutsal kişiliklere ilişkin öyküler olarak, onların hayatları üzerinden doğru hayatı anlatan birer ahlak öğretisi oluşturur. Mitoloji Mitosların oluşturduğu tutarlı bütünlük, pek çok öykünün birbirini tamamlayıcı biçimde örgütlenmesi mitolojiyi oluşturur. Mitolojiler, her toplumsal varlığın dünyadaki varoluşunun doğaüstü bir başvuru çerçevesinde meşrulaştırılmasıdır. Böylelikle karşımıza Sümer mitolojisi, eski Yunan mitolojisi, Roma mitolojisi, Hint mitolojisi gibi pek çok mitoloji çıkar. Dolayısıyla mitolojiler, aynı zamanda birer dünya görüşüdür. Özellikle toplumların yaratılış kurgusunu yansıtır ve bu yaratılış süreci içinde o toplumun biricikliğini ya da seçilmişliğini vurgular. Bazı mitolojiler, kimi toplumların dinlerinin temelini oluşturmuştur. Örneğin eski Yunan mitolojisi, aynı zamanda bir dindir. Eski Yunan toplumunu oluşturan kentler, bu mitoloji içinde yeri olan tanrı ve yarı-tanrıları kutsayarak kendi kültleri haline getirmiş ve bu kültlerin oluşturduğu tanrılar birliği panteon, eski Yunan toplumunun birliğini simgeleyen bir din olarak varlığını sürdürmüştür.
Dünya'nın Hareketleri DÜNYA'NIN HAREKETLERİ 1. Dünya'nın Kendi Ekseni Etrafında Dönmesi Günlük Hareket Dünya kendi ekseni etrafındaki dönüşünü, batıdan doğuya doğru 24 saatte tamamlar. Buna 1 gün denir. Dünya'nın Kendi Ekseni Etrafındaki Dönüşünün Sonuçları ● Gece ve gündüz birbirini takip eder. ● Güneş ışınlarının günlük geliş açıları değişir. ● Günlük sıcaklık farkları meydana gelir. Bunun sonucunda; – Fiziksel çözülme oluşur. – Günlük basınç farkları oluşur. – Meltem rüzgârları oluşur. ● Merkez kaç kuvveti meydana gelir. Bunun sonucunda; – Sürekli rüzgârların Alize, Batı, Kutup yönlerinde sapmalar meydana gelir. – Okyanus akıntıları Gulf - stream, Labrador, vs. halkalar oluşturur ve yönlerinde sapmalar olur. ● Yerel saat farkları meydana gelir. ● Cisimlerin gün içindeki gölge uzunlukları değişir. ● Güneş doğuda erken doğar, batar ve batıda geç doğar, batar. ● Dinamik basınç kuşakları meydana gelir. 2. Dünya'nın Güneş Etrafında Dönmesi Yıllık Hareket Dünya, kendi ekseni etrafındaki günlük dönüşünü sürdürürken, bir yandan da Güneş'in çevresinde dolanır. Dünya, Güneş etrafındaki dönüşünü elips şeklindeki bir yörünge üzerinde 365 gün 6 saatte tamamlar. Buna 1 yıl denir. Dünya, 939 milyon km lik yörüngesi üzerinde saatte 108 bin km. hızla hareket eder. Dünya'nın Güneş'e olan uzaklığı sabit değildir. Bazen yaklaşırken, bazen uzaklaşır. Bunun nedeni, Dünya yörüngesinin elips şeklinde olmasıdır. Dünya'nın Güneş'e en yakın olduğu 3 Ocak tarihine Perihel Günberi denir. Dünya'nın Güneş'ten en uzak olduğu 4 Temmuz tarihine ise Afel Günöte denir. Dünya'nın Güneş Etrafındaki Dönüşünün Sonuçları ● Mevsimlerin oluşmasına ve değişmesine neden olur. ● Mevsimlik sıcaklık farkları meydana gelir. ● Kara ve denizler arasında sıcaklık farkları oluşur. ● Muson rüzgârları meydana gelir. ● Gece - gündüz uzunlukları değişir. ● Güneş'in ufuk üzerinde doğduğu yer ve saat ile, Güneş'in ufukta battığı yer ve saat değişir. ● Güneş ışınlarının yeryüzüne düşme açıları değişir. ● Cisimlerin gölge boyları değişir. ● Aydınlanma çemberi mevsimlere göre yer değiştirir. ● Güneş ışınları yıl boyunca dönencelere bir kez, dönenceler arasına iki kez dik düşer. Dünya'nın Eksen Eğikliği Dünya'nın elips şeklindeki yörüngesinden geçen düzleme Ekliptik yörünge düzlemi, Ekvator'dan geçen düzleme ise Ekvator düzlemi denir. Bu iki düzlem birbiriyle çakışmaz. Çünkü, Dünya'nın ekseni ekliptik düzleme tam dik değildir. Başka bir ifadeyle, Dünya ekseni ile ekliptik düzlemi arasında 66° 33', Ekvator düzlemi ile ekliptik düzlemi arasında 23° 27' lık bir açı vardır. İşte yukarıda, Dünya'nın Güneş etrafındaki hareketinin sonuçlarında sayılanların asıl nedeni, Dünya'nın ekseninin eğik olmasıdır. Buradan, "Dünya'nın Güneş çevresinde dönüşünün sonuçları, eksen eğikliği ile birlikte ortaya çıkar" sonucunu çıkarabiliriz. Dünya ekseninin 23°27' eğik oluşunun sonuçları şunlardır ● Güneş ışınlarının yeryüzüne düşme açısı yıl boyunca değişir. ● Güneş'in doğuş ve batış saatleri ile yerleri değişir. ● Aydınlanma çemberinin sınırı mevsimlere göre değişir. ● Mevsimlerin oluşumuna neden olur. ● 21 Aralık'ta Güney Yarım Küre'nin, 21 Haziran'da ise, Kuzey Yarım Küre'nin Güneş'e daha dönük olmasına neden olur. ● Gece ile gündüz süreleri arasındaki farkın, Ekvator'dan kutuplara gidildikçe artmasına neden olur. Ekvator çizgisi üzerinde yıl boyunca gece ve gündüz süreleri değişmez. ● Yıl içinde cisimlerin gölge uzunlukları değişir. ● Dönencelerin ve kutup dairelerinin sınırlarını belirleyerek, matematik iklim kuşaklarının oluşumuna neden olur. Editör 3 Dünya'nın Hareketleri Dünya'nın Kendi Ekseni Etrafında Dönmesi ders notu konu özeti çalışma notları özetler ders anlatım eğitim öğretim kaynakları Dünya'nın Kendi Ekseni Etrafındaki Dönüşünün Sonuçları Dünya'nın Güneş Etrafındaki Dönüşünün Sonuçları Dünya'nın Eksen Eğikliği Dünya ekseninin 23°27' eğik oluşunun sonuçları Gizemli Kız Çok teşekkürler ellerinize sağlık çok işime yaradı. 2021-10-11pelin ALLLAH razı olsun... 2020-08-30Eylül Berra SOYLU Benimde herkes gibi çok işime yaradı gerçekten çok teşekkürler eğer bana cevap olarak yorum yazabiliyorsanız size bir soru soracağım Bu bilgiler kesinlikle doğru mu? Eğer doğruysa Allahccrazı olsun bunu hazırlayandan ve herkesten Allahcc'a emanet olun sizin sayenizde 100 aldım ve annemin yüzünü güldürdüm teşekkürler 2019-01-03daisy johnson coğrafya ödevini yaparken büyük ölçüde işime yaradı, teşekkür ederim. 2018-12-27çilekli pasta mükemmel olmuş. çok güzel tam ödevime uygun sizin sayenizde notumu yükselttim iyi ki sizin eğitim ,bilgi ve kültür sitesini seçmişim teşekkürler 2018-05-14Meryem Bana çok yardımcı oldu gerçekten ellerinize sağlık.. Süper 2018-03-10nur Çooook Teşekkürler sözünden 100 den 5 aldım çooooooooooook güzel olmuş 2017-05-09Azat yasin Gerçekten cok güzel olmuş Teşekkür ederim Elinize emeğinize sağlık 2016-12-11Ceyla Öğretmenim bana sunumumu hazırlarken çok güzel yaptığım için bana 100 verdi ama asıl emek buraya ait!! 2016-05-23
dünyanın kendi çevresinde döndüğü kabul edilen doğruya ne denir